22 Aralık 2018 11:02

İzmir'de Petrol-İş Aliağa Şubesi’nden sınıf mücadelesi paneli

Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi 'Türkiye’de toplumumuzun ve işçi sınıfının temel sorunları ve çözümler üzerine düşünceler' konulu söyleşi düzenledi

Fotoğraf: Evrensel

Paylaş

Petrol-İş Sendikası Aliağa Şubesi “Türkiye’de toplumumuzun ve işçi sınıfının temel sorunları ve çözümler üzerine düşünceler” konulu söyleşi gerçekleştirdi.

Aliağa Petrol İş Necmedin Giritlioğlu konferans salonunda düzenlenen etkinliğe Petrol-İş üyelerinin yanı sıra Aliağalı emekçiler de katıldı. Konferansa katılan Dr. D. Ali Millioğulları insanlık tarihi boyunca aydınlanma ve sınıf mücadelelerini anlattı.

1960 evresinde 1950’lerde öğrenci hareketleriyle başlayan, Türkiye İşçi Partisi, DİSK, Dev-Genç gibi sendika ve öğrenci birliklerinin izlediği toplumsal gelişmeyi dünyadaki 68 hareketi ile birleşmesini anlatan Dr. D. Ali Millioğulları, Doğu Avrupa, Çin, Vietnam, Küba’da sosyalist temelli ülkeler kurulması sürecine değindi. Bu dönemde Herbert Marcus’un görüşlerinin Avrupa hareketlerini etkilediğini ifade eden Millioğulları “sömürüye dayalı değil bilime dayanan bir toplum” olması gerektiğini, Türkiye’nin kuruluşunda benzer bir felsefe olduğunu kaydetti.

Aydınlanma sorununun Avrupa’da yaşanan bilim teknoloji, felsefe ve sanayi devrimi ile büyük oranda aşıldığını, İslam ülkelerinde ise en iyi örneğin Türkiye’de kurulmasına karşılık ABD’nin yeşil kuşak projesi ile bu gelişimin gerilemeye başladığını söyleyen Millioğulları, “Sömürüyü en uç noktalara kadar götürebilme kabiliyeti gösterebilen kapitalizm 60'lardaki devrimci hareketi de karşı devrimci bir çizgiye çekmeyi başarabilmiştir” dedi. Millioğulları Yunanistan’da Syriza, Venezuela, Brezilya gibi seçimle gelen sol sosyalist güçlerin başarısızlıkları sadece ilk anda yarattıkları heyecanı değil dayanışma ve onlar etrafında kurulan birlikleri de dağıttığını ifade etti.

Millioğulları yeniden sosyalizm çağının açılacağı bir çağın başlangıcında olduklarını düşündüğünü söyleyerek “Sadece kol beden gücüyle çalışan işçi değil emekçi sınıflar açısından bir yoksullaşma ve sömürü artışı hakim. Entelektüel, zihin emekçisi de ürettiğinin sadece en fazla %5’ini alabilmektedir. İçinde bulunduğumuz dönemde işçi hareketleri sosyalizme fikri olarak kaynakları takip edebilecek kadar yakın olmalıdır. Şu an Türkiye’de hiçbir parti sosyal demokrat özellikler bile taşımıyor. Sömürüyü kaldırma problemini önüne koymuyor” dedi. (İzmir/EVRENSEL)

ÖNCEKİ HABER

İstanbul'da binler krizin faturasını reddetmek için mitingde buluştu

SONRAKİ HABER

Elektrik fiyatları 5 yılda 7 kez değişti

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa