06 Ekim 2011 12:14

Veliler eğitimin neresinde?

Birçok ülkenin nüfusunu aşan sayıda çocuğumuz yeni bir öğretim yılına başladı. Her yıl olduğu gibi bu öğretim yılında da, gerek yeni uygulamaların getirdiği, gerekse önceki yıllardan gelen sorunlar hem çocuklarımızın hem de velilerin tepkisine neden oldu. Müfredat programından, okul ve sınıf seçimine, okul kıyafetl

Veliler eğitimin neresinde?
Paylaş
ÖVDER (Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği) - İzmir Şubesi

Her anne baba çocuğunu çok seviyor ve onun geleceği için bütün imkanını sunmaya çalışıyor.  Kıyafet alıyor, dershaneye, kursa ve özel derse gönderiyor. Parası varsa özel okula gönderiyor. Daha iyi okusun diye devlet okullarına zorunlu “bağış” yapıyor. Ama bunları sadece kendi çocuğu için yapıyor. Velilerimiz her şeyi çocuğunun iyiliği için yaptığını düşünüyor ve çoğu yukarıda sayılanların yeterli olduğunu sanyor.
Oysa eğitim, ortak değerler kazandırma etkinliğidir. Çocuğa birçok bilgiler verilebilir. Coğrafya, tarih, matematik gibi bilgiler bireysel öğretilebilir. Ama insani ve toplumsal değerler bireysel olarak öğrenilemez. Bu değerler ancak örgütlü ve birlik olan toplumlarda demokratik eğitimle kazanılır.

Eğitimin sacayağı
Bizde “örgüt” sözcüğü hep olumsuz değerlendirilmiştir. Ülkeyi yönetenler, halkın birlik olmasını, hakkını aramasını istemedikleri için örgütü ve örgütlenmeyi “öcü” göstermişlerdir. Velilerin tepkilerinin örgütlülüğe dönüşememesinin altında yatan önemli nedenlerden birisi budur.
İkincisi; eğitimdeki uygulamalar aynı olmasına karşın sonuçlarının veliler tarafından farklıymış gibi değerlendirilmesidir. Yerleştirilen sınav sistemi bunun en önemli nedenlerinden birisidir. Veli, çocuğunun başarısını sınav sonuçlarıyla değerlendirdiği için bireysel çözümler aramaktadır. Tabii ki bunu da yerleştiren, devletin ve hükümetin amaçladığı bireyci, rekabetçi bir eğitim anlayışıdır.
Sınavlar hiçbir zaman çocuğun bilgisini ve yeteneğini ölçmüyor. Başarıyı Anadolu lisesini kazanmak, üniversiteyi kazanmak olarak değerlendiren veli, binlerce yüksek okul mezununun işsiz kaldığını kendi çocuğuna sıra gelinceye kadar kabullenmiyor. İlköğretimde çocuğu olan bir veli, üniversitede neler oluyor bilmiyor. Üniversitede çocuğu olan bir veli ise ilköğretimde, lisede neler oluyor bilmiyor.
Üçüncüsü; eğitim öğretmen, öğrenci ve veliden oluşan bir sacayağıdır. Öğretimin eğitime hizmet etmesinin en önemli öğesi öğretmendir. Öğretmen, bu saç ayağının kurulmasında öncülük ederse, veli çocuğunun geleceğini daha gerçekçi değerlendirebilir, diğer velilerle biraraya gelip ortak tutum almak konusundaki çekincelerini aşabilir.
Dördüncüsü; ülke yönetiminin demokratik bir yapıya sahip olmaması ve baskıcı uygulamaları, örgütlülüklerin önündeki en önemli engeldir. İlk üç maddede sayılan nedenleri doğuran bu yapıdır.

Çözüm
Çocuklarıyla genelde anneler ilgileniyor, dolayısıyla okulla ilişkiye giren veliler daha çok anneler oluyor. Bu nedenle kadınlarımızın biraraya gelip bu konuda bilgilenmeleri ve örgütlenmeleri, eğitimin sorunlarının aşılmasında büyük önem taşıyor.
Bu bağlamda Okul Aile Birlikleri, eğitimde önemli kurumlardan biridir. Okul Aile Birliklerinin bugünkü uygulamaları, “okulun tahsildarı” olma biçimindedir. Velinin temsilcisi olarak seçilenler, okul yönetiminin yasadışı uygulamalarının aracısı durumuna düşüyor. Okul Aile Birliği, velileri müşteri olarak gören hükümetin ve bakanlığın okullardaki uzantısı gibi çalışıyor. Velilerin örgütlenmesi bu durumu tersine çevirebilir. Veliler buralarda bilinçli görev alırlarsa, yasadışı birçok uygulamalara dur diyebilirler.
Diğer taraftan, sendikaların üyeleri ve işyeri temsilcileri, sadece üyelerinin değil demokratik ve parasız eğitimin temsilcileri gibi davranırlarsa, velileri yanlarına alırlar. Ortak mücadeleyi örgütleyebilirler. Okul öğrenci temsilcilikleri okul idaresinin değil, öğrencinin temsilcisi gibi davranırsa, parasız-sınavsız ve demokratik eğitim talebinin temsilcisi olurlar. Ve anne babalar da bu sürece katılmaya yönelirlerse, lokal tepkiler genel tepkilere dönüşür. Bu oluşum demokratik eğitim talebinin önemli bir gücü olur.
Velilerin örgütlenmesi çalışmalarını 1996’dan bu yana sürdüren ÖVDER  (Öğrenci Velileri Dayanışma Derneği)  tek başına yeterli olamamaktadır. ÖVDER ile eğitim sendikalarının ya da diğer demokratik, parasız eğitim talebi olan kurumların ortak mücadelesi, eğitimin sorunlarının çözümünde önemlidir. Eğitimin niteliği, emekçilerin ve toplumsal güçlerin örgütlüğü ile paraleldir.

ÖNCEKİ HABER

Bir koyup 5 alacak, zehri bize kalacak

SONRAKİ HABER

Avrupa'nın göbeğinde kadın cinayetleri

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...