Ermeni Soykırımın 104. yılı: Birlikte yaşama saplanan bir hançerdir

Ermeni soykırımının 104’üncü yılında yaşamını yitirenler Türkiye'nin pek çok yerinde anıldı.

24 Nisan 2019 08:58
Son Güncellenme Tarihi: 24 Nisan 2019 20:35
Paylaş

24 Nisan’ı Anma Platformu, Ermeni soykırımının 104’üncü yılında yaşamını yitirenleri Beyoğlu’nda bulunan Şişhane Meydanı’nda basın açıklaması ile andı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan’ın yanı sıra çok sayıda kişinin katıldığı anmada “24 Nisan’da kaybettiklerimizi saygı ile anıyoruz” pankartı açıldı. Platform adına açıklamayı Meltem Ural yaptı.  

104 yıl önce bugün büyük bir suçun ilk adımının atıldığını ifade eden Ural, “Hiç kimse yaklaşmakta olan şiddetin boyutlarını tahmin edemiyordu. Hayat sanki olağan bir şekilde akıyormuş gibiydi. İstanbul’da Ermeniler o günde işlerinden evlerine döndüler. Akşam yemeklerini yerken yatmaya hazırlanırken kapıları tek tek çalınmaya başlandı. 104 yıl önce bugün başlayan süreçle 250 Ermeni aydını sürüldü. 174’ü yargılanmadan öldürüldü. Bu çok daha büyük büyük bir felaketin kapısını araladı” diye belirtti. 

“YÜZDE 30’LUK NÜFUS 5 SENEDE YÜZDE 3 OLDU”

1914 yılında Anadolu’da toplam nüfusun 14 milyon civarında olduğunu ve nüfusun yüzde 30’unun Türk olmadığını aktaran Ural, “Bu yüzde 30’luk kesim 5 yıl içinde yüzde 3’e düştü. Bugün ise bu nüfusun binde bir buçuk gibi bir oranda olduğu tahmin ediliyor. Bu oran kaybımızın ne kadar şiddetli olduğunu gösteriyor” dedi. 24 Nisan’la yüzleşmenin olması gerektiğini belirten Ural, “Demokrasinin zaman zaman göz kırpıp, gelişiyormuş gibi yapıp gözden kaybolmasının temelinde 1915’le yüzleşmenin yapılmamış olması yatıyor” diye ifade etti. 

"BU YIKIMLA YÜZLEŞMEK BİR ZORUNLULUKTUR"

24 Nisan’la başlayan sürecin bir arada yaşama kültürüne saplanan bir hançer olduğunu sözlerine ekleyen Ural, “Bugün bir arada yaşamaya yeniden vurgu yapılacaksa yüzleşmenin gerçekleşmesi kaçınılmazdır. Nefret söyleminin geriletilmesi, içindeki her bir bireye, çevreye, kimliğe güven veren bir sosyal dokunun inşa edilmesi lazım. Bunların hepsinin başarılması için 104 sene önce başlayan ve birkaç sene içinde tamamlanan bu yıkımla yüzleşmek bir zorunluluktur. Bu yüzleşme olmadan Hrant Dink’i, Sevag Balıkçı’yı, Marisa Küçük’ü öldürerek 1915’in o korkunç geleneğini sürdüren ve bebeklerden katil yaratan karanlığın üzerimizdeki ağırlığından kurtulmak mümkün olmayacak” şeklinde konuştu. (İstanbul/MA)


SEVAG BALIKÇI MEZARI BAŞINDA ANILDI

Batman'ın Kozluk ilçesinde 24 Nisan 2011 yılında zorunlu askerlik yaptığı sırada öldürülen Sevag Balıkçı, Şişli Ermeni Mezarlığı'ndaki kabri başında anıldı. Ermeni Soykırımı'nın 104'üncü yıl dönümü anma etkinlikleri kapsamında yapılan ve Nor Zartonk İnisiyatifi tarafından gerçekleşen anmaya, Balıkçı ailesi, yakınları, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Garo Paylan, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve çok sayıda yurttaş katıldı. 

Anma töreninde konuşan Nor Zartonk İnisiyatifi’nden Alex Kalk, adalet nöbetinin katledilenler için hala devam ettiğini söyleyerek, “Hala ülkemizde bir barış dili, kardeşlik dili tesis edilebilmiş değil. Ülkemizde ne yazık ki katliamcıların dili hakim durumdadır. Bu hepimizi derinden yaralıyor ve adalet kavramının yerini bulmasını engelleniyor. Bizler bütün katledilen mazlumlar için, Sevag Balıkçı için ve Ermeni Soykırımı kurbanları için adalet mücadelemizi, eşitlik mücadelemizi, kardeşlik mücadelemize devam edeceğiz” diye konuştu. (İstanbul/MA)


SULTANAHMET'TE POLİS VALİLİK İZNİ BAHANESİYLE ANMAYI ENGELLEDİ

İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu'nun Sultanahmet'te düzenlemek istediği anma etkinliği polis tarafından engellendi. 

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Irkçılık ve Ayrımcılığa Karşı Komisyonu, Ermeni Soykırımı'nın yıl dönümü nedeniyle Sultanahmet Meydanı’ndaki Türk İslam Eserleri Müzesi önünde bir araya geldi. Aralarında HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan'ın da bulunduğu grubun anmasına polis izin vermedi. Polisler Valiliğin anma etkinliklerine izin vermemesini engellemeye gerekçe gösterdi.

Fransa'dan gelen parlameneterler ve Paylan daha sonra açıklama yapmak için Sultanahmet'ten ayrıldı.

PAYLAN: İKTİDAR SORUNLARLA YÜZLEŞMEMEYE DEVAM EDİYOR

Açıklamaya izin verilmemesini Evrensel’e değerlendiren Garo Paylan, “Yıllardır Sultanahmet’te Ermeni Soykırımın başlangıç günü kabul edilen 24 Nisan’da gözaltına alınan, tutuklanan, katledilen Ermeni aydınlarıyla ilgili bir basın açıklaması ve anma yapılıyordu. Bu yıl bu anma engellendi, polis tarafından yasaklandığı bize söylendi. Anayasal hakkımız olan basın açıklamasını yapamamış olduk” dedi.

“Türkiye’nin bütün meselelerinde çözüm üretme anlamında geri adımlar olduğu gibi Ermeni Soykırımı meselesinde de çözüm üretemeyen iktidar toplumu susturmaya ve baskılamayı tercih ediyor” diyen Paylan, “Bütün demokrasi sorunlarımız birbirine bağlı. İktidar bu sorunlarla yüzleşmemeyi tercih ediyor. Ancak yüzleşilmeyen her suç tekrarlar ve maalesef bugün de bu suçların tekrarlanmasının sonuçlarını yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.

‘HUKUKSUZLUK BUGÜN YENİ ŞEKİLLERDE SÜRÜYOR’

Engel üzerine basın açıklaması İnsan Hakları Derneğinde yapıldı. Soykırım anmasına izin verilmemesine tepki gösterilen açıklamada “Oysa işte, soykırımın titizlikle planlandığı ve ilk işaretinin verildiği kentteyiz. İnkâr bu gerçeği değiştiremiyor. İşte şu anda bulunduğumuz yer, bu şehirdeki, bu ülkedeki yüzlerce, binlerce suç mahallinden biri. Soykırımın lanetli mirası dediğimiz şey, yani sınırsız bir hukuksuzluk yeni yeni şekillerde bugün de sürüyor. Biliyoruz, bu mirasın daha bin bir şeklini görebiliriz. Ama biz insan hakları savunucularının, ırkçılık karşıtlarının, soykırım ve inkâr karşıtlarının da mücadelesi bin bir şekilde devam edecek. Sadece tek bir insan hakları savunucusu, tek bir ırkçılık karşıtı kalsa bile soykırım ve inkâra karşı ruh bu coğrafyadan eksik olmayacak” denildi. (İstanbul/EVRENSEL)


İZMİR: SOYKIRIMLA YÜZLEŞİLMELİ

Ermeni Soykırımı’nın 104’üncü yıldönümü dolayısıyla İnsan Hakları Derneği (İHD) İzmir Şubesi de dernek binasında açıklama yaptı. Açıklamada konuşan İHD Şube Sekreteri Ahmet Çiçek, soykırımın 104 yıldır inkar edildiğini söyledi, İHD olarak hakikat ve adalet için soykırım ile yüzleşilmesi gerektiğine vurgu yaptı. 


DERSİM: UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ

Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri, Ermeni Soykırımı'na ilişkin basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, "Ermeni Soykırımı bu toprakların ortak acısı olmaya devam ediyor" denildi.  Ermeni yurttaş Enver Devletli ise "Eğer o zaman hesaplaşılsaydı bugün aynıları yaşanmazdı" dedi.

İHD Dersim Şube binasında yapılan açıklamaya sivil toplum örgütleri, siyasi partiler, kurum temsilcileri katıldı. Açıklamayı okuyan Demokratik Alevi Dernekleri Yöneticisi Dursun Demirtaş, "Ermeni halkına dönük başlatılan soykırım harekatı, insanlık tarihinin gördüğü en büyük felakatlerden biridir. Bu coğrafyanın kadim halklarından biri olan, yıllardır bu topraklarda yaşam sürdüren Ermeni halkına yapılan bu zulüm insanlık adına utançların en büyüğünü yaşatmıştır" ifadelerini kullandı.

"ZULME KAYITSIZ KALDIK"

Tarihi egemenler yazdığı için zulüm gören ve katledilen halkların suçlu ve ezilip yok edilmesi gereken kötüler olarak nitelendiğini belirten Demirtaş, açıklamasını şöyle sürdürdü:

"Komşumuz, kirvemiz, dostumuz ve ekmeğimizi, suyumuzu ve aşımızı paylaştığımız Ermeni halkının uğradığı zulme kayıtsız kaldığımız bir gerçeklik olarak ortada durmaktadır. Bir cumhuriyet müfetişinin 1925’li yıllarda devlete yazmış olduğu raporda geçen şu söz oldukça manidardır. 'Zo diyenleri bitirdik ve hallettik, şimdi sıra lo diyenlerde.' Arkasında gelen de 1921 Koçgiri ile başlayıp 1925 Şeyh Said, 1930 Ağrı ve 1937-1938 Dersim Soykırımı'yla aynı akıbeti yaşamıştır."

Soykırım ve zulmü unutmayacaklarını ve unutturmayacaklarını vurgulayan Demirtaş, "Onların acısı bizim acımız, kaybı da bizim kaybımızdır. Bilinmelidir ki bu coğrafyada yaşayan Türk, Kürt, Ermeni, Süryani, Kerdani, Laz, Arap ve bütün halklar kardeş ve eşittir. Her toplum kendi inancı, kimliği, kültürü, tarihi ile eşit ve özgür bir şekilde ortak vatanda kardeşçe yaşayabilir ve yaşamalıdır da. Kadim Anadolu halkları hep birlikte, bu ülkede her rengin çiçek açtığı, her kokunun teneffüs ettiği bir cennet olarak görmeli, böyle yaşayacağımızı da öğrenmeliyiz. Bütün dünya bu katliamdan haberdardır" diye konuştu.

Ermeni Soykırımı'nın bu toprakların ortak acısı olmaya devam ettiğinin altını çizen Demirtaş, "Yakılan, kurşunlanan, sürgüne giderken yollarda açlık ve hastalıktan kırılan, dünyanın dört bir tarafına savrulan Ermeni halkının kayıplarını yad ederken acıları acımız kayıpları kaybımızdır diyoruz. Unutmadık ve unutmayacağız, yaşasın halkları kardeşliği" sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.

Ermeni yurttaş Enver Devletli ise "Yapılan soykırımdır. Dedem Dersimliler tarafından kurtarıldı. Ermeni Soykırımı'nda yaşananların aynısı bugün bu topraklarda sürüyor. Eğer o zaman hesaplaşılsaydı bugün aynıları yaşanmazdı" dedi.

İHD Elazığ Şubesi eski başkanı Cafer Demir de "Türkiye Cumhuriyeti tarihiyle yüzleşmelidir. Eğer zamanında yüzleşilme olsaydı ne Dersim Katliamı yaşanırdı ne de şu an yaşananlar olacaktı" diye konuştu. (Dersim/ EVRENSEL)

Reklam
ÖNCEKİ HABER

1 Mayıs'a giderken: Meslek lisesi memleketin değil sermayenin geleceği

SONRAKİ HABER

Sivas'ta ucuz et kuyruğu

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...