Üniversitede sıkıyönetim

Mehmet Sıddık DAMAR

Üniversitelerde yurtsever, demokrat ve devrimci öğrencilere yönelik polis baskıları artarak devam ederken, can güvenlikleri olmadığını belirten öğrenciler, okulu bırakmak zorunda kalıyor. Harran Üniversitesi Demokratik, Yurtsever Öğrenciler Meclisi (HRÜ-DEMYÖM) üyesi öğrenciler, son dönemlerde artan polis ve üniversite yönetimi baskısından dolayı birçok öğrencinin okulu bıraktığını söylüyor. 

KÜRT ÖĞRENCİLER HAREKET EDEMİYOR

Harran Üniversitesi’ndeki baskılara dikkat çeken İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Kamu Yönetimi 2. sınıf öğrencisi Roni Tavukçu, demokratik bir hak talebinde bulunmak için yapılan etkinlikte etraflarının polisler tarafından kuşatıldığını söyledi. Yaptıkları tüm etkinlikler nedeni ile soruşturmalar ile yüz yüze kaldıklarını ifade eden Tavukçu, “Biz Kürt öğrenciler ne üniversite de ne de kent merkezinde rahat hareket edebiliyoruz. Roboskî Katliamını kınamak için yaptığımız eylemden sonra onlarca arkadaşımıza soruşturmalar açıldı” diye konuştu.

ÇOCUĞUNUZUN BAŞINA BİR ŞEY GELEBİLİR!

Osmanbey Kampusu’nda bulunan yurtta kalan bir arkadaşlarına koluna kendi kardeşinin ismi olan ‘Apo’ yazısı yazdığı gerekçesiyle yurt yönetimi tarafından kınama ve disiplin cezası verildiğini söyleyen Yoğurtçu, “Kobanê’de şehit düşen yoldaşlarımızın cenazesini karşıladığımız zaman polisler bizi adım adım takip ediyor. Ben başta olmak üzere yüzlerce arkadaşın ailesi arandı. Ailelere ‘Çocuklarınız kötü yolda, çocuklarınıza sahip çıkın. Aksi taktirde başlarına herhangi bir şey gelebilir’ deniyor” sözleriyle baskılara dikkat çekti. 

Hemen her gün polislerin kendilerini kimlik kontrolü ve üst aramasından geçirerek taciz ettiğini söyleyen Eyübüye Kampusu Radyo Televizyon 1. sınıf öğrencisi İlimdar Karataş ise ailesinin iki haftada bir polisler tarafından aranıp taciz edildiğini söyledi. Karataş, “Bu tür baskılardan dolayı bir çok öğrenci okulu bırakmak zorunda kaldı” dedi. 

AJANLIK TEKLİF EDİLİYOR

HRÜ-DEMYÖM üyesi ve makine mühendisliği 2. sınıf öğrencisi Emre Yılmaz ise polisler tarafından sürekli fotoğraflarının çekildiğini belirterek, “Dün derneğe giderken köşede sivil bir polisin fotoğrafımı çektiğini fark ettim. Hemen her gün polisler tarafından takip ediliyorum. Can güvenliğimiz tehlikede” dedi. Üniversitede soruşturma furyaları yaşandığını ve polis ile rektörlüğün sistematik bir şekilde Kürt öğrencileri sindirmeye çalıştığını söyleyen Yılmaz, “Geçenlerde bir kadın arkadaşa ajanlık teklifi edilmişti. Bu baskılar parasız eğitim isteyen, üniversitede demokrasi isteyen, bilimsel eğitim almak isteyen, YÖK’e karşı olan, ana dilinde eğitim isteyenlere uygulanıyor” dedi. (Urfa/DİHA)