25 Mart 2009 00:00

Albay Temizöz Diyarbakır’da

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yapılan kazılarla ilgili Kayseri’de gözaltına alınan Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz’ün kara yolu ile Diyarbakır’a götürüldüğü öğrenildi.

Paylaş

Şırnak’ın Cizre ilçesinde yapılan kazılarla ilgili Kayseri’de gözaltına alınan Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Cemal Temizöz’ün kara yolu ile Diyarbakır’a götürüldüğü öğrenildi.
Aynı olayla ilgili olarak Cizre’de gözaltına alınan Eski Korucubaşı Kamil Atak’ın Diyarbakır’daki sorgusu sürüyor. Temizöz, 3 yıl önce İtirafçı Abdülkadir Aygan’ın itirafları doğrultusunda açılan soruşturma kapsamında adı geçmesine karşın, soruşturmaya dahil edilmemişti.
Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi’nde sorguları devam eden şüphelilerin, Diyarbakır Adliyesi’ne çıkarılması bekleniyor. Cizre’de sürdürülen kazı çalışmalarında bulunan kemiklerle ilgili Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı doğrultusunda gözaltına alınan Cemal Temizöz, Kayseri Askeri Hastanesi’nde yapılan sağlık kontrolünün ardından karayolu ile dün Diyarbakır’a gönderildi.
Temizöz’ün 1994 yılında Cizre’de görev yaptığı sırada, yerel seçimlerde onlarca köy ve ilçe merkezinde halkın açık oy kullanmasını sağlayarak Korucubaşı Kamil Atak’ın belediye başkanı seçilmesinde önemli rol oynadığı iddia ediliyor. 1994 yılında Cizre Tabur Komutanlığı görevini yapan Temizöz’ün, Diyarbakır’da devam eden JİTEM davalarında da adı geçiyor.
AYGAN’IN İFADELERİ
İtirafçı Abdülkadir Aygan, cezaevinde iken itirafçı olan Abdulhakim Güven’in, Cizre’de o dönem görevli Yüzbaşı Cemal Temizöz’ün emrinde bir ekip kurduğunu ve birçok faili meçhul cinayet işlediğini öne sürmüştü. Aygan şunları iddia etmişti: “Şırnak ve Cizre’de ayrı bir ekip vardı. Abdulhakim Güven, Hıdır Altuk, Adem Yarkın, Hüseyin Bülbül isimli itirafçılardan kurulu bu ekip, oradaki İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Cemal Temizöz’ün emrindeydi. Yanlarına da bir-iki tane sivil uzman çavuş verilmişti.
Bunlar orada terör estirdiler. Kimi insanları milis diye veya kardeşi dağda diye kuyulara atmışlardı, kimilerinin evlerinin altına antitank mayını koymuşlardı, kimisini sığınağa koyup, yani sığınağa baktırma bahanesiyle bomba atarak imha etmişlerdi.” (HABER MERKEZİ)

SORUŞTURMA KAPSAMINA ALINMAMIŞTI

Abdulkadir Aygan’ın itiraflarını içeren, ‘İtirafçı-Bir JİTEM’ci anlattı’ adlı kitabı Van özel yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ihbar olarak kabul edildi. Van Cumhuriyet Başsavcılığı Diyarbakır özel yetkili başsavcılığa asker ve itirafçılardan oluşan JİTEM mensupları hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Adı geçenlerden 18’i hakkında soruşturma başlatılırken, Albay Cemal Temizöz bu soruşturma kapsamına alınmamıştı. Söz konusu soruşturma 3 yıl önce açılmıştı. Van Cumhuriyet Başsavcılığı, suç yerlerinin Diyarbakır ve çevresi olması nedeniyle, soruşturma yapma yetkisinin Diyarbakır Başsavcılığı’nda olması nedeniyle evrakı Diyarbakır’a gönderdi.
Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı ise kitapta adı geçenlerden sadece 18’i hakkında “Çete kurmak”, “Kasten adam öldürmek”, “Ülke birliği ve bütünlüğümü bozmak” suçlarından soruşturma açtı. İtiraflarda adı sıkça geçen Cemal Temizöz bu soruşturma kapsamına alınmadı.

JİTEM elemanı Abdülhakim Güven yakalandı

JİTEM elemanı Abdülhakim Güven’in de aralarında bulunduğu 7 PKK itirafçısı ve JİTEM elemanı gözaltında alındı. Güven, Fırat Altun adına düzenlenen kimlikle yakalandı. 1994 yılında itirafçı olduktan sonra Şırnak ve Cizre’de birçok cinayette isminin geçtiği öne sürülen Abdülhakim Güven’in de aralarında bulunduğu 7 JİTEM elemanı gözaltına alındı. Gözaltına alınanların, Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde sorgulandığı öğrenildi.
TEMİZÖZ’ÜN EKİBİNDEYDİ
Gözaltına alınan JİTEM elemanı Abdülhakim Güven’e, itirafçı ve eski JİTEM elemanı Abdülkadir Aygan’ın itiraflarında geniş yer veriliyor. Aygan itiraflarında, Güven’in, dün akşam gözaltına alınan Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz’ün Cizre’de kurduğu ekipte yer aldığını söylemişti. Cezaevinde iken itirafçı olan Abdülhakim Güven’in, Cizre’de görevli Yüzbaşı Cemal Temizöz’ün emrinde bir ekip kurduğunu ve birçok faili meçhul cinayet işlediğini söyleyen Aygan, Güven’in faaliyetlerini şöyle sıraladı: “Abdülhakim Güven, partiden ayrıldıktan sonra önce Jandarma Bölge Komutanlığı’nda sorgulandı. Onlarla birlikte çalıştı. Hiçbir itirafçı, onun kısa zamanda sahip olduğu maddi imkanlara sahip olamadı. Diyarbakır’daki Kurtoğlu Lojmanları’nın karşısında daire aldı. Bir inşaat şirketi kurdu. İsmi, Güney İnşaat Gıda ve Sanayi Ticaret’ti. Devlet ile kurduğu ilişkiler, Cizre’de partiye karşı faaliyet yürütmesi, orada kendi şahsına menfaat sağladı. Şırnak ve Cizre’de ayrı bir ekip vardı. Abdülhakim Güven, Hıdır Altuk, Adem Yarkın ve Hüseyin Bülbül isimli itirafçılardan kurulu bu ekip, oradaki İlçe Jandarma Komutanı Yüzbaşı Cemal Temizöz’ün emrindeydi. Yanlarına da bir-iki tane sivil uzman çavuş verilmişti. Bunlar orada terör estirdiler. Kimi insanları milis diye veya kardeşi dağda diye kuyulara atmışlardı, kimilerinin evlerinin altına anti-tank mayını koymuşlardı; kimisini sığınağa koyup, yani sığınağa baktırma bahanesiyle bomba atarak imha etmişlerdi. Bazı kişileri tehdit etmiş, bilezik ve para almışlar. Kimileri de korkusundan kendileri vermiş.”
ÇIKAR KAVGASI
Bölge’de işlenen birçok cinayette adı geçen Güven’in, Bölge’deki iş adamlarının bu güçlerini birbirine karşı kullandırmak istediğini de anlatan Aygan, çarpıcı açıklamalarını şöyle sürdürdü: “İş adamı Ali İhsan Kaya ve Altındağ Tesisleri’nin sahibi Mehmet Ali Altındağ arasında rekabet vardı. M. Ali Altındağ’ın Elazığ yolu üzerinde turistik tesisleri var. Onun yakınında Ali İhsan Kaya’nın da tekstil fabrikası vardı. Tişört yapıyordu. Şimdi, Ali İhsan Kaya nasıl etmişse Abdülhakim Güven’i kafaya almış, arası çok iyiydi. Hatta itirafçı Hıdır Altuğ’u da onun yanına koruma olarak verdi. ‘Bir yere davetliyiz’ diyerek beni çağırdı. Gittim, fabrikada misafir edildik. Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanlığı sorgusunda çalışan Mutkili bir astsubay vardı. ‘Mutkili Ali’ diyorlardı. Şu anda Gaziantep’te görev yapıyor. O da oradaydı. Onun da Ali İhsan Kaya ile arası iyiydi. Söz dönüp dolaşıp Mehmet Ali Altındağ’a dayanıyordu. Mehmet Ali Altındağ’ın Hizbullahçılara yardımcı olduğunu ima etmeye çalışıyorlardı. Baktım ki beni de işin içine çekmeye çalışıyorlar. Ben JİTEM personeli olduğum için benim yanımda konuşuyorlardı. Duyduklarımı komutana, ‘Mehmet Ali Altındağ Hizbullahçıları besliyormuş, finanse ediyormuş’ diye anlatmamı bekliyorlardı.” Aygan, bu durumda birçok kişinin menfaati olduğunu fark ettiğini belirterek, “Sorguda, Ali Astsubay da bu durumdan faydalanıyor. Astsubay, itirafçı Mehmet Ağar’ın ifadesini de Mehmet Ali Altındağ aleyhine olacak şekilde yazıyor. İfadede ‘Bize bu tarihte şu kadar mekap ayakkabı gönderdi. Şu köyden geçerken adamları şöyle yardım etti’ şeklinde söylemler yer aldı. Sonuçta rekabet olayı vardı” dedi.
BASIN KARTI AYARLANDI
Güven’in Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nden bir-iki kişiyle tanıştığını dile getiren Aygan, “Gazetecilerden Naci Sapan ile ilişkisi vardı. Birkaç sefer gitti, görüştü. Basın kartını da kendisinin ayarladığını söyledi. Cemiyete giderken beni de alıyordu. Hanefi Avcı, bir ara ‘Mete’ kod adlı İbrahim Babat ve ‘Fırat’ kod adlı Mustafa Deniz gibi kişilere belgeler vermişti. Bir de onlara verilen ‘Bu kişi bizim elemanımızdır, sorunu olduğu yerde yardım olunması...’ yazısının olduğu böyle kartvizit gibi bir belge vardı.” (Diyarbakır/DİHA)

ARALARI İYİYDİ
Aygan, “O da Abdülhakim’in yanına gidip gelirdi. Cemal Temizöz’e, Mehmet Ali Altındağ hakkında olumsuz rapor getiriyordu. Bir vakıf kurduğunu, bu vakıfta irticai eğilimli bazı gençlere geri eğitimler verdiğini söylüyordu. Abdülhakim bunları Cemal Temizöz’e rapor ediyordu. Mehmet Ali Altındağ da Diyarbakır’da Söz TV ve Söz gazetesinin sahibiydi, bir kere bombalandı, o lojmanlara yakındı. Bürosu bombalandı. Elazığ yolu üzerindeki tesisleri tarandı ve iki özel harekatçı yaralandı. Ali İhsan Kaya bize şunu öneriyordu: Abdülhakim vasıtasıyla, buna bir şeyler yapılsın. Yani bir suikast silahı ile... Abdülhakim diyordu, ‘Benim durumda olan resmi kimlikli kişiler, ona rahatlılıkla yaklaşabilirler’. O esnada el bombasıyla bırakıp onun imha edilebileceğini şey ediyordu. Tabii daha sonra ne olduysa Abdülhakim ona da şey etmiyor. ‘Ya bunlar insanları kullanıyorlar, kullanmaya çalışıyorlar’ dedi.”
ÖNCEKİ HABER

Newroz kutlamaları dün de sürdü

SONRAKİ HABER

UFUK

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...