13 Haziran 2018 13:44

‘Acil’ butonuna basmanın vakti gelmiştir

Genç Hayat'ın 311. Sayısı: Rota

Paylaş

24 Haziran’da gerçekleşecek olan seçime dair dergimizde kapsamlı tartışmalar yürüttük şimdiye kadar. AKP/Erdoğan yönetimi başta olmak üzere, sermaye partilerinin gençliğe bıraktığı bir şeyin kalmadığını tekrar uzun uzun yazmaya gerek yok.

Her genç kendi yaşamına bakarak talepleri ile yaşadığı hayat arasındaki karşıtlığı fark ediyor, insanca çalışabileceği bir iş ve insanca yaşayabileceği bir talep ile meydanlarda çay ve üzümlü kekin verildiği kıraathane vaatleri arasında derin bir uçurum var. “Büyüyen Türkiye” ekonomisi ile 5 TL’ye dayanan dolar arasında bir uçurum var.

FAŞİST REJİME GEÇİŞİN OYLARLA ONANMASINA İZİN VERMEYELİM

24 Haziran seçimlerinde gerici faşist bir yönetimin programı ve politikasının “milletin oyu” ile onaylanmış gibi gösterilerek burjuva diktatörlüğünün faşist biçimine geçilmek isteniyor.Bu geçişin “oylarla onanması” durumunda ülkenin ve gençliğin geleceği karanlığa ipotek edilmesi anlamına geliyor.

Sermayedarlar, onların partileri iktidarın nasıl paylaşılacağına dair formüller üretip, sömürü düzenini sürdürecek programlar ortaya koyuyorlar. Gençliğin talepleri ile patronların partilerinin sunduğu yaşam arasındaki çelişki hiç olmadığı kadar çıplak duruyor!

İnsanlık dışı bir yaşam ve çalışma hayatı gençlerin geleceği ve kaderi değilse şimdi kendi geleceğimizi kazanacak bir mücadele hattını örmek zorunludur!

BULUNDUĞUMUZ HER YERDE HAREKETE GEÇMELİYİZ

Bu mücadele hattı bir yurt odasının koşullarını birlik olup değiştirmekten, ülkemizde faşist bir yönetim inşa edilmesine dur demeye kadar uzanan çok yönlü bir mücadele hattıdır!

İşsizlik oranlarının giderek yükseldiği, çalışma koşullarının giderek ağırlaştığı, sosyal kültürel yaşamın Ortaçağ hurafeleri ile yeniden şekillendirildiği, “Yerli ve milli” yalanları ile emperyalist devletlerin kuklası haline gelindiği ülke şartlarında “Bu hayatın heycanı meycanı yok” duygusunun ve geleceğe dair karamsarlığın yarattığı karabasanı dağıtmak için bulunduğumuz her yerde harekete geçme çağrısıdır, seçim tartışmalarımızın özeti!

KARANLIĞA KARŞI MÜCADELEYİ BÜYÜTELİM

24 Haziran’da AKP/Erdoğan yönetiminin tek parti, tek adam yönetim planlarını sandığa gömmek yetmez, sandıktan hortlayıp karşımıza tekrar çıkmasının, daha büyük bir karanlık dayatmasının önüne geçmek için bir tek yol var; mücadele etmek.

Açık alanlarda kırmızı dolaplar bulunur, “Acil durumda kullanınız” yazılarının üzerinde olduğu, yangın vb. anlarda kullanmak üzere. Türkiye gençliği şimdi “acil” butonuna basmalı, çalıştığı atölyeden, lisesine, üniversitesine kadar bulunduğu her yerde kendi sesini daha gür çıkarmak üzere, kendi karar alabileceği mekanizmaları kurmak, güçlendirmek için harekete geçmelidir.

Bu “acil” olduğu kadar, insanca çalışmak ve yaşamak için, parasız, bilimsel, demokratik bir eğitim için, bağımsız ve demokratik bir ülke için de uzun erimli, kararlılık isteyen bir mücadele hattıdır.

Bizler bu kararlılığı kendi sınıfımızdan biliyoruz; 89 Bahar Eylemleri’nden, Metal Direnişi’nden öğreniyoruz.

Çay ve üzümlü kek Erdoğan’ın olsun. Bizim gözümüz kıraathanelerde pineklemekte değil insanca bir yaşam kurmakta!

ÖNCEKİ HABER

AYM, Selahattin Demirtaş'ın tahliye talebini reddetti

SONRAKİ HABER

İmar affı ile doğal alanlar tahrip ediliyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...