26 Ağustos 2016 00:58

Güneş: PYD’ye yönelmek etnik ayrımı derinleştirir

Cerablus operasyonunu İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Güneş’le konuştuk.

Paylaş

Şerif KARATAŞ
İstanbul

Türk Silahlı Kuvvetleri, cihatçı gruplar ve koalisyon güçlerinin başlattığı Cerablus operasyonuyla ilgili İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Güneş’le konuştuk. Harekatın IŞİD’den ziyade PYD’ye yönelmesinin Türkiye’de derinleşen etnik ayrımın artmasına hizmet edeceği uyarısı yapan Güneş, “Ülkede ve bölgede barış, refah ve iş birliği için süreklilik arz eden ve tutarlı bir demokratik çizgiye olan ihtiyaç her zamankinden daha acil bir ihtiyaç olarak duruyor” dedi.

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Türkiye’nin bugün başına gelen birçok şeyin Suriye politikasının bir sonucu olduğunu ifade etti. Kurtulmuş’un açıklamasının ardından  TSK Cerablus’a yönelik bir operasyon başlattı. Türkiye’nin Suriye hesapları ve bugün süren operasyon hangi ihtiyaç ve hedefler nedeniyle başlatıldı?
Türkiye hem Suriye hem de Ortadoğu siyasetinin iflasını kabul ettiği bir aşamada hedeflerini daralttı ve şimdi bu daraltılmış hedefler için harekete geçmiş durumda. Rusya ve İran ile yürüttüğü diplomasi Suriye sahasına yeniden dönmesine olanak sağladı. Daraltılmış hedefleri PKK’yı sınırlamak ve Suriye masasında küçük de olsa daha gerçekçi bir yer edinebilmek olarak özetlenebilir.

ABD VE RUSYA TEMKİNLİ FRANSA VE ALMANYA OLUMLU YAKLAŞTI

Operasyon öncesinde AKP Hükümeti önce İsrail’le anlaşma yaptı. Ardından gerilen Rusya ilişkilerini yumuşatmaya  yönelik hamleler yaptı. Yapılan operasyonda Rusya ve ABD arasında bir anlaşma olduğu yönünde görüşler var. Bu görüşe katılıyor musunuz?
Cerablus operasyonuna ABD ve Rusya temkinli bir onay verirken Fransa ve Almanya ise olumlu yaklaştı. Fransa ve Almanya’nın Türkiye’nin Cerablus-Azez hattında bir mülteci koridoru oluşturabileceği için olumlu yaklaşmış olması kuvvetle muhtemel. Operasyon konusunda ön bilgileri ve belli bir rızaları olduğu anlaşılan Rusya ve ABD ise farklı gerekçeler ile temkinli bir rıza açıkladılar. ABD “IŞİD’e odaklanın” derken operasyonun PYD ile savaşa dönüşmesini arzulamadığını, Rusya dış işleri açıklaması da “etnik gerilimlerin artacağı kaygısını taşıdıkları” vurgusuyla yine PYD konusunda fazla ileri gidilmemesi mesajlarını taşıyordu.

Türkiye sermayesi neden böyle bir operasyona destek veriyor? Operasyon sermaye için ve başta Türk ve Kürt olmak üzere farklı kökenlerden Türkiye işçi ve emekçileri açısından ne anlama geliyor?
Türkiye’de hâlâ darbe girişimin yarattığı hava hakim ve AKP’nin artan politik hegemonyası sermayenin ve muhalefetin farklı fraksiyonlarının farklı ses çıkarabilmesine olanak sağlamıyor. Öte yandan sermayenin desteğinin bir nedeni de IŞİD’e destek veren ülke görüntüsünden bu operasyon ile bir nebze çıkılacağı inancıdır. Hem sermaye hem de farklı partilerin AKP ile mutabakatının en önemli nedeni ise bu kez Şam’da ya da Halep’te cuma namazı için sefere çıkılmamış olduğunun, aksine ülke içinde IŞİD’in yarattığı güvenlik” riskinin ve PKK kaynaklı “bölünme” tehdidine karşı bir hamle yapılmış olduğu inancının kuvvetle taşınıyor olmasından kaynaklanıyor.
Şüphesiz harekatın IŞİD’den ziyade PYD’ye yönelmesi ise Türkiye’de derinleşen etnik ayrımın artmasına hizmet edecektir. Bu bakımdan Türkiye destekli operasyonun Cerablus’tan sonra IŞİD’in esas yığınak üssü olan el Bab’a mı yoksa PYD’nin Fırat’ın batısındaki yeni mevzisi Menbiç’e mi yöneleceği bu konuda belirleyici olacaktır.

‘IŞİD’İ ASLA TEK BAŞINA ANMIYORLAR’

Operasyonla birlikte milliyetçi ve ırkçı dil daha da güçlendirildi. Buna neden bu kadar ihtiyaç duyuluyor?
Fetihçi, yayılmacı bir kültürle yetiştirilen İslamcı-milliyetçi muhafazakar kitlelerin arzu ettikleri  büyük adımlar duvara çarptıkça aşağılık kompleksleri depreşiyor ve fırsat buldukları her zeminde zafer naralarını linç söylemleriyle birleştiren sözler üretiyorlar. Bu kesimler IŞİD’i asla tek başına anmıyor ve aslında gerçek bir tehdit olarak da görmüyorlar. Olsa olsa erken davranan aşırılıkçılar olarak görüyorlar. Türkiye’deki IŞİD katliamları sonrasında statlardaki kitlesel faşizm provalarını hepimiz anımsıyoruz. Otoriter bir lider etrafından kenetlenmiş güruhu zinde tutmak için bu tür hareketlerin içeride ve/veya dışarıda sürekli bir düşman göstermesi gerekir ki yaşanan da tam olarak bu atmosferde gerçekleşmektedir.

Türkiye’deki siyasi partiler ve kurumların bu operasyona karşı tutumları bakımından neler söylenebilir?
IŞİD tehdidine karşı askeri yönü de olan bir operasyon yapılması kısmen anlaşılabilir. Ancak IŞİD’e karşı başka eli kanlı cihatçıların (ÖSO) desteklenmesi ve ülkenin ordusunun bu amaçla kullanılıyor olması kabul edilemez. İkinci olarak Kürt sorununda barış seçeneğinde ısrar etmek yerine sınır içinde bile muvaffak olmayan askeri seçeneğin bu kez sınır dışında da kullanılması ihtimali de ağır bedeller ortaya çıkaracağından dolayı kabul edilemez. Ülkede ve bölgede barış, refah ve iş birliği için süreklilik arz eden ve tutarlı bir demokratik çizgiye olan ihtiyaç her zamankinden daha acil bir ihtiyaç olarak duruyor.

PKK VE PYD İLE İLGİLİ TUTUM

Operasyon için ‘Suriye’deki Kürtlerin kazanımlarını hedefe koyduğu yönünde’ yorumlar yapılıyor. Bir yandan da Irak Federal Kürdistan Bölgesi ile yakın ilişkiler sürdürülüyor. Barzani Türkiye’ye davet ediliyor. AKP’nin bu iki tutumu arasındaki fark neden kaynaklanıyor?
Farklılık genel olarak Ortadoğu ölçeğinde Kürt siyaseti ile ilgili olmaktan çok PKK ve PYD’ye ilişkin tutum ile ilgili. Barzani öteden beri PKK ve ona yakın grupların etkisini sınırlayacak hareketlere destek vermiştir ve bugün de aynı tutumu sürdürüyor. Yine son yıllarda ABD’nin bu konuda dengeleyici rolü nedeniyle Barzani-PKK gerilimi bir çatışma noktasına ulaşmıyor. Barzani’nin Türkiye ziyareti ve verdiği destek mesajları PKK’nın artan gücünü frenleme, tüm Kürt coğrafyasına yayılan siyasi etkisini zayıflatma anlamı taşıdığı açık.

ÖNCEKİ HABER

Demirtaş hakkında bir dava daha

SONRAKİ HABER

Dersim’de 2 gündür orman yangını devam ediyor

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...