Yurt odasında krizin etkisi
Bizi her alanda etkileyen bu krizin faturasını bizden tasarruf tasarruf diyerek geleceğimizden tasarruf yapmak isteyenlere yanıtı birleşerek vereceğiz
Fotoğraf: Pixabay
Ataşehir Kız Öğrenci Yurdu’ndan bir öğrenci
İstanbul
Krizi yaşamın her alanında hissettiğimiz ve enflasyonun %25’lere dayandığı bugünlerde özellikle KYK yurtlarında barınan öğrenciler de bu durumdan nasibini fazlaca alıyor. Gün geçmiyor ki yurt odamızda bir ürünün daha ne kadar pahalandığını konuşmayalım. Yine bu günlerden birinde birimiz yarın ne giyeceğine dair dolabına bakarken, diğerimiz part-time çalıştığı işten kaynaklı okul-ders-iş üçlemesinin yorgunluğunu yatakta uzanarak geçirirken , diğerimiz sosyal medyada dolaşıp başka birimiz ise son sınıf olmanın getirdiği stajın yorgunluğunu kitap okuyarak geçirirken, odaya elinde poşetlerle başka arkadaşımız içeri girdi.
BİZİM İÇİN ZOR GEÇECEK BİR DÖNEM
Türkiye'deki ucuz diye tabir ettiğimiz marketlerden aldığımız tuvalet kağıdının bile iki katı fiyatına çıkması ve bunun sitemli bir şekilde söylemiş olması bir anda hepimizin ilgisini çekmişti. Odada hukuk okuyan arkadaşımız açtı sohbeti: “Her şey artık çok pahalı. Okullardaki kitaplardan tut, yemekhane ücretlerine kadar her şey zamlandı.” Diğeri ona katılarak ekledi: “Şu an yaşadığımız krizin herkesi çok etkiledi. Ne kadar yurtta barınma ihtiyacımızı ufak bir ücretle karşılıyor olsak da, sabah ve akşam yemeklerimiz devlet tarafından karşılanıyor olsa da bu dönem bizler için de zor geçecek.”
Elinde poşetlerle gelmiş olan arkadaşımız söze girdi hemen. Yemekhanede geçen yıl ücretsiz olan çeyrek dilim ekmeğin 25 kuruş olduğunu, tüm KYK’daki yemek fiyatlarının pahalandığını ve buna uygun olarak da devletin bizlere tahsil etmiş olduğu ücretin de arttığını söyledi.
NASIL OLACAK BÖYLE?
Ranzanın üst katında yatan arkadaşımız aniden dikelerek kağıt fiyatlarındaki artıştan kaynaklı ders kitapların fiyatlarının da çok fazla arttığını, bugün çektirdiği fotokopiye kendisine çok daha güzel şeyler alabileceğini gülerek ekledi: “Ee her şeye şöyle zam böyle zam, nasıl olacak böyle?” diyerek sordu. Odada bu soru üzerine kaygılı yüz ifadeleri belirdi. Büyük ihtimalle hepimizin başta işçi emekçi çocuğu olmamızdan kaynaklı geleceğimize dair yaşadığımız endişe yüzlerimize vurmuştu. Bir anda "Hepsi AKP’nin suçu, işte o seçilmeseydi böyle olmazdı. Bütün bunlar onun yüzünden başımıza geliyor, bu durumun değişmesi gerekiyor." dedi. Şu ana kadar hiç yorum yapmamış olan arkadaşımız da bu durumun değişmesi için de birleşmemiz gerektiğini, hatta en başta 25 kuruş yapılan ekmek için yan yana gelmemiz gerektiğini, bunun başka bir çıkar yolunun olmadığını vurguladı. Bu cümleden sonra herkes bu tartışmadan önce ne yapıyorsa kafalarında soru işaretleri kalarak yaptıkları işlere geri döndüler. Ama hepimiz farkındayız ki tuvalet kağıdından tut, üniversitelerimizdeki fotokopi ve kitap ücretlerine kadar bizi her alanda etkileyen bu krizin faturasını bizden tasarruf tasarruf diyerek geleceğimizden tasarruf yapmak isteyenlere yanıtı birleşerek vereceğiz!
İsrail-İran güç gösterisi nereye varacak?
Vatan millet ıstakoz
Istakozun faturası!
Çocuklar ve gençler kime emanet?
Köy Enstitüsü farkı, şehre ve geleneğe uymazlığı: Hümanist, yararcı, bütüncül köy rehberi
AB, İran’a karşı Türkiye’ye rol verme peşinde
EVRENSEL EGE
Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...
