15 Mayıs 2013 11:31

Tarihin bilimsel okumasını yapmak

Eren Yurt

AYNI FABRİKADAN ÇIKMIŞ İKİ ÜRÜN!

FKF’nin, içinde herhangi bir fikir kulübü olmayan kongreden çıktığını biliyoruz. Yalnız bu da değil; aynı zamanda kongrede hemen hemen hiç FKF isminin geçmediği de malumumuz. Dikkatinizi çekmiştir, bu durum işçinin haberi olmadan gerçekleşen devrim hikayesine çok benziyor. Aynı fabrikadan çıkmış iki ürün gibi adeta!

FKF’yi kuran kesimler nostalji yapma ve geçmişin biriktirdiği tüm değerleri sömürme noktasında eşine az rastlanır örnekler sergiliyorlar.

Öyle ki; FKF’nin kuruluş tarihini 6 Mayıs’a denk getiriyorlar ve sanki tarihte bir karşılığı varmışçasına afişlerine Denizlerin son fotoğraflarını basıyorlar. Üzerine de “Başladığımız İşi Bitireceğiz” yazıyorlar.

Oysaki Denizler’in eski FKF’yi sürdürmek gibi niyetleri hiç olmamıştır. FKF’nin, şimdiki FKF’yi kuranların geldikleri geleneğin eline geçmesinin ardından, onun gençlik mücadelesinin ihtiyaçlarına cevap veremeyeceğine kanaat getirmişler, onu ideolojik olarak mahkum etmişler ve başka bir mücadele aygıtı arayışına girmişlerdir.

Yine ODTÜ Devrim Stadı’na mumlarla yazdıkları FKF bu durumun son örneğidir. Bu durum başka şekilde açıklanamaz.
Şimdiye kadar hiçbir kimsenin yapmadığı şey onlar tarafından yapıldı! Bununla birlikte mumlarla yazdıkları FKF yazısı mumların erimesiyle yok olacaktır. Buna ilişkin yorumları da varın siz yapın.

Yıllardır gençlik mücadelesinin kitleselleşmesinin ve gelişmesinin önündeki engeller tartışılıyor. Geniş gençlik kesimlerini etrafında toplayacak bir platform oluşturma ve bu kesimleri birleştirme tüm mücadeleci kesimlerin kaygısı.

Kuşkusuz burada bize yol gösterecek en önemli unsur uluslararası gençlik hareketinin birikimidir. Kaldı ki Türkiye gençlik hareketi de çok önemli birikimler bırakmıştır günümüze.

ÜNİVERSİTE BİLEŞENLERİ DAHA HAREKETLİ

Yakın ve uzak geçmişin öğrenci hareketlerine baktığımızda az çok kitleselleşebilmiş ve yaygınlaşabilmiş tüm mücadelelerin merkezinde öğrenci örgütleri vardır.

Öğrencilerin doğallığında üyesi bulundukları kulüp, topluluk, ÖTK, meslek örgütlerinin gençlik komisyonları ne oranda bu mücadelenin bir parçası olduysa o oranda başarılı olunmuş ve ilerlenilmiştir. Bugün için bu örgütlerin büyük çoğunluğunun işlevsiz hale geldiğini öne sürmek ve bunlara liberal, cemaatçi vb. gerici çevrelerin hakim olduğunu söylemek en hafif tabiriyle kolaycılığa kaçmaktır. Kaldı ki bu örgütlerin bu hale gelmesinde mücadeleci kesimlerin önemsemezci tavırlarının büyük payı vardır. Her şeye rağmen bugün bu örgütlerin etrafında örülecek bir platform kurmak düne göre daha olanaklıdır.

Keza üniversitenin diğer bileşenleri olan akademisyenler ve üniversite çalışanları da hiçbir dönemde olmadığı kadar hareketlidir ve arayış içindedir. İçinde bulunduğumuz yıl bunun sayısız örneklerine sahne olmuştur. Koç Üniversitesi direnişi ve İTÜ asistanlarının eylemi yaşanılan son örneklerdir.

Sanırım FKF’nin yeniden kurulduğunu duyunca birçok kişinin aklına Marks’ın “Tarihte her önemli olay iki kez tekrar eder; birincisinde trajedi ikincisinde komedi olarak” şeklindeki sözü gelmiştir. Genelde gençlik hareketi tarihi, özelde öğrenci gençlik hareketi tarihi bize neyin yapılıp neyin yapılmaması gerektiğini gösteriyor. İş, tarihi doğru okuyup, nostaljiden ve özenticilikten uzak durmakta. Yani tarihin bilimsel okumasını yapmakta.


DOĞRU YÖNE DÖNÜP YANLIŞ YERE BAKIYOR

68 ve Denizler’i sürekli diline dolayan FKF’lilerin gözden kaçırdığı çok önemli bir şey var. 68 gençlik hareketlerinin en yaygın ve kitlesel yaşandığı dönem öğrenci örgütlerinin doğrudan içinde yer aldığı dönemdir. Denizler’in mücadelesinden alınacak önemli derslerden biri budur.Yazdıklarımıza şöyle bir eleştiri gelebilir. “FKF de aynı sizin dediğiniz gibi kulüplerin vb. bir araya gelmesinden oluşmuş. Daha nesine itiraz ediyorsunuz?​” Her ne kadar FKF’yi kuranlar yüzünü doğru yöne dönse de ısrarla yanlış yöne bakmaktadır. Kuruluşundaki popülist söylemi bir yana bırakırsak (diğer eleştirilerimizi yukarıda dillendirdik) FKF adeta bir partinin gençlik örgütü gibi davranmakta, kendi ihtiyaç ve taleplerini geniş öğrenci kesimlerininki gibi göstermektedir. Bu tavırlarında ısrarcı olmakta ve yaptıklarında bir beis görmemektedir.

Evrensel'i Takip Et