19 Mart 2014 15:43

AKP'nin fezleke korkusu

Meclis Genel Kurulu yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda isimleri geçen 4 bakanla ilgili fezlekeleri görüşmek üzere toplandı. Fezlekelerle ilgili genel görüşme açılması talebi 158'e 259 oyla reddedildi. TBMM TV'nin yayınının sona ermesi üzerine CHP Milletvekili Melda Onur, meclisten canlı yayın yaptı.

AKP\'nin fezleke korkusu
Paylaş

Son gelişmeler: TBMM Genel Kurulu'nda konuşmalarından ardından Adalet ve Kalkınma Partisi meclisin 8 Nisan Salı gününe kadar tatil edilmesine ilişkin grup önerisi kabul edildi TBMM Başkanı Sadık Yakut, birleşimi 8 Nisan Salı günü saat 15.00'de toplanmak üzere kapattı.

20.37 Oturum konuşmalarla devam ediyor. Melda Onur'un canlı yayını sürüyor: http://www.ustream.tv/channel/meldaonur?utm_campaign=ustre.am&utm_source=ustre.am%2FHIHV&utm_medium=social&utm_content=20140319104441

20.18: Oturuma yeniden ara verildi.

20.15: Oturum yeniden başlıyor.

20:09 CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka: Oylama sonucuna itiraz ediyoruz. Paraları doğru sayıyorlar ama oylarımızı doğru sayamıyorlar!

20.07 4 eski bakanin fezlekeleriyle ilgili CHP'ni genel görüşme talebi 158 oya 259 oyla reddedildi.

Oylama sonuçları ilk önce 111 oya 259 oy olarak açıklanmıştı. Sadık Yakut daha sonra oylama rakamlarının düzeltilmiş halini verdi. Muhalefet milletvekillerinden "Oylarımızı da çaldınız" sesleri yükseldi.

20.05: TBMM'de 'Ahlak, vicdan, cesaret', 'Her yer yolsuzluk her yer direniş' sloganları atılıyor. Melda Onur'un canlı yayını sürüyor.

19.35: CHP Milletvekili Melda Onur mecliste ustream üzerinden canlı yayına başladı: http://www.ustream.tv/channel/meldaonur?utm_campaign=ustre.am&utm_source=ustre.am%2FHIHV&utm_medium=social&utm_content=20140319104942

19.05 Sadık Yakut oturuma 10 dakika ara verdi. TBMM TV saat 19:00'u geçtiği için Genel Kurul salonu'ndan yaptığı yayına son verdi.
Yayın sonlandıktan sonra yapılan anonsta ise görüşmelerin internet sitesinden takip edilebileceği belirtildi.

18.45 CHP Milletvekili Al Özgündüz: Rüşvet alan da veren de melundur! Siz bu yazıyı hem belediyelerden hem de vicdanlarınızdan kaldırmışsınız.

Özgündüz Meclis kürsüsünde fezleke üst yazısını okuyor.

"Tarihin gördüğü en büyük yolsuzluk için toplandık. 4 bakan hakkında, rüşvet, yolsuzluk ve diğer suçlarla ilgili fezleke Meclis'e gelmiştir. 55 Milletvekilinin imzasıyla gelmiştir. Milletvekilleri bunu bilerek soruşturma dosyasına imza atması için okuması zorunludur. Daha önce yazı Adalet bakanlığına geldi. Bizim görevimiz postacılıktır dedi Adalet bakanı. O zaman görevini yap. Gönder. Ama bu arada ne yaptınız, savcıların, polislerin görevleri değiştirildi. Eğer suç işleme iradesi varsa, artık tanıklık statüsü sona erer. Rıza Sarraf liderliğindeki suç örgütü ve şüphelilere yönelik operasyon düzenlenmiştir. Şüpheliler ait, ses kayıtları, fotoğraf ve belgeler gönderilmiştir. Usül nedir? Cumhuriyet savcısı bu bakanlarla ilgili soruşturma yapamadığı için Meclis'e gönderiyor. "

Özgündüz, Fezlekede yer alan fotoğraf ve belgeleri göstererek, bunlara bakmadan, okumadan karar veremem dedi.

"Bu Egemen Bağış var ya, çikolatacı, Ayetlerle dalga geçen. Allah'ın kelamıyla alay eden bu adamı mı koruyorsunuz?  2007 yılında başlıyor bu olay. Kapukule'de uyuşturucu ele geçiriliyor. Edirne'de dinlemeler başlatılıyor. MASAK'a bir rapor gönderiliyor. Şişli Cumhuriyet başsavcılığına, Rıza Sarraf ve ekibinin izlenmesinin uygun olmasına karar veriliyor. Eski içişleri bakanı İdris Naim Şahin döneminde, İstanbul emniyet müdürlüğüne gönderiliyor. Rıza Sarraf'ın para aklama işi olduğu, şüpheli olduğu, tetkik edilmesi gerektiği belirtiliyor. Sonra Rıza Sarraf ile bakan çocuklarının rüşvet ilişkisi, bakanlarla ilişkisi anlaşılıyor. Parlamenterle ilgili denetim görevi bu Meclisindir. Yüce Divan'a sevk edecektir. Zafer Çağlayan ile.

Rüşvet alan da veren de melundur! Siz bu yazıyı hem belediyelerden hem de vicdanlarınızdan kaldırmışsınız."

18.23: MHP'li Faruk Bal konuşuyor.

"CHP tarafından verilen önergeyle ilgili MHP adına söz alıyorum. 4 bakan, rüşvet, suç işlemek için örgüt kurmak, imar planlarında yolsuzluk gibi vahim suçlarla karşı karşıyadır. Bu durum dinen hem günahtır. Bunun değerini Meclis'te verebilecek miyiz, emin değilim. Adalet ve Kalkınma Partililer biat kültürüyle karşılık vermektedir.

Ayakkabı kutuları içinde milyon dolar saklayan banka genel müdür. Oğlunun evinde 9 kasa bulunan bir bakan. Sayın Başbakan ne derse onu yaptım diyen bir bakan. Bavul ile taşımamış olacak ki, sırt çantasında taşınan paralar. Sayın Başbakan'ın oğlu Bilal'in katılmış olduğu toplantılar. Bu durumu takip etmek için devletin güvenlik güçleri var. Teknik takipteki polisler, hırsızlığa bulaşmış kişileri takip ediyor. Emniyet istihbaratı da,  teknik takip yapan polisleri,. onları da istihbarat takip ediyor. Dalton kardeşler gibi.

Tapelerdeki ifadeleri hukuken delil olmaktan çıkaran yasalar çıkarıldı. Bu korkunun, telaşın, paniğin ne olduğunu fark edemedik ama anladık ki mesele belliymiş. Büyük balık geriden geliyormuş.

Halkbankası genel müdürü ve Ekonomiden sorumlu bakanın, İranlıdan rüşvet aldığı Meclis'e intikal etmiş bir fezleke bulunmaktadır. Haram değil de bu nedir? İçişleri bakanı Muammer Güler hakkında, 15 kere, 5 milyon dolar rüşvet iddiası var. Egemen Bağış bu dönem bolca vaizlik yapıyor. Çikolata kutusunda almıştır.

Bu haramdır, bu suçtur, diyerek 4 bakan hakkında yapması gerekirken, sayın Başbakan, oğlu Bilal'i arıyor. Oğlum ne var sende? Bilal biraz saf bir oğlan. Diyor ki, senin paralar kasada diyor. Sıfırla diyor. En sonunda küçük miktar kalıyor, 30 milyon dolar. Sıyrılamıyorlar ama.

Bu cumhuriyet tarihinin en büyük krizidir. Cumhuriyet tarihinin en büyük yargı krizidir. Tek parti olmak üzere, hiç biri yolsuzluğun üstünü kapatmak için, yargının bu kadar siyasallaştırıldığı bir dönemi görmemiştir.

En büyük siyasi krizidir. Dünyanın gündeminde Kırım, Suriye var. Başbakan ise montaj, Haşhaşi ile meşgul olmaktadır. İstiklal savaşı durumuna getiren bizatihi başbakandır. Bilal günlerce beklemiş sonra ifade vermeye gitmiştir. Çünkü "Uzun Adam"ı seven hakim bulunmuştur. Bu fezleke değişmiş.
30 güne yakındır izlediğiniz fezleke ile aynı mı değil mi? Değişmişse sizin bunda katkınız var mı?

Haram sofrası kurulmuştur. Sayın başbakana kadar giden işler var."

18.22 Hasip Kaplan: Yolsuzluğun bedelini 76 milyon vatandaşımız ödüyor.

Her suç örgütü politik güce sahip olmak ister. Bu hep böyledir.

18.05  Hasip Kaplan konuşuyor.

Fezleke konusunda en tecrübeli parti biziz. 945 tane şu ana kadar fezleke geldi bizim ile ilgili. Garip olan şu, bizimkilerin hepsinin teması şu, düşünce suçu. Başbakan dahil, sahtecilik, ihaleye fesat karıştırmak. kara para aklanması gibi suçlar var. Bizimle ilgili fezkeler geldiği zaman jet hızıyla geliyor. İktidara ait oldu mu fezkeler, kaplumbağa hızında geliyor. Bizim fezlekeler Meclis'te okunuyor. Sayın başbakan diyor ki, Fezkeler geldiği zaman alışılmışın dışında kararlar vermek gerekiyor. Muhalefet partilerinin de itiraz ettiğini görmedik. Burada cesaretli bir ses aradım göremedim. Akşam söyledi, sabah geldi fezlekeler. Sayın başbakan söyledi. Sayın başbakan yalnız değil.

Biz Meclis'in Kunta Kinteleri olacağız.  Kürtçe konuştuğum için fezleke hazırlandı hakkımda. Adalet bakanlığa ceza işleri genel müdürlüğü. İhbar eden Edirne. Kolluk. Paraleleller. Ona da bir şey demiyorum hadi. Gardiyan müşteki. Mağdurlar kim, başbakan ve bakanlar kurulu. Kıbrıs'ta, Türklüğe hakaret etmişim. Ne demişim, yüzde 10 barajı namertliktir demişim. Ben bunu burada hep söyledim.

2009 fezleke. Gizli dinlemeye. KCK'nin içinde MİT içinden birileri var. Hiç mi önemi yok. Tamam bunu da geçtik. Gizliymiş. Hangi fezleke. Komisyona giden fezleke. Buyrun fezleke. Dubai'den, Kapalı Çarşıya, mafyaya, çok ciddi kara para aklama hikayeleri var. Deve kuşu gibi kafamızı kuma mı gömelim? Kamu vicdanı açısından, adalet açısından bunları konuşmamız gerekiyor. Ayrıcılıklı soruşturma olmasın. Binlerce polisi sürdünüz. Aynı görevde değil mi? Suç varsa gereğini yaparsınız. Meydanlar savaş meydanı değil. Parti liderleri de savaş komutanı değil. Gerilim çok yüksek. İnterneti yasaklarsanız, tomalarsanız, bir yerden toplumsal patlama yaşatırsınız. Sayın başbakan herkes ile kavga ediyor. Önüne geleni kırıyor, koşuyor. Bunun bir freni olmalıdır, denetimi olmalıdır. İtalya'da temiz eller operasyonu, ak bir sayfa açmanın miladıdır.

Dünya bizi izliyor. İran da izliyor. Dubai ilişkisine bakıyor. Tokyo valisi ne yaptı? Bir şirketten 500 bin dolar almış. Adamın başına gelmeyen kalmamış.
Yolsuzluk liginde Türkiye 17 Aralık öncesi veri bu, 53. sırada. Dünyada bunlar oluyor ama yargının önü açılıyor. Hukukun önü açılıyor. Bu kadar polis, savcı, hakimin yeri değiştiriliyor. Hukukun önüne geçiliyor.

17.40 Adalet Bakanı Bekir Bozdağ konuşuyor.

Posta.com.tr: Genel görüşmeyi incelediğimizde bazı hususları görüyoruz. Fezlekelerin TBMM'ye sevkinde bir kısım engellemeler olduğu iddia edilmiştir. Dosya Adalet Bakanlığına gönderiliyor. 3.01.2014 tarihidir. Adalet Bakanlığı 26 gün sonra iade etmiştir. İddia edildiği gibi 45 gün değil. Bakanlığın bunu yapması yetkisi dahilinde bir işlemdir. Bakanlığın buradaki görevi sadece postacılıktır. Genelgeye uygun davranması için. 2006 yılındaki genelgeye atıfta bulunuyor savcılık. Biz geldiği gibi göndermiş olsaydık, niye böyle yaptınız denecekti. Doğru olan şu, yürürlükteki mevzuata uygun bir işlemdir.
Bakın bakanlarla ilgili, bakanlıkla ilgili hususlarda, Meclis'i harekete geçirme yetkisi savcılığa ait değildir. Koruma fanksiyonu var. Meclis bunu harekete geçirecek. Hükümeti denetleme yetkisi kime ait. Parlamentoya ait. Milletvekili ve bakanlarla ilgili, her hangi bir işlem yapılacaksa, soruşturma komisyonu kurulur. Savcıların yazısıyla değil, Meclis'in yetkisi ile olur. CHP'nin yetkisi vardı. Niye önergeyi bekletti. Niye vermediniz. Anayasayı iyi okuyun. Anayasa savcılıktan kağıt istemiyor. Milletvekilleri istemeli.
Ne yapmışlar, 5 Haziran'da Beşir Atalay ile ilgili önerge geldi. Nereden geldi. Basındaki haber ile ilgili. Savcılıktan değil. O zaman fezleke okunmasını kimse istemedi.
55 milletvekili bir araya geldi, imzasını koydu, önergesini Meclis başkanlığına verdi.
Önergeyi vermeyerek seçime kadar bu değirmeni döndürmeyi beklediniz.
(Kamer Genç kürsü önünde itiraz ediyor)

17:48
Bozdağ: Bu bir adli süreçtir. Metin Feyzioğlu (TBB başkanı)nı yazıyor. Gizlilik var diyor.
Komisyon çalışması gizli. Böyle olduğu halde, TBMM genel kurulunu savcı yerine koyamayız. Savcının yetkisine sahip olan kimdir, soruşturma komisyonu.
Dokunulmazık dosyaları var. Adalet komisyonu üyelerinin dışında kimse bakamıyor.
Gene burada konuşulmuyor.

17:52
Bozdağ: Soruşturmanın gizliliği yasadan kaynaklanıyor. Madem bu soruşturma komisyonu savcının yetkisine sahipse, o zaman usülde de aynı yetkiye sahiptir. Masumiyet ilkesi için. Linç ortamı gibi, insanların onurunu ayaklar altına almak içindir. Partizanca yapılmaz diyor.
(Bozdağ konuşurken elini kürsüye vurdu bu sırada)
Siz vermediniz ama 4 bakan soruşturma komisyonu kurulmasını istedi. Bizim derdimiz gerçeği ortaya çıkarmak.Seçimin arefesinde istediniz. Kim hakettiyse, üzerine gideriz. Meclis çalışmalarını yapacak.
(Bozdağ'ın konuşma süresi bitti)

17.24: Birleşime 5 dakika ara verildi.

17:21 Oktay Vural: Konuşmam Meclis TV tarafından kesilmiştir. Bunu yapan bürokratlar hakkında işlem yapılmasını talep ediyorum. Alo Fatih hattı burada da mı var?

17: 16 Akif Hamzaçebi: Nurettin Canikli şunu demek istiyor: "Bu fezlekeler burada okunursa duman oluruz." O yüzden elinden geleni yapıyor...

Eğer bunu paralel yapı yaptı diyorsanız gelin işte paralel yapıyla hesaplaşmanın zamanı.

17:12 BDP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan: Usul tartışmasını ben açtım ama karambole getirdiniz. Dediniz ki soruşturma gizli fezlekeler okunmaz. Fezlekeleri herkes okur ama milletin iradesi, milletvekili iradesi söz konusu olunca okunmaz değil mi? Kuzu okur Kaplan okuyamaz öyle mi? Yakın dönem soruşturmaları var. Mesut Yılmaz'ın var. Orada ne yapılmış? Sizin bizden fazlalılığınız ne ki, siz fezlekeleri okuyorsunuz da biz okuyamıyoruz? Ne gizlisi arkadaş. Yolsuzluklarla ilgili kamu vicdanı karşısında çırılçıplak olmak zorundasınız. Olgun bir tartışma yapmak zorundayız, insanları ikna etmek zorundayız. Yapamıyoruz. Bu sizi adınız 'Ak' da olsa aklamaz. İnanıyorum ki AKP'nin içinde yüzde 90'ı vicdanen rahatsızdır yolsuzluk konusunda. Yargı süreci işletilmiyor, meclis işletilmiyor. Bu kürsüler bize baki değil. Kaçmayalım bu tartışmadan diyoruz.

17:05 AKP Grup Başkan Vekili Nurettin Canikli kürsüye geldi: "Bu dosyadaki bilgiler hepiniz elinde var. Tüm Türkiye biliyor. Gizlilik falan kalmadı. Amacınız bu iddiaları soruşturmaksa açıkça söylüyoruz gelin Soruşturma Komisyonu kuralım, bu iddiaları soruşturalım. Ama amacınız bu değil."

17.03: TBMM TV'nin sesi kesildi!

16:59 Oktay Vural: Siz gizli olmayan bir dosyaya gizlilik atfedemezsiniz. Siz darbecisiniz. Siz milletin egemenliğini gasbediyorsunuz. Siz haram paracı Reza'yı koruyorsunuz.

16:57 Sadık Yakut, fezlekelerin okunmayacağını yineledi.

16:50 2. oturum başlıyor. Oturum başlangıcında Sırrı Süreyya Önder,  Sadık Yakut'un 'Hayata Dönüş' katliamındaki rolü sebebiyle Hikmet Sami Türk'e 'Saygın' demesine itiraz etti.

16:40 16.06'da 10 dakika ara verildi ancak oturum yarım saati aşkın bir süre geçmesine rağmen halen başlamadı.

Meclis Genel Kurulu yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda isimleri geçen 4 bakanla ilgili fezlekeleri görüşmek üzere toplandı. Toplantı yeter sayısına ulaşıldı.

Meclis Genel Kurulu, CHP’nin çağrısıyla yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda isimleri geçen ve istifa eden 4 bakanla ilgili fezlekeleri görüşmek üzere toplandı. Genel Kurul’da toplantı yeter sayısı için Meclis Başkan Vekili Sadık Yakup tarafından yoklama yapıldı. Yoklama sonrası 184 olan toplantı yeter sayısına ulaşıldı.

Genel Kurul’da CHP, MHP, BDP, HDP ve bağımsız milletvekilleri ile AKP’den istifa eden milletvekilleri hazır bulunuyor.

Genel Kurul’a katılmayacağını belirten AKP milletvekilleri adına İçişleri Bakanı Efkan Ala ve Adalet Bakanı Bekir Bozdağ da Meclis Genel Kurulu’na katıldı.

Yoklama sonrası Genel Kurul’da usule ilişkin konuşmalara geçildi.

AKP'NİN FEZLEKE KORKUSU

TBMM Genel Kurulu'nda muhalefet partilerinin sıraları dolu, AKP sıralarının ise boş olduğu görülüyor.  Muhalefet fezlekelerin okunmasını talep ederken AKP buna yanaşmıyor.

NAZLIAKA: MECLİSİN DENETİM YETKİSİ YOK SAYILSIN İSTENİYOR

CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, hükümetin bu tavrını "Meclis Başkan Vekili Anayasa'nın 107. Maddesine aykırı işlem yapıp fezlekeleri okutmuyor! Meclisin denetim yetkisi yok sayılsın isteniyor" sözleriyle eleştirdi.  (HABER MERKEZİ)

ÖNCEKİ HABER

Öcalan\'ın mektubu BDP ve HDP heyetine teslim edildi

SONRAKİ HABER

Filmmor’da yarın

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...