16 Aralık 2019 00:34

Libya'da son savaş ve Türkiye-Mısır gerilimi

Libya'da yaşanan gelişmeler ile Türkiye ve Mısır arasındaki gerginlik, geçen hafta Arap basında yer alan gündem maddeleri oldu.

Fotoğraf: Pixabay | Kolaj: Evrensel

Paylaş

Ali KARADAŞ
Yusuf ERTAŞ

General Halife Hafter güçlerinin başkent Trablus’a yönelik başlattığı saldırı sonrası Libya kritik gelişmelere gebe. Arap basınında yer alan haberler, ülkedeki iki hükümetten biri olan Fayiz Sarrac’ın başbakanlığındaki Ulusal Mutabakat Hükümetinin Trablus’ta elinde kalan bölgelerin düşebileceği yönünde. Al Arab gazetesinden Cemi Kasımi, Hafter’in saldırılarının başlamasıyla gelişmelerin hızlandığını yazdı. Kasımi, “Uluslararası toplum tarafından kabul gören Mutabakat Hükümeti güçlerinin çöküşü hakkında sıklaşan haberlerin arasında düşmanlıkları durdurma ve müzakerelere geri dönme çağrıları yapılıyor" dedi.

TÜRKİYE VE MISIR’IN ÇATIŞMA İHTİMALİ

Libya’da Hafter’in saldırısından sonra birçok ülke sürece müdahil oldu. Erdoğan yönetimi, eğer Ulusal Mutabakat Hükümeti talepte bulunursa asker gönderebileceğini açıkladı. Buna mukabil Mısır, Hafter’e desteğini ve kendi ürettiği tankları medyaya servis ederek açıktan yeniden ilan etti. Rail el Youm Gazetesi Yazarı Abdulbari Atwan, birçok gözlemcinin korkusunun Mısır ile Türkiye arasında Libya çerçevesinde tırmanan gerginlik olduğunu yazdı. Atwan, “Şu anki acil soru, Sarrac’ın önderlik ettiği mutabakat hükümetinin onu korumaya söz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yardımını isteyip istemeyeceği. Libya limanlarına vardıklarında uçaklar asker ve ekipmanlar yüklü Türk gemilerini bombalayacak mı?​” diye sordu.

CEZAYİR’DE ESKİ TAS ESKİ HAMMAM

Eski Cumhurbaşkanı Abdülaziz Buteflika’nın geçtiğimiz şubat ayında 5. kez cumhurbaşkanı adayı olması nedeniyle siyasi kriz yaşayan Cezayir’de sonunda seçimler yapıldı. Bağımsız Aday Abdulmecid Tebbun, 12 Aralık’ta yapılan seçimlerde kullanılan oyların yüzde 58,15 ile seçimi kazandı. Seçimde İslami eğilimli partinin adayı Abdülkadir bin Karine oyların yüzde 17’sini alarak ikinci oldu. Diğer aday eski Başbakan Ali bin Flis de oyların yüzde 10,5’ini alarak üçüncü oldu. Seçimler Cezayir halkını tatmin edebilmiş değil. Arabnews internet sitesinde yer alan haber yorumda, protestocuların aylarca süren isyanı bastırmak ve eski siyasi düzeni geri getirmek isteyen askeri destekli makamların manevrası olarak değerlendirdiği seçimleri reddettiklerini yazdı. Egypt Independent gazetesi ise seçimlerde protestolarla sarsılan Cezayir’de devrik lider Abdülaziz Buteflika’nın eski bir müttefikinin cumhurbaşkanı koltuğuna oturduğuna vurgu yaptı.


LİBYA’DA TÜRKİYE VE MISIR SAVAŞINA DOĞRU

Abdulbari ATWAN
Rai al Youm

Libya Ulusal Ordusu Başkomutanı Mareşal Halife Hafter, perşembe günü belirleyici savaşın ve Trablus kentine doğru ilerlemenin başladığını duyurdu. Komuta ettiği güçlerine “Bugün belirleyici savaşı ilan ediyoruz ve başkentin kalbine doğru ilerliyoruz” dedi. Birçok gözlemcinin korkusu, Mısır ile Türkiye arasında Libya çevresinde giderek tırmanan gerilim nedeniyle askeri çatışmaların olması ihtimali. Ulusal Mutabakat Hükümeti Başbakanı Fayez Sarrac ile Türk mevkidaşı arasında gaz bakımından zengin olan Doğu Akdeniz’de denizcilik anlaşması imzalanmıştı. Şu anki acil soru, Sarrac’ın önderlik ettiği uzlaşma hükümetinin onu korumaya söz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yardımını isteyip istemeyeceği. Libya limanlarına vardıklarında uçaklar asker ve ekipmanlar yüklü Türk gemilerini bombalayacak mı?

Mısır ve Türkiye arasındaki gerginlik, Mareşal Haftar ‘ın Ulusal Ordusunun Trablus’a ilerlemesinden sonra başladı. Uçakları, Mutabakat Hükümetinin ana askeri sınırı olan İslami hareketleri destekleyen Türk askeri teçhizatının geldiği Misrata limanını bombaladı. Erdoğan’ın, Birleşmiş Milletler’in Skhirat anlaşması nedeniyle meşruiyeti olan Sarrac hükümetinin talep etmesi durumunda Libya’ya asker ve askeri teçhizat göndermeye hazır olduğunu açıklaması dosyadaki bütün kartları yeniden kardı. Durum Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Rusya ve Fransa gibi Mareşal Hafter’i destekleyen ülkeleri çıldırtan bir mesele konumunda.

Haftar kuvvetlerine yönelik Mısır askeri desteği, Haftar’ın Mısır yapımı Tag Terrer tankı, medya tarafından yayınlanan bir videoda halka açık bir şekilde göründü. Bu görüntü, Türkiye’nin Libya’daki müttefiklerini desteklemek için askeri olarak müdahale etme isteğine bir cevap olarak geldi. Mutabakat Hükümetinin güçlü bir ordusu yok. Trablus ve Misrata’daki İslami silahlı hareketlerin kuvvetlerine dayanıyor. Ama uluslararası meşruiyete sahip. Bu meşruiyet Haftar güçlerinin ilerlemesinin gölgesinde aşınıyor.  Gelişmeler, Doğu Akdeniz’de Yunanistan, Kıbrıs, Mısır, İsrail, Ürdün, İtalya ve Filistin’i içeren yeni Türk karşıtı ittifakı genişletiyor. Hem Suriye hem de Lübnan bu ittifaka katılmayı reddetti. Görünüşe göre oluşan “istilacı ve iç içe geçmiş bir askeri ittifak”.

Libya’yı, birincisinden daha şiddetli olması muhtemel ikinci savaşı ateşleyebilecek bir maç bekliyor. Mareşal Hafter başkent Trablus’un kalbindeki saldırıya başlaması, Türkiye ve müttefikleri için büyük bir yenilgi olabilir.


TRABLUS SAVAŞI, SARRAC-ERDOĞAN ANLAŞMASINI ZOR BİR SINAVA SOKUYOR

Cemi KASİMİ
Al Arab

Uluslararası toplum tarafından kabul gören Mutabakat Hükümeti güçlerinin çöküşü hakkında sıklaşan haberlerin arasında düşmanlıkları durdurma ve müzakerelere geri dönme çağrıları yapılıyor. Libya ordusu komutanı Halife Hafter’in, Trablus’u milislerin güçlerinden ve terörist örgütlerin tahrifatından kurtarmaya yönelik kararlı savaşın başladığını açıklamasından bu yana, Libya’nın başkenti etrafındaki gelişmeler hızlandı. Batı ve Amerika tarafından Libya ordusunun başkentin merkezine girmesinin ve kontrolü ele geçirmesinin yakın olduğu tahminleri yapılıyor.

Bu tahminlere, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti (UMH) Başbakanı Fayez Sarrac ile Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın geçtiğimiz Kasım ayında imzaladığı tartışmalı askeri ve güvenlik anlaşmasının zorlu bir sınavdan geçtiği konusunda dikkate değer bir şekilde artan tartışmalar eşlik etti. Ayrıca, sosyal medyada ve basında, Fayez Sarrac başkanlığındaki hükümete sadık güçlere bağlı oluşumların çöküşüne ilişkin çelişkili haberlerin çıkması da dikkat çekiyor.

Amerikan “özgür” televizyon kanalı, ismini vermediği Amerikan yönetimindeki bir kaynağın, perşembeyi cumaya bağlayan gece Libya Ulusal Ordusu Komutanı Halifa Haftar’ın Libya’nın başkentine girebileceği olasılığının göz ardı edilmemesi gerektiğini söylediğini aktardı. Gözlemciler, Haftar’ın belirleyici savaşın başladığına ilişkin açıklamasını, Mutabakat Hükümetinin Türkiye ile imzaladığı anlaşmadan dolayı siyasi ve diplomatik olarak sarsıldığı önemli bir zamanda gelen ciddi bir açıklama olarak değerlendiriyor. Doğu Libya’dan Parlamento üyesi İbrahim el-Darsi; Al Arab ile yaptığı telefon görüşmesinde “Libya ordusunun zafer kazanacağına, başkent Trablus’a gireceğine ve onu suç milislerinden kurtaracağına” olan güveninin tam olduğunu söyledi.

Mutabakat Hükümeti yetkililerinin tepkilerini “kesilen horozun dansı” olarak nitelendiren el-Darsi, Trablus’un kurtuluşu sürecinin “tesadüfen değil, aksine düşünceli ve sürekli bir eylemin doruk noktası” olarak geldiğini söyledi.


YENİ CEZAYİR CUMHURBAŞKANI BÜYÜK ZORLUKLARLA KARŞI KARŞIYA

Arabnews.com     

Cezayir’in yeni cumhurbaşkanı muazzam bir protesto hareketinden sonra düşük katılımlı bir seçimle seçildi. Ülke on yıllardır en büyük siyasi ve ekonomik kriz ve meşruiyete yönelik sorunlarla karşı karşıya. 74 yaşındaki Abdulmecid Tebbun, oyların yüzde 58’ini alarak diğer dört adayı da -hepsi eski üst düzey yetkili- yenerek ikinci turun yapılmasına gerek kalmamasını sağladı.

20 yıllık yönetiminden ve kitlesel gösterilerden sonra ordunun desteğini çekmesiyle Abdülaziz Buteflika geçtiğimiz Nisan ayında devrilmişti.  Yetkililer yeni liderin seçiminin aylarca süren kargaşaya son vereceğini umuyor. Protestocular; aylarca süren isyanı bastırmak ve eski siyasi düzeni geri getirmek isteyen askeri destekli makamların manevrası olarak değerlendirdiği seçimleri reddettiler.

Konut Bakanı olarak Tebbun, hükümetin ulusal bir sembol olarak ele aldığı bir proje olan dünyanın en uzun camisini inşa etmekten ve devletin düşük maliyetli ev programından sorumluydu. Bu program çerçevesinde bir milyon konut inşa ediliyor.

Yetkililer, seçmenlerin yüzde 40’ının oylamada yer aldığını ve bu oranın seçimlerin meşruiyetini kanıtlamak için yeterli olduğunu söylüyor. Ancak seçimleri boykot eden protestocular Tebbun’nun görevine itiraz edebilirler. Protesto hareketinin belirgin bir liderliği olmadığı için, Tebbun’un geniş bir desteği sağlamak için nasıl bir yol izleyeceği açık değil. Cezayir; aylarca süren siyasi kriz dışında azalan enerji gelirleri nedeniyle yıllardır yaşadığı en zor ekonomik durumla da karşı karşıya.

Bu yıl devlet gelirlerinin yüzde 95’ini oluşturan enerji ihracatı yüzde 12,5 geriledi. Hükümet, enerji fiyatlarının 2014 yılında düşmeye başlamasından bu yana dış rezervlerinin yarısından fazlasını tüketmiş durumda.  Ayrıca gelecek yıl, kamu harcamalarında yüzde 9’luk bir kesintiyi onayladı. Hükümetin diğer onayladığı konu yabancı şirketlerin “stratejik olmayan sektörlerde” çoğunluk hissesine sahip olmalarını sağlamak ve uluslararası petrol şirketlerinin devlet enerji devi Sonatrach ile çalışmasını kolaylaştırmak.

Tebbun, Buteflika yönetiminde bakan olarak görev yaptığı dönemde bir teknokrat olarak görülüyordu. Buteflika’nın dördüncü dönemi sırasında Mayıs 2017’de başbakanlık görevine getirilen Tebbun, aynı yılın ağustos ayında görevden alındı. Buteflika’nın çevresindeki isimleri eleştirmesiyle üç aydan kısa zamanda koltuğunu kaybeden Tebbun, Cezayir’in “en kısa süre başbakanlık yapan kişisi” unvanını aldı. Tebbun’un oğlu Buteflika’nın devrilmesinden sonra tutuklandı ve şimdi de yolsuzluk suçlamasıyla yargılanmayı bekliyor.


GÜÇLÜ REJİM CEZAYİR BAŞKANINI SEÇTİ, PROTESTOCULARI ÖFKELENDİRDİ

Egypt Independent

Cezayir'in devrik lideri Abdülaziz Buteflika’nın eski bir müttefiki, protestolarla sarılmış ülkenin cumhurbaşkanı seçildi. Seçim, cuma günü sokaklarda öfkenin daha fazla kızışmasına yol açtı.

Eski Başbakan Abdulmecid Tebbun’nin perşembe günkü seçim zaferinin ardından, devasa kalabalık bir kez daha Cezayir’de toplandı. Seçimlere seçimlere düşük katılımın gölgesinin düşmesinin ardından göstericiler, “Seçim şaibeli, seçimleriniz bizi ilgilendirmiyor ve cumhurbaşkanınız bizi yönetmeyecek” şeklinde sloganlar attılar.

31 yaşında bir memur olan Meryem; “Tebbun, Buteflika’dan daha kötü. Hırsızlardan biri olduğu biliniyor. Biz oy kullanmadık ve geri adım atmayacağız” dedi. Ancak cuma günü Tebbun, protesto hareketine doğru yatıştırıcı bir dil kullandı. Seçimin ardından yaptığı ilk açıklamada “Yeni bir Cezayir inşa etmek için diyalog için elimi protesto hareketine (Hirak) uzatıyorum” diye seslendi.

DÜŞÜK KATILIM

Kayıtlı 10 Cezayirliden altısının oy kullanmadığını belirten Charfi, 1962’de Fransa’dan bağımsızlığını kazanmasından bu yana yapılan çok partili seçim için en düşük katılımın gerçekleştiğini söyledi. Seçim gününde Cezayir’in merkezinde on binlerce insan toplandı. Polis, tazyikli su aracı ve helikopterlerle onları dağıtmaya çalıştı. Cuma günü protestocular sosyal medyadan “Tebbun benim başkanım değil” sloganıyla tekrar sokaklara döküldüler. Bouira’dan 32 yaşında bir mühendis olan Said, gösterilere katılmak için başkente 100 kilometre yolculuk yaptığını söyledi. “Geceyi burada geçirdim, böylece tekrar gösteriye katılabildim… Seçimlerini ve başkanlarını tanımadığımızı söyledim”.

KRİZE BATMAK

Tebbun; çoğu vatandaşın beceriksiz, yozlaşmış ve zayıf ekonomisini yönetemeyen olarak gördüğü hükümeti idare etme görevi ile karşı karşıya. Cuma günü gazetecilere hitaben yaptığı konuşmada, yolsuzlukla mücadele ve “anayasa değişikliği ile ilgili ulusal bir konferans” düzenleme sözü verdi. “Yeni bir seçim yasası olacak ve parayı kesinlikle politikadan ayıracağız” dedi.

Tebbun, 1999’dan 2002’ye kadar Buteflika’nın kabinesinde yer aldı, 2012’de geri döndü ve 2017’de kısa bir dönem başbakanlık görevinde bulundu.

Tebbun, Bouteflika’nın istifa etmesinden bu yana Cezayir’in güçlü adamı olarak ortaya çıkan ordu Şefi Ahmed Gaid Salah’a yakın görülüyor. Buteflika şubat ayında görevde beşinci bir dönem için aday olduğunu açıklayınca “Hirak” sokak hareketi başladı. Protestocular o zamandan beri sokaklarda kaldı ve Cezayir’i bağımsızlıktan bu yana yöneten sistemin tamamen yıkılmasını istediler. Ayrıca Gaid Salah’a yönelik öfkelerini de açığa vurdular.

ÖNCEKİ HABER

Madencilik çalıştayı: Madencilik doğayı, sağlığı, tarihi ve tarımı yok ediyor

SONRAKİ HABER

Siyaset Bilimci Deniz Yıldırım: Sistem meşruluğunu yitirdiği için eleştiriyorlar

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...