23 Nisan 2010 01:00

HARCI TERLE KARILAN MAHALLE: GÜZELTEPE


GÜZELTEPE Mahallesi pek çok sorunla boğuşan ve sorunlarının üzerine her gün yenilerinin eklendiği bir mahalle. Yolların ve su bağlantısının olmamasının yanında işsizliğin ve krizin etkilerinin en derinden hissedildiği bölgelerden biri. Mahalle sakinleriyle hem yaklaşan 1 Mayıs’ı hem de kentsel dönüşüm Projesini ve sorunlarını sorduk.
ÇAMURLU BİR ŞEKİLDE İŞE GİTTİK
17 yıldır İzmir’de 15 yıldır da Güzeltepe’de yaşayan Oktay Çıra, mahallenin her sıkıntısını yaşamış. Başından geçen bir anısını paylaşıyor: “Yanılmıyorsam 2004 yılıydı. BELGÜ tekstilde çalışırken gece 01.00’e kadar mesaiye kaldık, sabah 05.00’te işe gitmemiz gerekti. Dere taşmıştı, derenin içine düştüm. İşten de kovuluruz korkusu ile ıslak ve çamurlu bir şekilde işe gittik. Bize layık görülen yaşam bu işte”.
Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak ile Ege Koop. Başkanı Hüseyin Aslan’ın kentsel dönüşüm projesine ilişkin yaptığı toplantıda Güzeltepe ve Köyiçi Mahallelerinin de projeye dahil edilmesi ile ilgili düşüncelerini soruyoruz.
Çıra, “Mahallemizde 1. dereceden yaşantımızı tahrip eder. Çünkü iyi yönleri de çok mahallemizin. Yıllardır kardeş gibi, akraba gibi olduk buralarda bir anda değil de süreç alması lazım bu tip projelerin” diyerek düşüncelerini belirtiyor.
Bir de kendisinin eve biçtiği değerle belediyenin biçtiği değerin nasıl birbirini tutacağını soran Çıra, “Biz buraları kolay kolay bırakmayız, yıllarımızın emeği var. Bu eve 400 metreden harç taşıdık, inşaat malzemesi taşıdık ki burada patika yoktu, biz evi yaparken git gel patika oldu burası” diyor.
BENİM KRİZİM 2004’TE BAŞLADI
Bunlar mahallenin sorunları bir de Çıra’nın fabrikada yaşadığı sorunlar var. “Benim krizim asıl 2004 yılında başladı. 6 yıl çalıştığım BELGÜ tekstilden bir günde çıkarıldım. Geçen 6 yıl boyunca 3 ay çalıştıysak 6 ay işsiz kaldık. Hep taşeronlaştırma yüzünden. Patronlar şanslı o işi tutturamadı mı, hemen başka bir yere atlıyor. Kendini yeniliyor ama biz o kadar çabuk vazgeçemiyoruz, bir meslek kazanmak kolay mı?” diye soruyor.
Halen Organize’de Aliance One tütün fabrikasında çalışan Çıra, işyerinde adama göre muamele yapılmasından şikayetçi. “İçerde kadrolulardan kimisi kendi tuttuğu adamları kolay işe gönderirken bizim gibi insanları ya hurda temizlemeye ya da toz bölümüne gönderiyor, toz dediğimiz yerde kalan tütünün tozu, pisliği insana nefes bile aldırmıyor” diyor.
1 Mayıs’a ilişkin olarak da şunları söylüyor: “Zaten orada olacağım. Benim için 1 Mayıs işçilerin emekçilerin ezilenlerin kendini en rahat ifade edebileceği gün. 1 Mayıs’a çağıran insanlar yani sendikalar, partiler, dernekler katılımı arttırmak için daha samimi daha güvenli ve güvenilir olmak zorundalar. Kısaca işçiler ile yapışık ikiz gibi olmak zorundalar. Bizim mahallemizde de dernekler birleşip yapsa çağrı daha farklı olur. Artık derneklerin işi düzen partilerinden medet ummak olmamalı. O zaman işte Güzeltepe gerçekten güzel olur”.
DÜZEN PARTİLERİNDEN VAZGEÇİLMELİ
Bahar Taş ise mahallenin yenilerinden. Önceden Bayraklı’da oturan Bahar evlendikten sonra Dağ mahallesine gelmiş. “Bayraklı’ya oranla daha güzel buralar çünkü mahalleli akraba gibi olmuş artık, herkes birbirini kolluyor. Bir de şu yol ve su işlerini çözseler buralar cennet olur” diyor.
Çalışma hayatı ve 1 Mayıs’a ilişkin düşüncelerini soruyoruz. Çocuğu nedeniyle üç yıldır çalışamadığını yeni işe girdiğini anlatıyor. Uzun zaman sonra tekrar çalışmanın güzel ama yorucu olduğunu dile getiren Taş, “1 Mayıs bizim için hâlâ çok uzak. Çünkü çalış derlerse çalışacağım” diyor.
Gülay Can ise mahallenin gençlerinden. Liseye giden Gülay, okulunun bulunduğu Evka-2 mahallesi ile kendi mahallesini karşılaştırıyor: “İki mahalle de tepeye kurulmuş. Oraya her hizmet gidiyor da buraya neden yok?” diye soruyor. Artık Evka 2’deki site yöneticilerinin parkta oturduklarında bile okula şikayet etme hakkı gördüğünü anlatan Gülay, “Artık nasıl bir şeyse müdürümüz de her pazartesi bununla ilgili konuşuyor” diyor.
1 Mayıs’ın sadece işçilerle ilgili olmadığını düşündüğünü dile getiren Gülay, “Seneye sınava gireceğim. Stresi kaldırabilir miyim diye düşünüyorum şimdiden. Muğla’da dershane borcu yüzünden intihar eden arkadaşım ne düşünmüştür? Bu olayların olmaması için devlet okumak isteyen öğrenciye destek olmalı” diyor.
Gülay’ın annesi ise yıllardır oy istemek için mahallelerine gelip Çiğli’nin “1. partisi” olanların şimdi sözlerini tutmasını istiyor. “Yol yok, iz yoksa bir daha da onlara oy yok” diyor. Eşi iş kazası geçiren anne Taş, yol olmadığı için eşinin 3 ay boyunca evine gelemediğini ve akrabalarının yanında kaldığını anlatıyor. “Ben de ona yardım edebilmek için onun yanında kaldım tabi. Nerede yaşıyoruz köyde mi İzmir’de mi? Şimdi de bize buralara apartman yapalım arsalarınızı verin diyeceklermiş. Vallaha yol yoksa iz yoksa yer de yok” diyor. (İzmir/EVRENSEL)
Koray Yetiş

Evrensel'i Takip Et