10 Eylül 2015 12:38

Malatya’da Zirve Yayınevi’nde Alman Tilman Geske, Necati Aydın ve Uğur Yüksel’in boğazları kesilerek öldürülmesine ilişkin davanın dün görülen 108. duruşmasında konuşan 4 sanık, zanlılardan Emre Günaydın’ın kendilerini tehditle olaya bulaştırdığını iddia etti. Sanıklardan Abuzer Yıldırım, Günaydın’ın kendisine “Devlet seni ve aileni tanıyor ailenin başına bir şeyler gelmesini istemiyorsan gel” dediğini söyledi. Diğer sanık Salih Gürler de, Günaydın’ın “Beyler olay 18 Nisan’a alındı” ifadesinin Günaydın’ın arkasında başka güçlerin olduğunu gösterdiğini dile getirdi. 

8 YIL 107 DURUŞMA 

8 yıl ve 107 duruşmayı geride bırakan davanın yargılamasına Malatya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Olay yerinde suçüstü yakalanan 5 sanıktan  Salih Gürler, Hamit Çeker, Cuma Özdemir, Abuzer Yıldırım esasa ilişkin son savunmasını mahkemeye verdi. Sanıklardan Emre Günaydın ise  halen savunmasını vermedi. Savunmasını mahkemeye sunan sanıkların hepsi Emre Günaydın’ı suçladı. Emre Günaydın ile tanışmalarının hayatlarında dönüm noktası olduğunu belirten sanıkların tamamı Günaydın’ın kendisini mafyavari bir güç gibi göstermesi nedeniyle korktuklarını ileri sürdü. Misyonerlikle ilgili ilk bilgileri Günaydın’dan duyduklarını, “kilise evler, misyonerlerin PKK ile iş birliği içinde olduğu” gibi iddiaların da Günaydın’dan çıktığını ifade ettiler. 

TEHDİT ETTİ

Sanıklardan Cuma Özdemir, “Kendi rızamla hiç bir zaman Emre’nin yanına gitmezdim, kendisi her zaman beni çağırırdı, gitmezsek tehdit ederdi. Olay yerini cinayetin olduğu gün gördüm, oradayken dışarı çıkmak istedim ancak kapı kilitliydi. Emre sadece içerideki belgeleri alacağını söyledi, olay anında şaşkınlık içinde pencere kenarında bekledim” dedi. 
Abuzer Yıldırım ise Emre Günaydın’ı tanıyana kadar kendi halinde biri olduğunu savunarak, “Emre, bana Zirve Yayınevine gideceklerini söyledi. Ben de ona gelmeyeceğimi söyledim. Emre de bana ‘Devlet seni ve aileni tanıyor ailenin başına bir şeyler gelmesini istemiyorsan gel’ dedi. Ben de bundan korkarak etkilendim. Zirve Yayınevine tehdit zoruyla gittim. Ya korkudan ya da bana verilen ilaçlardan dolayı ne yapacağımı bilmiyordum” diye konuştu.  Salih Gürler de “Emre Günaydın bize ‘Bu işi yapmazsanız ailenizin başına neler gelir tahmin edemezsiniz’ diye tehdit ediyordu. Bize, ‘Kendinize acımıyorsanız, ailenize acıyın’ diyordu” diye konuştu. Olaydan önce Günaydın’ın üç tane kuru sıkı tabanca getirdiğini, deneme yapmak için Orduzu Pınarbaşı’ya gittiklerini dönüşte, araçlarının  polis tarafından durdurulduğunu söyleyen Gürler,  “Emre Günaydın’a para cezası keserek bizi serbest bıraktılar. 17 Nisan günü arabayla giderken Emre bize bir dükkan gösterdi. O dükkandan bıçak, cevşen, silah ve ip almamızı istedi. Onları neden aldığımızı sorduğumuzda ‘Kendimizi korumak için’ dedi” şeklinde konuştu. 

‘KOZMİK ODA BELGELERİ GÖNDERİLMİYOR’ 

Mağdur avukatlarından Erdal Doğan ise dava kapsamındaki TUSHAD iddialarına ilişkin Ankara Cumhuriyet Savcılığından Kozmik Oda Soruşturmasında Zirve Yayınevi cinayetleriyle ilgili ısrarla belge talebinde bulunmalarına karşın olumsuz cevap aldıklarını ifade etti.

Doğan, “Bazı kurumlarda özellikle Ankara’daki Kozmik Oda soruşturmasını yürüten savcılardan mahkeme tarafından istenmesine rağmen örgütle ilgili bazı bilgi ve dokümanlar önce soruşturmanın selameti bahane edilerek ardından da gizlilik kararı kalkmasına rağmen bu sefer de soruşturmanın tamamlanmadığı gerekçesiyle savcılık tarafından mahkemeye verilmekten kaçınılmıştır.

Savcılığın böyle bir tutum içerisine girerek talep edilen bilgileri mahkemeye göndermemesi usulen yanlıştır” dedi. (Malatya/CİHAN)

Evrensel'i Takip Et