15 Mart 2017 00:03

Erkek coğrafyasında kadın olmak

Seray Şahiner’in yazdığı ‘Antabus’, Nihal Yalçın’ın hayat verdiği Leyla karakterinin erkeklerin kararıyla değişen hayatını anlatıyor.

Erkek coğrafyasında kadın olmak

Eylem AYDOĞDU

Moda Sahnesi’nde izlediğim Seray Şahiner’in yazdığı İlham Yazar’ın yönettiği ve Nihal Yalçın’ın oynadığı ‘Antabus’ bir kadının, erkeklerin kararlarıyla değişen - aslında altüst olan- hayatını anlatıyor. Yeşilçam filmlerinden bildiğimiz ve bir insan ömrüne sığabilecek tüm acılar var Leyla Taşçı karakterinin hayatında. Nihal Yalçın’ın tek kişilik oyunculuğuyla bildiğimiz hikaye başka bir hal alıyor sahnede. Babasının kararıyla İstanbul’a göç eden Leyla...

Aile erkeklerinin istekleri üzerine girdiği konfeksiyon atölyesinde ‘Babası yaşındaki adamın’ kendisine tecavüz etmesini ailesinden gizleyen Leyla Taşçı’nın hayatına hep erkekler yön veriyor. Acıların en çoğunun, en kalabalığının yaşandığı Antabus’ta Nihal Yalçın’ın oyunculuğuyla izleyici olanı biteni bir başka algılıyor. Oyunun başında anlatılan tecavüz, tecavüzü parayla susturmak isteyen bir adamın isteğini kabul eden bir baba ve suçlanan bir kadın. Terk eden bir sevgili, ‘Ortada kalmasın!’ diye evlendirilen ve yine para karşılığı başka bir yanlışa mahkum edilen Leyla Taşçı. Sarhoş, yaşlı bir adamın hayatında yeni bir dünya kurmaya çalışan çaresiz bir kadın. Kocası tarafından her gece tecavüze uğrayan Leyla Taşçı’nın hayatı olabildiğince karamsar, vıcık vıcık acı dolu, acımasızlıkla, çaresizlikle örtülü. Günümüzde yaşanılan her şey var Leyla’nın hayatında. ‘Daha beterleri de olur mu?’ diye düşünmeye korktuğumuz şu zamanlarda Antabus bize geçmiş filmlere götürürken, günümüz gerçeklerini en çıplak şekliyle seyirciye sunuyor.

SAHNE ONUN EVİ

Nihal Yalçın’ı izlerken bir insanın evindeki rahatlığı nasılsa kendisinin de sahnede o kadar rahat olduğunu hissettim. Tek kişilik oyunun verdiği endişe, heyecan hiçbir şey yoktu Antabus’ta. Nihal Yalçın sahneyi öyle bir doldurdu ki; her yerde bir oyuncu var gibiydi. Bazen, başına hep erkeklerin kararları ve eylemleri yüzünden gelenlerden dolayı yaşadıklarını sorgulayan Leyla, bazen tek suçlunun annesi olduğunu düşünen Leyla, çocuğunu koruyan Leyla, hayatında ilk öpüşmesini heykelle deneyimleyen Leyla ile sahne dopdoluydu. Kadın sorunlarını ne yazık ki, bu kadar fazla yaşadığımız ülkemizde kadın oyuncularının daha az olması bir yana, kadın sorunlarının daha fazla işlenmesi ve Nihal Yalçın gibi algımızı açan oyuncularla karşılaşmamız temennisine Antabus oyunu bir nebze olsun cevap vermiş oluyor.

Antabus’ta kadın seyirci empati duygusuyla geleceğinden endişe ederken; erkek seyirci de kendi yaşantısını süzgeçten geçiriyor. Bir erkeğin doğduğu andan itibaren hayatında var olan karşı cinse bunları ‘Neden ve niçin?’ yaptığını düşünme fırsatı veriyor. Ve yapılanlara göz yumulmasının arkasında yatanları bir kez daha anlatmış oluyor.

Evrensel'i Takip Et