Haydi çocuklar tarlaya!

Eğitim Sen Şanlıurfa Şubesi, mevsimlik işlerde çalışmaları nedeniyle okulunu bırakmak zorunda kalan öğrencilere ilişkin yaptığı araştırmayı rapor haline getirdi. Raporda, bölgenin sadece 6 ilindeki okullarda toplam 243 bin 339 öğrencinin okuduğu, bunlardan 23 bin 683’ünün tarım işçiliği nedeniyle okullarını erken terk edip geç başladığına dikkat çekildi. Rapor, okulları iyileştirmekle, birçok okula bilgisayar göndermekle övünen hükümetin yoksulluğu derinleştiren ekonomi politikalarının, birçok çocuğu eğitim hakkından mahrum bıraktığını da gözler önüne seriyor.
Eğitim Sen Şanlıurfa Şubesi’nin mevsimlik tarım işçiliği nedeniyle okullarını bırakmak zorunda kalan öğrencilere yönelik hazırladığı rapor, bölgedeki çarpıcı gerçeği bir kez daha gözler önüne serdi. Mevsimlik tarım işçiliğinin ilköğretim çağındaki çocukların eğitimi üzerindeki olumsuz etkilerini saptamaya yönelik araştırmada, Şanlıurfa, Adıyaman, Adana, Batman, Diyarbakır ve Gaziantep illerinden seçilen 115 ilköğretim okulu incelendi. 6 ildeki okullarda toplam 243 bin 339 öğrencinin okuduğu ve bunlardan 23 bin 683’ünün tarım işçiliğinden kaynaklı okullarını erken terk edip geç başladıkları saptandı. Araştırmada, bu iller içinde sorunun en yaygın yaşandığı ilin Şanlıurfa olduğu belirtildi. Şanlıurfa’da kenar semtlerdeki ilköğretim okullarından, öğrencilerin beşte birinin okullarını erken bırakıp geç başladıkları belirtilen raporda, mart ayında 3 bin 949, nisan ayında 5 bin 910, mayısta ise 10 bin 27 öğrencinin aynı ‘kaderi’ yaşadığına dikkat çekildi.
YOKSULLUK ARTIYOR
Raporda, bölgede okullaşma oranının Türkiye geneline göre 3-4 puan geride olduğu ve özellikle kız çocuklarının 5. sınıftan sonra eğitimlerini bırakmak zorunda kaldıklarına dikkat çekiliyor. Her yıl binlerce çocuğun okulunu ekonomik nedenlerle bıraktığı belirtilen raporda, bunun temel sebebinin ise devletin eğitim harcamalarını karşılamaması olduğu belirtiliyor. Türkiye’de nüfusun 5’te 1’i yoksulluk sınırında yaşıyorken, çocuk nüfusun yüzde 27’sinin, kırsal alanda ise yüzde 40.6’sının açlık sınırında yaşadığı vurgulanan raporda, mevsimlik tarım işçiliğinin, ilköğretim çağındaki çocukların eğitimini etkileyen önemli bir faktör olduğu dile getirildi. Mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarıyla birlikte şehirden nisan ayından itibaren ayrılmaya başladığına değinilen raporda, bu sürenin ekim ayının sonuna kadar devam ettiği belirtildi. Rapora göre Şanlıurfa’da mevsimlik işçiler arasında ilköğretim çağındaki öğrencilerin oranı yüzde otuz civarındadır.
ZOR VE SAĞLIKSIZ KOŞULLAR
“Öğrenciler okulu erken bırakıp, 2 ay geç başlıyor. Kavrama ve adaptasyon sorunu yaşayan öğrenciler, gittikleri yerlerde zor ve sağlıksız koşullarda yaşıyor” denilen raporda, Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) Türkiye’deki tarım işçilerine yönelik araştırma sonuçlarına da işaret edildi. Raporda şu ifadelere yer verildi: “Barınma koşulları göz önüne alındığında, barınma yerleri ve çevrelerinde, tuvalet, banyo ve çamaşır yıkama yerleri bulunmaması, temizlik ve sağlık açısından sakıncalar yaratmaktadır. Bir yandan aldıkları düşük ücreti biriktirme isteği ve düşük beslenme zorunluluğu, elverişsiz pişirme koşulları bu işçilerin yeterli beslenemediklerini gösterir. Çadır yerleşimleri açık alanda ve uygun altyapı koşulları olmayan yerlerde kurulduğu için akrep, yılan gibi tehlikelere de korumasız bir ortam oluşturmaktadır. Çadırlar su kenarlarına kurulduğu için sivrisinek fazlalığı sıtmaya neden olmaktadır.” Raporda, “Çocuklar okullarını bırakmak istemiyor. Ancak yoksulluktan dolayı çalışmayı zorunluluk olarak görüyor. Çocuklar okula geç başladığı için çevresiyle arkadaşlık kurmakta zorlanıyor. Konuları kaçırdığı için dersleri anlamakta zorlanıyor ve bu zamanla okuldan korkmasına ve uzaklaşmasına neden oluyor. Bu nedenle çocuklar psikolojik sorunlar yaşamaya başlıyor. Kendini başarısız görüyor” denildi. (ŞANLIURFA)

---

YOKSULLUK ORTADAN KALDIRILMALI
Eğitim ve öğretim yılının eksik mevcutla başlamasının, öğretmenlerin müfredatı uygulamasının önünde engel olduğu ve bunun da öğretmenler açısından çeşitli güçlükler çıkardığının vurgulandığı raporda, öğrenci mevcudundaki değişimlerin eğitimi olumsuz etkilediği belirtiliyor. Bazı okullarda sınıf mevcudunun 40 civarından 10 kişinin altına düştüğüne dikkat çekilen raporda, şu önerilere yer verildi: “Çocuk işçiliğinin nedeni yoksulluk ortadan kaldırılmalı, kırsal kesimdeki geçim olanakları iyileştirilmeli, eğitim hakkının korunması ve çocuk işçiliğinin önlenmesi konusunda evrensel normlar esas alınmalı ve çözüm konusunda toplumsal mutabakat aranmalı, sorunun kapsamı ve gerçek boyutları ortaya çıkarılmalı, giden çocuklara gittikleri yerlerde eğitim olanağı sağlanmalı, çocukların kaybettikleri zaman için telafi edici eğitim ve rehabilitasyon merkezleri açılmalı, çocuklar sağlık taramasından geçirilmeli, tarım işçiliğini barındıran bir tarım iş kanunu çıkarılmalıdır” denildi.