29 Mart 2018 01:20

Sanayide kadın emeği: Az iş, çok sömürü

Makina Mühendisleri Odasının sanayide kadın emeği araştırmasına göre kadınlar ağır koşullarda çalışmasına karşın erkek işçilerden daha az ücret alıyor

Paylaş

Fırat TURGUT
İstanbul

TMMOB Makina Mühendisleri Odasının İktisatçı-Yazar Mustafa Sönmez’in katkısıyla hazırladığı sanayinin sorunları bülteninin 37’ncisini “Sanayide kadın emeği”  konusuna ayırdı. TÜİK, SGK ve çeşitli bakanlık verileri kullanılarak yapılan analiz göre kadınlar daha çok kayıt dışı istihdamın olduğu ve niteliksiz emek isteyen işyerlerinde iş bulabiliyor, ağır koşullarda çalışmasına karşın erkek işçilerden daha az ücret alıyor. Araştırmada öne çıkan noktalar şöyle:

TARIM DIŞINDAKİ SAYI ARTIYOR

* Türkiye’de özellikle son yıllarda hızlanan dış kaynağa bağımlı büyüme süreci, kırdan kente göçü hızlandırdığı gibi, kentlerde iş gücüne kadın katılımını da artırmıştır. 2008’de 15 yaş üstü kadınlardan iş gücü piyasasına çıkanların oranı yüzde 24.5 iken 2012’de bu oran yüzde 30’u ve 2017’de de yüzde 34’ü buldu. 10 yıl içinde 9 puana yakın bu artış, dikkat çekicidir. Kadın çalışanların tarım dışındaki sayısı 2004-2017 arası 13 yılda 2.5 milyondan 6.5 milyona çıkarak 4 milyon arttı.

* Diğer bir yandan da kadın istihdamının sektörlere dağılımına bakıldığında tarımın payının gerilediği, tarım dışının ise payının hızla arttığı, ama daha çok da hizmetler sektöründe kadının kendisine istihdam olanağı bulduğu görülmektedir.

KAYIT DIŞI İŞLER AĞIRLIKLI

* Daha çok kayıt dışı istihdamın olduğu ve niteliksiz emek isteyen işyerlerinde iş-aş olanağı bulabilen kadınlar, toplam istihdamdaki yerlerini niceliksel olarak artırmış görünseler de, nitelikli bir katılım henüz söz konusu değildir. 

* İmalat sanayisinde (kayıtlı) ücretli kadın sayısı artış halinde olmakla birlikte, özellikle hizmetler sektöründeki artış temposunun gerisindedir. 

* SGK verilerine göre, son 7 yılda kadınlara yaratılan güvenceli işlerden ancak yüzde 18’i imalat sanayisinde söz konusu olabilmiştir. 

* İmalat sanayisinde kayıtlı kadın ücretli sayısı 893 bini bularak, imalat sanayisindeki toplam ücretlilerin ancak yüzde 24.3’üne ulaşmıştır. Gıda, giyim ve tekstil sektörleri, toplam ücretli kadın istihdamının yüzde 57’sini bulmaktadır. 

CİNSİYET ARYIMCILIĞI

* Dışa bağımlı büyüme süreci, sanayileşmeden çok, inşaat ve hizmet odaklı geliştiği için sanayide kadına istihdam imkanları da sınırlı ölçüde yaşanmıştır. Kadın, daha çok giyim, gıda, tekstil gibi nitelikli emek gerektirmeyen sektörlerde ağırlıkla istihdam edilmiş, üretim hiyerarşisinde daha çok yönetilen ve karar süreçlerinin dışında tutulan bir pozisyona sıkıştırılmıştır. Türkiye’de iş sahibi nüfusun yüzde 5’i yönetici olarak iş sürecinde yer almaktadır. Çalışanların yüzde 31’ini oluşturan kadınlar, yönetici pozisyonunda olanların ancak yüzde 14’ünü oluşturmaktadırlar. Yani yöneticilerin yüzde 86’sı erkeklerden oluşmaktadır. Teknisyen pozisyonunda da kadınlar dörtte birlik bir yer kaplamaktadırlar. 

* Kadın çalışanların çoğu, cinsiyet ayrımcılığına uğrayarak ücretleri de erkek ücretlilerin gerisinde tutulmuştur. Erkeğe 100 ödeniyorsa, kadına 83 ödenmektedir. Bu fark, eşitsizlik, bazı alt sektörlerde artmaktadır. Örneğin rafineride 100’e 68’e; tütün-sigara işyerlerinde 100’e 73’e, makine ve kimya sanayilerinde 100’e 77’ye varmaktadır. 

TALEPLER

Türkiye’nin, geleneksel olarak toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin güçlü olduğu bir ülke olduğu belirtilen araştırmada “Bu eşitsizliklerin azaltılabilmesi için kadınların iş gücüne katılımları ve istihdamları teşvik edilmelidir. Ama bunun yanı sıra yaratılan işlerin sosyal güvenlik ve iş yasaları kapsamında olması sağlanmalıdır. Erkekler kadar kadınların çalışanların da temel örgütlenme haklarını kullanmaları önündeki her tür engel kaldırılmalıdır. Kadın çalışanların eşit değerdeki işlerine eşit ücret ödenmesi gerekir. Toplumsal cinsiyet eşitliğini ve temel işçi haklarının korunmasını gözeten politikalara daha çok odaklanmak gerekir” talepleri dile getirildi. 


Kadınlara güvenceli istihdam için politika üretilmeli

SGK Erdoğan Özen Konferans salonunda toplanan “2018 Yılı Sosyal Güvenlik Yüksek Danışma Kurulu”nda konuşan DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu, kadınların kayıt dışılığın ve güvencesizliğin pençesinde olduğunu belirterek şu talepleri dile getirdi: “Kayıt dışı istihdamı doğuran ve güvencesizliği artıran politikalar terk edilmelidir. Çalışma hayatında denetim arttırılmalı ve kayıt dışı istihdam eden işverenlere karşı caydırıcı önlemler alınmalıdır. Sosyal güvenlik sisteminin herkesin eşit şekilde yararlanabileceği bir hak olarak tanınmalıdır. Kadınların güvenceli istihdam olanağına kavuşmaları için politikalar üretilmelidir. Yarı zamanlı çalışanların sosyal güvenceden yararlanabilmesi için koruyucu düzenlemeler yapılmalıdır.” (İSTANBUL)

ÖNCEKİ HABER

Almanya’da İslam tartışması kime yarıyor?

SONRAKİ HABER

Torunlar hukuk cinayeti ne diyor?: Ölmeniz gerekiyorsa öleceksiniz!

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...