Söktaş’da yüzde 100 grev

Grevdeki işçilerden Melike Çakır, “Ben 13 yıllık tekstil işçisiyim, ilk kez bir greve katılıyorum. Biz bugün çoluğumuzla çocuğumuzla birlikte buradayız. Şimdiye kadar alamadığımız, hatta geri verdiğimiz haklarımızı geri alacağız. Sonuna kadar ayaktayız, yıkılmayacağız” dedi.

Bir başka Söktaş İşçisi Çetin Akdağ da dilencilik yapmadıklarını, haklarını olanı istediklerini söyledi. İkramiyelerinin 4’e yükseltilmesinin taleplerinin başında geldiğini belirten Akdağ, “Ben buraya başladığımdan beri 7 yıl geçti. 7 yıldır 800-900 lira maaş alıyorum. Daha düne kadar başka bir yerde işe başlayan kişi 2 bin lira maaş alıyor, bu hak-hukuk değil. Biz burada direnişimizi, savaşımızı vereceğiz. Hiçbir şekilde mücadeleden geri dönmek yok” diye konuştu.

TÜM TEKSTİL İŞÇİLERİNİN GREVİ

Teksif Aydın Bölge Temsilcisi Bayram Çakmak ise 2002 krizinde düşürülen ikramiyeleri geri istediklerini kaydetti. “Grev sürecinde elbette sendikamıza üye işçilerin hak ve menfaatlerini korumak ilk hedefimiz ancak sadece örgütlü işçilerin değil, sendikamıza üye işçilerimizin değil Türkiye’deki tekstil işçilerinin birçoğunun hangi şartlar altında çalıştığını tüm kamuoyu biliyor. Biz bu süreçte aynı zamanda örgütsüz tekstil işçilerinin sendikayla bağdaşmasını, sendikaya katılmasını istiyoruz” diyen Teksif Ege Bölge Temsilcisi Faruk Aksoy, grev sürecinde tüm tekstil işçilerini Teksif çatısı altına çağırdı.

GREVE 50 MİLYONLUK DESTEK

GRUP Toplusözleşmelerin anlaşmazlıkla sonuçlanmasıyla birlikte 15 Ağustos’da Türkiye’nin dört bir yanında 12 bin üyesiyle greve başlayan Teksif’e IndustriALL Küresel Sanayi İşçileri Sendikasından destek geldi.

Dünya çevresinde 140 ülkede 50 milyon işçiyi temsil eden IndustriALL Küresel Sanayi İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Jyrki Raına gönderdiği destek mektubunda 50 Milyon üyeye sahip IndustriALL Küresel Sanayi İşçileri Sendikası’nın Teksif’le tam bir dayanışma içinde olduğu ve mücadeleyi destekleme yolunda elindeki her türlü imkan ve gücü sonuna kadar kullanacağı belirtildi.

Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektörü için en önemli ve stratejik ülkelerin başında geldiğine dikkat çeken IndustriALL Küresel Sanayi İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Jyrki Raına, Teksif’in uyguladığı grevin başarıya ulaşmasının yalnızca Türk işçiler için değil, bütün dünya açısından hayati önem taşıdığını vurguladı. (Aydın/EVRENSEL)

TOPKAPI’da  bulunan Tekstüre Çorap fabrikasında işçiler grevde üçüncü günü geride bıraktı. Daha önceden bir grev direniş deneyimi olmayan işçiler, ilk günlerin tecrübesizliklerini atmaya başladılar. İlk gün sadece grev sözcülerinin grev boyunca fabrikada durması tartışılırken, bugün işçiler “Evde durmak için değil mücadele etkmek için greve çıktık” diyerek fabrika önüne geliyorlar.

Gruplar halinde fabrika önünde bekleyen işçiler, attıkları sloganlarla da kararlılıklarını gösteriyorlar.

Grev deneyimsizlikleri nedeni ile yaşanan aksaklıkları da işyeri temsilcileri ve işçiler yaşayarak öğrenmeye devam ediyorlar. Sendikanın eğitim kitapcıkları elden ele dolaşarak madde madde tartışıyorlar grev esnasında işverenin ve grevci işçilerin sorumluluk ve görevlerini okuyorlar.

Grevin 2. günü akşamı grevci işçilerden bir kadın işçi eşiyle birlikte grev sözcülerini ziyarete geldi. Ellerinde dayanışma amaçlı getirdikleri erzakları olan kadın işçi, gün içerisinde gelemediği için arkadaşlarından özür dileyerek “Grevin ne olduğunu eşimin deneyiminden biliyorum bizde onlar gibi kazanacağız haklarımızı alarak bu fabrikada çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
Fabrika önünde bekleyen işçiler, taleplerini dövizlere yazarak grev pankartının yanına astılar.

İşçilerin bir an önce çalışmaya başlamasını isteyen işveren ise çeşitli yollarla işçileri grevden vazgeçirmeye çalışıyor. İşçileri “Müşteri kaybı olursa bizde işçi çıkartmak zorunda kalırız” gibi cümlelerle tehdit eden patron temsilcileri, Penti Çorap fabrikasında greve çıkılmamasını da işçiler ile sendikanın arasını bozmak için kullanıyor.

TÜRK-İŞ GREVİ DESTEKLEYECEK

TÜRK-İŞ 3. Bölge Temsilcisi Hasan Hüseyin Karakoç: Biz her zaman için mutluluğu da üzüntüyü de kederi de paylaşan bir toplumuz. İşverene sıkıntılı anında yardımcı olduk ancak işverenler bizim sıkıntılı anımızda bize yardımcı olmak değil elimizdeki hakları almak için çaba sarf ediyor. Biz üretiyoruz, biz kazandırıyoruz biz onun malını mülkünü istemiyoruz, biz kazandırdığımızdan payımızı istiyoruz. 2000’li yılların başında krize giren sektör bizden yardım istedi yardım verdik, haklarımızı teslim ettik, bugüne kadar çalıştık kazandı ve kârına kâr kattı.  Biz fedakarlık yaptık patronları sıkıntıdan çıkardık, bizim de çocuklarımız var biz onların çocukları gibi özel okullarda okusun özel arabalarla okullara gidebilsin diye değil insanca okula gidebilsin diye, insanca yaşamak için ücret zammı ve sosyal haklarımızı istiyoruz. Alın terimizin hakkını alana kadar bu greve devam edeceğiz.  Biz de Türk-İş olarak bu grevi sonuna kadar destekleyeceğiz. (İstanbul/EVRENSEL)