18 Aralık 2018 06:49

‘Kölelik yasası’nın protesto edildiği Macaristan’da neler oluyor?

Macaristan'da tepki çeken yasalarda neler var? Bu yasaların çıkmasını aslında kim istiyor? ‘Türkiye gibi olacağız’ ne demek?

Fotoğraf: Mustafa Aktaş/AA

Paylaş

Serdar DERVENTLİ
Köln

Macaristan’da Viktor Orban hükümetinin işçi düşmanı yasa değişikliklerine karşı protestolar devam ediyor. Protestoların nedeni 12 Aralık günü mecliste kabul edilen bir dizi yasa değişikliği. Değişiklikle, yıllık zorunlu fazla mesaileri 400 saate çıkaran hükümet, sermayenin vergi yükünü hafifletirken emekçilerin vergi yükünü artırıyor. Hükümet, “Bundan böyle Türkiye, Çin ve Rusya gibi ülkeleri örnek alacağız” diyor. Macar Sendikalar Birliği (MASZSZ) ise, “yasa geri alınmazsa genel greve çıkılacağını” açıkladı.

Orban hükümeti yasa değişikliğinin önceden tartışılmasını engellediği gibi yasaya karşı protestoları da şiddetle bastırmak istiyor.

SOSYAL YARDIMLARDA BÜYÜK KESİNTİ

Mecliste üçte ikiden fazla çoğunluğa sahip olan hükümet partisi FIDESZ’in (Macar Yurttaş Birliği) oylarıyla 12 Aralık günü bir dizi işçi düşmanı ve sermaye yanlısı yasa değişikliği karar altına alındı. Zorunlu fazla mesailer 250 saatten 400 saate çıkarıldı, tek vergi (flat tax) getirildi, işletme vergileri düşürüldü, sosyal harcamalar ve eğitim harcamaları kesildi.  Macar araştırma platformu “Policy Agenda” tarafından yapılan bir açıklamada, “Yasa değişikliği ile sosyal yardım alma kriterleri zorlaştırıldı. Şimdiye kadar sosyal yardım alanların yüzde 60-65’i artık bu hakkı kaybedebilir” denildi.

YASADA NELER VAR?

Yasaları “işçi düşmanı, kölelik yasaları” olarak değerlendiren Macar Sendikalar Birliği MASZSZ Uluslararası İlişkiler Sekreteri Károly György, “Hükümet son dört yıldır ülkenin rekabet gücünü artırma ve yabancı sermaye için daha çekici hale getirmek için bir dizi hazırlıklar içindeydi” dedi.

Avusturya’da internet üzerinden yayın yapan “Kontrast.at”ye konuşan György, şunları söyledi: “Şu an yasal olarak 250 saat fazla mesai yapılması zorunlu. Normal günlerde yapılan fazla mesailer için yüzde 50, tatil günlerinde yapılan mesailer için ise yüzde 100 fazla mesai zammı ödenmek zorunda. Ülkemizde çalışanların yüzde 68’i haftada ortalama 7 saat fazla mesai yapıyorlar ama bu fazla mesailerin yüzde 41’inin karşılığı ödenmiyor. Yeni yasayla birlikte bu durumun daha da kötüleşmesini bekliyoruz.”

FAZLA MESAİLERİN ÖDENMESİ ERTELENDİ

Bugünkü uygulamada yapılan fazla mesailerin karşılığının bir yıl içinde ya ücret olarak ya da izin olarak ödenmesi gerektiğini söyleyen sendikacı, “Ama yeni yasa fazla mesailerin karşılığının ödenmesi için işverenlere üç sene süre tanıyor. Yani işletme sahibi bir işçiye iki yıl boyunca fazla mesai yaptırıp üçüncü yıl işe gelmene gerek yok diyebilecek” dedi.

György ayrıca, “Bu yasa imalat sanayisi için çıkarılmış bir yasa. Hatta bunun özellikle otomobil tekelleri için çıkarılmış bir yasa olduğunu söyleyebiliriz. Fazla mesailer özellikle bu işkolunda gündeme geliyor” ifadelerini kullandı.

İŞÇİLERİMİZ DAHA FAZLA ÇALIŞSINLAR DİYE!

Yasa değişikliklerinin özellikle uluslararası tekellerin talebi üzerine gündeme geldiği ve onların “kuklası olduğu” yönündeki eleştiriler ise Başbakan Viktor Orban tarafından reddediliyor. “Bu yasa işçilerimiz daha fazla çalışsınlar ve daha fazla para kazansınlar diye değiştirildi. Biz ülkemizi ve işçilerimizi düşünüyoruz, başka kimseyi düşünmüyoruz” diye özel televizyon kanalı ATV’ye konuşan Orban, “Biz kimsenin kuklası değiliz. Asıl gösteri yapanlar kukladır. Onlar dış güçlerin etkisi altında kendi ülkelerine karşı protestolar düzenliyorlar” ifadelerini kullandı.

Macaristan’ın Genelkurmay Başkanı Gergely Gulyas, günlerdir eylem yapan göstericileri ABD’de yaşayan Macar iş adamı “Soros’un adamları” olmakla ve “Hıristiyanlığa karşı nefret sergilemekle” suçladı.

YASAYI HANGİ TEKELLER İSTİYOR?

Orban hükümetine karşı yöneltilen “tekellerin kuklası” eleştirilerinin maddi bir temeli var. Nitekim Alman otomobil devi BMW bir yıl önce, “Macaristan’daki üretim koşullarını inceliyoruz. Yatırım yapmamızı haklı çıkartacak koşullar bulursak ciddi bir yatırım yapabiliriz” açıklaması yapmıştı. Yaz aylarında ise BMW, Macaristan’da büyük bir otomobil fabrikası kuracağını duyurdu.

Yine aynı dönem Mercedes de Macaristan’a bir milyar avro yatırım yaparak “Full-Flex” otomobil fabrikası kuracağını açıkladı. Mercedes’in 2012 yılında kurduğu ilk fabrikasında 4 bin işçi üç değişik üretim bandında A, B ve CLA modellerini üretiyorlar. Yeni fabrika ise Mercedes tekelinin ilk “Full-Flex” fabrikası olacak. Burada 2500 işçi tek üretim bandında çok sayıda modeli üretebilecek.

Volkswagen tekeline bağlı Audi, 1993 yılından bu yana Macaristan’da üretim yapıyor. Audi’nin tüm motorları (1 milyon 965 bin adet) Györ şehrinde üretilirken 100 bin dolayında A3 ve Audi TT/Roadster modellerinden üretiliyor. Macaristan’ın en büyük yabancı yatırımcı olan Audi, 2013 yılına kadar 6 milyar avro dolayında yatırım yapmıştı. Audi, Györ’deki fabrikasında 12 bin 300 işçi çalıştırıyor.

Hükümete yasa değişikliği yönünde talepte bulunulduğu yönündeki iddialara yanıt veren Budapeşte’deki Alman Dış Ticaret Odası, “Yasa değişikliği konusunda bizim fikrimiz sorulmadı, biz de herhangi bir girişimde bulunmadık” görüşünü savundu.

‘TÜRKİYE GİBİ OLACAĞIZ’ NE DEMEK?

Başbakan Orban’ı, Macaristan’ı uluslararası tekeller için ucuz işgücü cennetine çevirmekle eleştiren sendikacı György, “Küreselleşmeyi ileri sürüp ülkenin tüm yasalarını tekeller lehine değiştiriyor” dedi. György bu saldırıların özellikle 2014 sonrası hızlandığını ve AB içinde artan “üretim merkezi rekabetine” bağlı olduğunu da sözlerine ekledi.

2014 yazında Romanya’nın Băile Tusnad şehrinde bir konuşma yapan Orban, “Liberal demokrasiler küreselleşme çağında bir milletin geleceğini güvenceye alamazlar, bir ülkenin rekabet gücünü geliştiremezler. Eğer temelleri işe dayalı bir ülke inşa etmek istiyorsak ki, biz bunu istiyoruz o zaman kendimize örnek alacağımız ülkeler de AB ülkelerinden farklı olmalı. Geleceğin Macaristan’ı farklı bir devlet biçimine ihtiyaç duyuyor. Ekonomik olarak başarılı olacaksak örnek olarak Türkiye, Çin ve Rusya gibi ülkelerin devlet formlarını almalıyız” demişti.

Kısa bir süre önce Orban’ın emriyle ülkedeki yerel ve ulusal düzeyde 476 gazete, televizyon, radyo kanalı ve web sitesi tek bir holding bünyesi altında birleştirildi. 2010 yılında göreve gelen Orban’ın Macar medyasını özel şirketler aracılığıyla enerjik bir biçimde hükümetin siyasi çizgisine soktuğu belirtiliyor. Basının can damarlarından olan resmi ilanların, medya üzerinde baskı aracı olarak kullanıldığı kaydediliyor. Sınır Tanımayan Gazeteciler örgütünün raporuna göre Macaristan basın özgürlüğü açısından 180 ülke arasında 71’inci sırada. Orban’ın Fidesz partisinin iktidara geldiğinde ülke listede 23’üncü sıradaydı.

GENEL GREV GÜNDEMDE

Macar Sendikalar Birliği Uluslararası İlişkiler Sekreteri Károly György, 1 Ocak 2019’da yürürlüğe girmesi planlanan yasaların geri çekilmesi için her türlü olanağı kullanacaklarını söyledi. MASZSZ’ın Macaristan Cumhurbaşkanı János Áder’e bir çağrı yaptığını söyleyen sendikacı, “Ader’den yasayı onaylamamasını ve yeniden görüşmek üzere tekrar meclise göndermesini istedik, bekliyoruz. Sendika birliği olarak başka hangi olanaklarımızı var, bunları ne zaman ve nasıl devreye sokacağımızı tartışıyoruz. Eğer yasa geri alınmazsa genel greve çıkabiliriz” dedi.

ALMAN SENDİKADAN DAYANIŞMA MESAJI

Alman metal sendikası IG Metall, Macaristan’daki yasa değişikliğini protesto eden Macar işçileriyle dayanışma içinde olduklarını ilan etti. Sendikanın yürütme kurulu, eyalet başkanları uluslararası ilişkiler dairesinin yanı sıra büyük metal tekellerinin bulunduğu şehirlerden şube başkanlarının ve Daimler AG, Audi AG, Volkswagen AG, BMW AG, Opel Automobile GmbH, Schaeffler-Gruppe, Robert Bosch GmbH, Lear Corporation, Siemens AG, Continental Automotive GmbH, ZF Friedrichshafen AG tekellerinin işçi temsilciliklerinin başkanlarının imzalarının da bulunduğu açıklamada, zorunlu fazla mesai saatlerinin yılda 400 saate çıkarılması eleştirildi. Ayrıca bu fazla mesailerin karışlığının 3 yıllık bir süre zarfında ödenmesinin de kabul edilemez olduğu belirtilen açıklamada, “Eğer işçilerin fazla kazanmaları isteniyorsa ücretler artırılmalı” denildi. Macaristan’daki günlük ihtiyaçların Batı Avrupa’daki fiyatlar kadar yüksek olduğu belirtilen açıklamada,  ücretlerin bunun çok altında olduğu vurgulandı.

Mithat Fabian Sözmen: İkiz gibi - Erdoğan ve Orban

ÖNCEKİ HABER

İstanbul ve Iğdır'da ev baskınları: Eski milletvekili gözaltında

SONRAKİ HABER

KESK heyeti, Zonguldak'ta İstanbul mitingine çağrı yaptı

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...