17 Ocak 2005 23:00

Yasaklı genin Türkiye'de işi ne?

Türkiye'ye girdiği kesinleşen genetiği değiştirilmiş ürünlerle ilgili her gün yeni bir gerçek ortaya çıkıyor. Son olarak, domateslerde bulunan ve "Kanamisin" adı verilen antibiyotiğe direnç geninin, Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde sağlığa zararlı olduğu gerekçesi ile kullanılmadığı saptandı. Bu gerçek, bir kez daha Türkiye'nin kobay olarak kullanılıp kullanılmadığı sorusunu akla getirdi. ODTÜ Gıda Mühendisliği Bölümü'nde yüksek lisans eğitimi gören iki öğrenci, Doç. Dr. Candan Gürakan'ın danışmanlığında "Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)" üzerine bir tez çalışması yaptı. Ankara, Çanakkale, Ayaş, Eskişehir, Isparta, Antalya, Kalkan, Afyon ve Mersin'de üretilen, Belçika, İspanya, Çin ve Amerika'dan ithal edilen 28 domates numunesi marketlerden toplandı. Domates numunelerinin 22'sinde antibiyotiğe direnç gösteren Kanamisin geni belirlendi. Bitkiye gen transferi yapanlar, antibiyotik genini koymadan gen transferinin tutup tutmadığını kontrol edemiyor. Gen transferinin gerçekleşip gerçekleşmediğini anlamak için antibiyotiğe direnç geni ekleniyor. Domateslerde tespit edilen antibiyotiğe direnç geni domateslerin genetiğinin değiştirildiğini ortaya koyuyor. Genetiği değiştirilmiş organizmalarla ilgili en büyük tartışmalardan biri de antibiyotiğe direnç geni ile ilgili. Biliminsanları, bitkilerde herhangi bir genetik yapı değişikliğinin insanlara da aynen geçtiğini ifade ederken, genetiği değiştirilmiş yiyeceklerin tüketilmesi sonucunda ileride antibiyotik tedavisine yanıt alınamayacağını dile getiriyorlar. İşte tüm bu tartışmalar nedeniyle Avrupa ülkelerinde Kanamisin'e direnç geninin artık genetik değişim yapılırken kullanımının yasaklandığı ortaya çıktı.

Araştırmak gerekli Doç. Dr. Candan Gürakan, domateslerde bu geninin bulunmasının GDO'lu tohum kullanılmış olma ihtimalini ortaya çıkardığını ifade ederek, bu tohumların ithal olduğunu söyledi. Bu genin kullanımının AB'de yasaklandığını doğrulayan Gürakan, Türkiye'nin GDO'lu ürünlerle ilgili hızlı gelişime henüz hazır olmadığını söyledi. Gürakan, yaptıkları çalışmanın tamamen tesadüfen başladığını belirterek, çalışmada domateslerde bir gen aktarıldığının kesin olduğunu, ancak hangi özelliğin aktarıldığının tespit edilemediğini söyledi. Çalışmanın bu haliyle ön bulgu niteliğinde olduğunu belirten Gürakan, bundan sonra tohumlarla ilgili çalışmalar yapmayı düşündüklerini söyledi. Her ithal edilen tohumun iyi incelenmesi gerektiğini dile getiren Gürakan, Türkiye'de laboratuvarların akredite olmadığını ekledi. Genetiği değiştirilmiş ürünlerin zararlarının çok iyi irdelenmesi gerektiğini belirten Gürakan, Türkiye'nin bu işin dışında kalamayacağını bu nedenle, araştırmalara hız vermesi gerektiğini ve bu alanla ilgili çalışmalar yapmak gerektiğini söyledi. Gürakan, Türkiye'de genetiği değiştirilmiş ürünlerin, özellikle mısırın, soyanın tüketildiğinin kesinleştiğini ifade etti.




BAKANLIK KABUL ETMİYOR Tarım Bakanlığı, başta domates olmak üzere hıyar ve biber tohumları üzerinde yapılan analiz ve incelemelerde, genetiği değiştirilmiş organizmalı (GDO) ürüne rastlanmadığını ileri sürdü. Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, "Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) tarafından yapılan araştırmada, genetiği değiştirilmiş domates tohumu kullanıldığının belirlendiği" yönündeki haberler üzerine, bir araştırma gerçekleştirildiği savunuldu. Açıklamada, dünyada tescil edilmiş GDO'lu domates çeşidi sayısının çok az, üretime intikalinin ise yok denecek seviyede olduğunu iddia edildi. Bakanlığın, Ankara İl Kontrol Laboratuvarı aracılığı ile yürüttüğü GDO'lu ürün takibini, söz konusu olayın gündeme gelmesinden sonra artırdığı anlatılan açıklamada, araştırma kuruluşları ve özel sektör domates tohumlarından 27 örnek üzerinde çalışıldığı, hiçbirinde GDO tespit edilemediği savunuldu.

Evrensel'i Takip Et