Seçimlere sayılı günler kala, pek çok farklı bölgeden Türkiye gençliği arasında İstanbul seçimlerinin sonucunun ne olacağı tartışmaların başını çekiyor.
Daha doğmadan ölmesi bir hayatın, daha açmadan solması bir çiçeğin... Öyle bir şey ki bu tüm ezberimi bozan, beni bir şeylerin var olmadan da yok olabileceğine inandıran.
Sahi niçin yapılmaktadır bu savaşlar? Neden topraklarımız çocuklarımızın gözyaşlarıyla büyümekte?
“Devler” kendi ideolojileri ve savaşın “meşruluğu” adına, halka milli ve dini sebepler göstererek hem toplumlar arası hem toplum içi ayrıştırmayı destekler.
Barış, amcamların yıkılmış evlerinin moloz yığınları arasında; toprakta çıkan o güzel kardelen çiçeği gibi olabilirdi. Zor şartlara rağmen “Ben buradayım” der gibi…
Vazifesi büyüktür sanatçının, çünkü sanatçı delemezse bulutu, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa?
Elinde bir meşalen olsun, yolun senin nasıl olsa! Aydınlat yolunu, yaktığın meşaleyle elbette aydınlatacağın yollar olacak.
Bugüne kadar birleşmeden verdiğimiz tepkilerin cılız-sonuçsuz kalışı; bir araya gelmek zorunda olduğumuzu söyleyen bizlerin hayalperest değil, akılcı kimseler olduğumuzu gösterir.
Gelecek TÜOBİK’e kadar tek beklentim bu platformun ülkenin her tarafından üniversitelere ulaşabilmesi ve çok daha geniş kitlelerce bir araya gelebilmek.
Hit the Road filmi ve filmdeki şarkılar daha iyi bir gelecek için yurdunu terk etmiş insanların kalbinin sesi olurken, geleceğin arayışındaki bizlere özel bir yerden temas ediyor.
Deprem hakkındaki düşüncemizin evrimi, insan düşüncesinin nasıl değiştiğini gösterdiği gibi günümüzde de doğal afetlerle baş etme stratejilerimizi etkilemektedir.
“Zorunluluğun bilincine varmak demek, kendi iradi eylemini engelleyecek durumdan çıkarmak demektir.” Özlemini duyduğumuz yaşam koşullarına erişmek bu bilince sahip olmak demektir.
Yaşamlarımıza dair ideallerimizi güvence altına almamızın kesin yolu ancak bugünün yoz siyasetinin izlerini taşımayan; bizim için bizim tarafımızdan yaratılmış bir sistem olabilir.
Ulaşım konusunda, sınavlara geç kalmaktan tutun, devamsızlık problemlerine, aylarca geçmeyen hastalıklara kadar sonuçları olan gerçekten büyük bir mağduriyet yaşıyoruz.
Gençler dertlerini kimseye anlatamadıkları ve çözüm bulamadıklarından dolayı uyuşturucu batağına düşüyorlar. Bu kötü alışkanlığı bitirmek için örgütlenmeliyiz!
Kongrede yapılan sunumlar ve üzerine yürüttüğümüz tartışmalarla iktisadın sadece matematikten ibaret olmadığı, aksine bir sosyal bilim niteliği de taşıdığının altı çizilmiş oldu.
TÜOBİK'e bu sene ilk kez katıldım ve hayatımda şimdiye kadar yaşadığım en iyi deneyimdi.
“Mecburuz, çalışmak zorundayız. Biliyoruz yaşımız küçük ama mecburuz. Ailenin durumu olmayınca mecbur çalışıyoruz. Biz de okumayı bilirdik yani.”
Kaosun geniş mezarlığı
Esaaad
Son iki haftada oluşan Suriye haritası neyi gösteriyor?
Evrensel'le dayanışmaya çağrı!
13 ilçede devlete ait tek onkoloji bölümü yok. Var olanlar yetmiyor, hastalar özel hastanelere yönlendiriliyor, parası olmayanları acı son bekliyor. Sağlık Bakanlığı bütçesi ise bu sistemi yağlıyor.
İstanbul'da kamu hastanelerinde onkoloji bölümü çok yetersiz. Nüfusu 5 milyonu aşan 13 ilçede hiç onkoloji bölümü yok. Yan etkilerle boğuşan hastalar ya saatlerce yol çekmeye ya da özele mahkum.
Kamu işçilerinin ücretinde erime: 2002’de asgari ücretin 5.5 katıyken, 2024’te bu oran 2.4’e geriledi. Kamu işçilerinin bir aylık ücretiyle alabildiği ekmek sayısı ise 6 bin 222’den 3 bin 500’e düştü.
Türkiye’de sermaye Suriyelilerin dönüşünden endişeli. Bir yandan Suriye’nin yeniden imarı için fırsat kollanıyor. Suriyeli işçiler emeğe dayalı işlerde yüzde 63 daha ucuza çalışıyor.
İran’ın Suriye’deki dayanağı olan Esad yönetiminin düşmesiyle birlikte Direniş Ekseni önemli bir darbe aldı. İçeride ise ekonomik kriz, klik çatışmaları ve muhalefetin etkisi sıkışmışlığı arttırıyor.
Sınır Tanımayan Gazeteciler'in (RSF) 2024 bilançosuna göre; dünyada öldürülen 54 gazeteciden 31'i çatışma bölgelerinde yaşamını yitirdi. Türkiye'de ise adli kontrol ve online sansür yaygınlaştı.
TBMM Genel Kurulunda bugün Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığının bütçesi bugün görüşülecek. Çevre Mühendisi Selahattin Beyaz, bakanlığın bütçesini gazetemize değerlendirdi.
OSTİM’de işçilerin gündeminde artan geçim kaygısı ve birçok iş kolunda yaşanan durgunluk var. Bu sebeple işsizlik kaygısı işçilerin zam talebinin önüne geçiyor.