20 Mart 2018 08:37

AİHM kararı: Şahin Alpay ve Mehmet Altan'ın hakları ihlal edildi

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, Şahin Alpay ve Mehmet Altan’ın özgürlük ve güvenlik haklarının ihlal edildiğine karar verdi. 

Paylaş

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), cezaevinde bulunan gazeteci- yazar Mehmet Altan ve 17 Mart 2013 tarihinde ev hapsi tedbiriyle tahliye edilen Şahin Alpay'ın haklarının Türkiye Hükümeti tarafından 'açık biçimde' ihlal edildiğine hükmetti. 

Mahkeme, 20 Mart tarihli kararında Türkiye’nin her iki başvuruyla ilgili olarak AİHS’nin özgürlük ve güvenlik hakkını koruyan  5 Maddesinin 1 paragrafı ile ifade özgürlüğünü koruyan 10. Maddesini ihlal ettiğine hükmetti. Bu iki karar 6’ya bir oy çokluğuyla alınırken, Türkiye’nin atadığı geçici hakim Ergin Ergül karşı oy kullandı. 

Aynı kararda mahkeme, Altan ve Alpay’ın tutukluluğunda 5. Maddenin 4. Paragrafıyla garanti altına alınan özgürlükten yoksunluğun hukuki olup olmadığına kısa sürede karar verilmesi konusunda ihlal olmadığını söyledi. Mahkeme bu kararı oy birliğiyle verdi.

AİHM, 5/1. Madde ile ilgili olarak yaptığı açıklamada Alpay ve Altan’la ilgili Anayasa Mahkemesi’nin 11 Ocak tarihinde verdiği ihlal kararı sonrası tahliye edilmesinin kesinlikle “hukuki” ve “yasanın öngördüğü usule uygun” olduğunun söylenemeyeceğini belirtti. 26 Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararları son ve bağlayıcı olan Anayasa Mahkemesi’nin kararına direnmesinin de 5. Maddenin keyfiliği engellemek anlamında getirdiği ana güvenceleri olan hukuk devleti ve yasal kesinlik illkelerini ihlal ettiğini söyledi. Mahkeme ayrıca iki gazetecinin kararında da tutukluğun “demokratik bir toplumda gerekli ve orantılı” bir tedbir olarak görülemeyeceğini belirtti. 

Mahkeme yerel mahkemenin AYM kararlarını uygulamamasının AYM’nin etkinliğine gölge düşürdüğünü, ancak gene de mahkemenin daha önce kararlarına belirttiği gibi AYM’ye bireysel başvuru hakkının hâlâ etkin bir iç hukuk yöntemi olarak kabul edeceğini söyledi. 

 {{348127}}

10. Madde ile ilgili olarak Mahkeme, AYM kararından farklı bir sonuca ulaşmak için bir sebebi olmadığını ve gazetecilerin ifade özgürlüğünü kullandığı için tutuklu kalmasının AİHS 43 ve 44. Maddelere göre çok ağır bir tedbir olduğunu belirtti. 

Son olarak Mahkeme, her iki gazetecininin de 5. Madde 3 paragrafta koruma altına alınan derhal bir yargıç karşısna çıkarılma hakkıyla ilgili başvurusunu iç hukuk yolları tüketilmediği ve 5. Madde 4. Paragrafla ilgili olarak AYM sürecinin uzun sürmesiyle ilgili başvurularını da bu davanın istisnai şekilde karmaşık olması ve AYM’nin ağır doysa yükünü gerekçe göstererek ve 5. madde 5 . paragratan doğan hukuksuz tutukluluk için tazminat talebini de oy çokluğuyla reddetti.

Alpay kararında Altan kararından farklı olarak “kararların bağlayıcılığı ve infazı” başlıklı AİHS 46. Madde çerçevesinde Türkiye’nin Alpay’ın tutukluluğunu derhal sonlandırmasını istedi. Alpay, geçtiğimiz Cuma 13. Ağır Ceza Mahkemesince tahliye edilerek ev hapsine alınmıştı.

Kararların açıklanması ardından, Ocak ayında tahliyesini gerektiren bir Anayasa Mahkemesi (AYM) kararı bulunmasına rağmen tahliye edilmeyen Mehmet Altan ile ilgili olarak Ankara'nın nasıl bir tavır takınacağı bekleniyor. 

‘ŞAHİN VE ALPAY’IN TUTUKLULUĞUNUN HUKUKİ OLMADIĞI ORTAYA ÇIKTI’

Mehmet Altan’ın başvurusunu hazırlayan ekipte yer alan Avukat Veysel Ok kararla ilgili olarak: “Mahkeme kararı bir yıldan uzun bir süre sonra verdi. Bu çok çok gecikmiş bir karar. Mahkeme, Mehmet Altan’ın ceza alacağını bilmesine ve 11 Ocak tarihinde hakkında yayınlanan Anayasa Mahkemesi kararı uygulanmamasına  rağmen karar vermeyi geciktirdi. Ama her şeye rağmen Mehmet Altan’ın ve Şahin Alpay’ın tutukluluğunun hukuki olmadığı ikinci kez ortaya çıktı” dedi.

Mehmet Altan’ın derhal tahliye edilmesi gerektiğini vurgulayan Ok şöyle konuştu: “11 Ocak’ta çıkan Anayasa Mahkemesi kararını uygulamayan Türk hükümeti kendi anayasasına aykırı davranmış, mahkeme de alelacele hüküm kurmuştu. Bu noktadan sonra olması gereken şey derhal Mehmet Altan’ı Özgür bırakmak olacaktır. Çünkü bu iki karar da sadece ifade özgürlüğü ihlali ve tutuklamanın hukuki olmadığını göstermiyor aynı zamanda delillerin geçersiz olduğunu ifade ediyor. Bu anlamda tahliye değil beraat gerekmektedir. Türk hükümeti anayasasının 90. Maddesini dikkate alarak bu karar uymalı gazetecileri tahliye etmeli. Sadece Mehmet Altan değil söz ve yazı nedeniyle yargılanan tüm gazetecileri kapıyor bu kararlar çünkü haberin, sözün tutuklama gerekçesi olmayacağını ifade ediyor ve siyasi tutuklamalar olduğunu gösteriyor.”

Veysel Ok ayrıca Hükümete bir anayasal kriz daha oluşturmadan kararın gereğini yapması çağrısında bulundu. 

16 Şubat'ta 'ağırlaştırılmış müebbet' cezasına çarptırılmış olan Mehmet Altan'ın durumu ile, henüz davası karar aşamasına gelmemiş olan Alpay'ın hukuksal durumu farklı.

AKP hükümeti 'mahkumiyet verildi' gerekçesiyle Altan konusunda ayak sürüyebilir. Ancak, normal şartlarda, Alpay'ın tahliye edilmesi gerektiği anlamına gelen karara Ankara'nın uyması gerekiyor.

AİHM’den çıkan kararlara sadece, iki dosyadan çekilen Işıl Karakaş'ın yerine geçici olarak atanan Yargıç Ergün Ergül muhalefet etti. Halen Adalet Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olduğu halde bu davalara 'ad hoc' atanan kamu hukuku uzmanı Ergül, geçen yıl Ocak ayında, el konmuş bulunan Koza Altın İşletmeleri'nde kayyım olarak görevlendirilmişti.

AİHM BAŞVURU SÜRECİ 

AİHM bir süredir Mehmet Altan’ın 13237/17 no’lu başvurusunu ve 17 Mart sabaha karşı Silivri Cezaevi’nden ev hapsi uygulamasıyla tahliye edilen Şahin Alpay’ın. 16538/17 no’lu başvurusunu değerlendirmekteydi.

11 Ocak’ta Türkiye Anayasa Mahkemesi iki gazetecinin tutukluğunda hak ihlali olduğunu bulup bırakılmalarını talep etmiş, ancak yerel mahkemeler bu karar uymamıştı. 16 Şubat tarihinde Mehmet Altan için 26. Ağır Ceza Mahkemesi “anayasal düzeni  değiştirmeye teşebbüs” suçundan müebbet cezası vermişti. Şahin Alpay’ın da “anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüsle” yargılandığı 31 sanıklı başka bir davada ise henüz karar çıkmamıştı. 15 Mart tarihinde Alpay hakkında yapılan ikinci bir başvuruyu değerlendiren AYM, Alpay’ın yine tahliye edilmesi gerektiğini söyledi. Bu defa 13. Ağır Ceza Mahkemesi Alpay için ev hapsi adli tedbiriyle tahliye kararı verdi. (MEDYA SERVİSİ)
 

 

ÖNCEKİ HABER

Buldan: Kürt sorununun çözümü çatışma değil, diyalogladır

SONRAKİ HABER

EMEP: Newroz özgürlük ve barış mücadelesinin 'yenigün'üdür

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...