7 Nisan 2010 01:00

‘Kamuda güvencesiz çalışma yaygınlaşıyor’


KESK Araştırma Merkezi, kamuda güvencesiz çalışma ile ilgili bir rapor hazırladı. AKP hükümetinin kamu hizmetlerini piyasalaştırma çabalarına hız vermesinin istihdama da yansıdığına dikkat çekilen araştırmada, eğitim ve sağlık başta olmak üzere tüm kamu hizmetlerinde güvencesiz ve esnek çalışma koşullarının yaygınlaştığı vurgulandı. Sözleşmeli, ücretli ve diğer atipik istihdam biçimlerinin yaygınlaşmasıyla birlikte kadrolu kamu emekçilerinin sayısının son 8 yıldır yerinde saydığı aktarılan açıklamada, nüfus hızla artmasına rağmen kamu hizmeti veren güvenceli çalışan sayısının artmadığı bildirildi.
Özellikle son 3 yılda sözleşmeli personel sayısının yüzde 67 arttığı belirtilen raporda, 2009 yılında bu rakamın 201 bin 576 olduğu ifade edildi. Güvencesiz çalışmanın en hızlı arttığı alanlardan birinin eğitim olduğuna dikkat çekilen rapora göre, sözleşmeli öğretmen sayısı 3 yılda 3.67 kat artarak 73 bin 950’ye ulaştı.
Rapora göre insan sağlığı da “güvencesizliğe emanet”. Sağlık alanında sözleşmeli ve taşeron çalışmanın hızla yaygınlaştığı belirtilen raporda, kadro sayısı sabit kalırken sözleşmeli personel sayısının arttığına dikkat çekildi. Raporda, hükümetin “Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın ardından hizmet alınan personel sayısı 116 bine çıktı” iddiasının ardında sağlık sisteminde personel rejiminin taşeronluğa dayandırılmak istenmesinin yattığı dile getirildi.
‘Raporu dün KESK Genel Merkezi’nde düzenlenen basın açıklamasında konuşan KESK Genel Başkanı Sami Evren, güvencesizleştirme politikalarının Türkiye’yi nasıl bir toplumsal yıkıma sürüklediğini raporda görüldüğünü söyledi. Evren, “Bu ülkenin çalışma hayatı uzun yıllardır uygulana gelen neo-liberal politikaların yol açtığı tahribatlar sonucu emekçiler için bir cehenneme çevrilmiştir” dedi.
‘İŞGÜVENCESİ TERK EDİLEMEZ’
İşsizliğin gerçek rakamlarla yüzde 25’leri aştığını belirten Evren, milyonlarca emekçinin de kayıt-dışı, sigortasız bir şekilde açlık sınırının altında çalıştırıldığını söyledi. Bu koşullarda emekçilerin örgütlenme hakkının da engellendiğini ifade eden Evren, sendikalaşma oranının yüzde 10’un altında olduğunu, işçi sendikalarının grev hakkı olmasına karşın çağdışı yasalarla bu hakkın kullanılmasının imkânsız hale getirildiğini vurguladı.
Bu politikaların halka işsizlik, örgütsüzlük ve güvencesizlik dışında hiçbir şey vermediğini kaydeden Evren, bunun aynı zamanda Anayasal bir sorun olduğunu belirterek, “Demokratik bir Anayasa yurttaşların iş güvencesini teminat altına almalı, piyasanın insafına terk etmemelidir. Toplu sözleşme ve grev hakkı tüm emekçiler için açık ve net bir ifadeyle güvence altına alınmalıdır. Emekçilerin sorunlarının çözümü öncelikle burada atılacak adımlarla ilgilidir ve bu olmaksızın demokrasinin gelişmesi mümkün değildir” diye konuştu.
Sami Evren, 1 Mayıs’ta ve 26 Mayıs’ta güvenceli çalışmanın öncelikli talepleri arasında yer alacağını söyledi.
(Ankara/EVRENSEL)

Evrensel'i Takip Et