16 Haziran 2022 03:49

Sawsan Witty: Özgürlüğü resmetmeye çalışıyorum

Sawsan ve Omar Suriye’den göç etmiş bir çift. Sawsan resimler yapıyor, Omar ise gazeteci... Merter’deki evlerinde buluştuğumuz çiftle sanata ve mülteci sorununa dair konuştuk.

Sawsan Witty (Fotoğraf: Eren Ergine) 

Paylaş

Murat UYSAL
İstanbul

Sawsan Witty ile tanıştığımızda bir kitabın kapağını okumaya çalışıyordu. Ha-yat-la-rı-nız-dan a-la-cak-lı-yım. Kitabın kapağındaki yazıyı hecelere böldükten sonra telefonunu çıkardı, ekrana harfleri tek tek çizdi. Anlamını merak ediyordu, sordu. Yanıtla yetinmedi, kitabın fotoğrafını çekmek istedi, çekti. Ardından sorucu değişti, Sawsan yanıtlıyor; 10 senedir burada, Merter’de yaşıyor, Suriyeli hem biyoloji öğretmeni hem ressam. Daha sonra Sawsan soruları beklemeden Türkiye’de açtığı sergilerden eşinden çocuklarından bahsetti. Eminönü tramvayında başlayan sohbetimiz son durağa gelince bitti.

Daha sonra Sawsan bizi eşi ve çocuklarıyla beraber yaşadığı Merter’deki evlerine davet etti. Site içerisindeki evin girişindeki güvenliğe Omar Kus’un misafirleri olduğumuzu söyledik. Güvenliğin ve komşuların Ömer amca olarak bildiği Sawsan’ın eşi Omar Kus Suriyeli bir gazeteci. Bir dönem Anadolu Ajansın Arapça servisinde de çalışmış olan Omar bugün İngiltere’de bir gazeteye köşe yazıyor. Kapısında Sawsan ve Omar’ın beklediği evin içi bir sanat galerisini andırıyor. Duvarlarda boşluk kalmayıncaya doldurulmuş resimler işlemeli baskılar ve dahası. Arkası yeşil sarı mavi renklerle boyanmış kapı kapanınca salona geçiyoruz. Salonun da girişten farkı yok yine duvarlarda resimler yalnız bir köşe; Omar’ın masası, birçok dilden kitapların bulunduğu kütüphanesi.

"ONLAR KADAR HAYATLA İÇ İÇE DEĞİLİZ"

Omar’ın Türkçesi Sawsan’a göre daha iyi ancak o da İstanbul’un emekçi semtlerinde yaşayan Suriyeliler kadar akıcı konuşamıyor. Aynı örnekle sebebini Omar ve Sawsan’a sorduğumuzda “Onlar kadar hayatla iç içe değiliz” yanıtını alıyoruz. Omar’ın Türkiye’de tekstil sektöründe çalışan mülteciler üzerine çalışmaları olmuş. Arapça ve Fransızca yayımladığı çalışması sırasında mültecilerin çalışma koşullarına yaşam tarzlarına karşılaştıkları ayrımcılığa şahitlik etmiş. “Daha akıcı, duraksamadan konuşabilmeleri gerekiyor. Dertlerinin zaten önemsenmediği o atölyelerde en hızlı biçimde kendilerini anlatmaları lazım” diyor. Sawsan, Omar’ın sözlerine “Kötü, çok kötü” diye eşlik ediyor. Duymamaya, okumamaya, izlememeye çalıştığını söyleyen Sawsan, “Haberleri izlemiyorum, bir gün bunların düzeleceğini umut etmekten başka bir şey gelmiyor elimden. İzlediklerim duyduklarım umudumu kırıyor. Kötü insanlar var, her millette var. Herkes, bütün bir millet kötü olamaz ya. 10 sene 15 senedir burada yaşayan Suriyeliler var, biz de onlardanız. ‘Mülteci misin?​’ diye soruyorlar. Hayır değilim, buralıyım artık, arkadaşlarım var, işim var. Kurslara gidiyorum, dil öğreniyorum. Türkiye’yi seviyorum bu zamana kadar Omar’ın bahsettiği yerlerdeki gibi bir ayrımcılığa rastlamamıştık ama artık oluyor. Tanıdıklarımız değil ama Suriyeli olduğumuzu bilenin tavrı davranışı değişiyor” diyor.

"SORUMLU MÜLTECİLER DEĞİL"

Son dönemde artan ırkçılığı Omar anlatıyor. Siyasilerin ırkçı söylemlerini yorumluyor: “Bir ekonomik krizin olduğu aşikar. Tepkilerin Suriyelilere yöneltilmesi ise işin en kolayı. Sadece Suriyeliler değil Afganlar, Pakistanlılar, Türkmenler en ağır işleri yapıyorlar karşılığında alınabilecek en düşük ücreti alıyorlar. Halkın tepkisi işsiz kaldıkları yönünde ama bunun sorumlusu yaşayabilmek için o düşük ücretlere razı edilen mülteciler değil.”

Ümit Özdağ’ı ve partisini tanıdığını, duyduğunu söylüyor Omar, Özdağ’ın söylemlerini gerçekçi bulmuyor. “Dünyanın her yerinde böyle düşünceler ortaya çıkıyor, çıkmış da. Bu ırkçı düşüncenin çözüm olmadığı insanları daha büyük bir uçuruma sürüklediği görülmüş” diyor. AKP’nin göç politikasına dair ise “Savaşın başında biz bizim gibi birçok insan buraya Türkiye’ye geldi. O zamanlar bu iş biraz daha kontrollüydü. Sonrasında yapılan anlaşmalar doğrultusunda da Türkiye toplama kampına dönüştürüldü. Avrupa kendisine göçü Türkiye kapısı ile engellemeye çalıştı” diye anlatıyor.

"SURİYE’YE DÖNMEK HAYAL"

Sawsan ve Omar bugün İtalya, İngiltere ya da Fransa’ya gidebileceklerini ancak Türkiye’de kalmayı tercih ettiklerini söylüyor. “Kültürü bize yakın, insan ilişkileri bize yakın. Türkiye’de yaşamayı seviyoruz, savaştan önce de sık sık gelir giderdik. Bu sıkıntılı süreç geçecektir mutlaka. O zaman her şey çok daha iyi olacak” diyor Sawsan.

“Suriye’ye geri dönmek mümkün mü” diye soruyoruz. “Değil, mümkün değil. Omar ve benim için Suriye’ye gitmek demek ölüm demek. En ucuzu ömür boyu hapis. Çünkü Omar gazeteci, biz de onun ailesiyiz. Suriye’den çıkarken her şeyimize el koydular. Evimize, arabamıza, bankadaki paramıza. İki evimiz, iki arabamız vardı. Orta halli bir hayat yaşıyorduk. Çevremiz de öyleydi. Bugünleri yaşayacağımızı tahmin edemezdik, kimse edemezdi. Bugün eşim yanımda, çocuklarım ikisi de burada okudu, yanımdalar. Olmayabilirdi, dağılabilirdik Suriyeli birçok aile gibi. Bunun için mutluyum. Esad giderse Suriye’ye hürriyet, demokrasi gelirse tabii ki dönerim. Şam bu, Şam çok güzeldi. Keşke ama bu hayal değil” diye anlatıyor.

Çocukları için Türkiye’nin daha zorlayıcı olduğunu söylüyor Sawsan, “Bütün arkadaşlarını kaybettiler, kimi Avrupa’ya gitti kimi Suriye’de kaldı. Burada uzun bir süre arkadaşları olmadı ama şimdi daha iyiler, alıştılar artık” diyor.

Sawsan 13 yıldır resim ile uğraşıyor. Türkiye’ye gelmeleri bu uğraşına engel olmamış. İstanbul’da 5 resim sergisi açtığından bahsediyor. “Kadınların mücadelesini yaşayışlarını eserlerime konu etmeye çalışıyorum. Yalnız bununla da sınırlı kalmayıp her şeyi çizmeye çalışıyorum, umut verebilecek her şeyi. Özgürlüğü resmetmeye çalıyorum. İstanbul’da bir atölye de açmıştım ancak mal sahibiyle anlaşamadık, 6 ayın sonunda boşaltmak zorunda kaldım. Atölyedeki tüm eserler şimdi evimin duvarlarını süslüyor” diyor.

ÖNCEKİ HABER

“Casusluk” suçlamasıyla yargılanan DEVA Partili Metin Gürcan ikinci kez tahliye edildi

SONRAKİ HABER

Hamile kadının bulunduğu araca saldıran erkeklere yeniden 24 yıl 6 ay hapis istemi

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...