19 Şubat 2015 12:41

Laik Diye Geçinen Devlet

Son sözü kim söyleyecek? Sürekli kılık değiştiren, bukalemun gibi bir hükümet mi? Yoksa her şeyin farkında olan, okuyan bilinçli gençlik mi? Karanlığa boyun eğmeyen, sömürüye karşı çıkan, emekçinin her zaman yanında duran, kendi fıtratını kendi belirleyen gençlik son sözü söyleyecektir

Paylaş

Hazal HASGÜL  
Alp Oğuz Anadolu Lisesi
Aliağa

Laiklik geçtiğimiz 6 ayda ülkemizde ve bizlerin gördüğü eğitim üzerinde yapılan muhafazakarlaştırma eğilimleriyle sıkça tartışılmaya başladı. Öyle ki laisizmin dünya tarihinde ortaya çıkışı olan Fransız İhtilali’nin ilerici yanlarından çok Amerikan muhafazakar laisizm bakışı, ülkemizde muhalefetin savunusuyla ilerici kabul edilir oldu. Aldığımız eğitim müfredatında ise bizler laikliği yıllarca “Din ve devlet işlerinin brbirinden ayrılması” tanımıyla ezberledik ve Türkiye Cumhuriyetini ‘laik’ kabul ettik.
Aliağa Alp Oğuz Anadolu Lisesi öğrencisi olarak arkadaşlarımla bu mevcut tanımı konuştuk ve ilerici kabul ettiğimiz inkılap dersi tanımından bile ne kadar uzaklaştığımıza tanık olduk. Laisizm tartışmasının tarihsel tahlilinin günümüze yansımalarını yeniden tartışmanın gerekliliğini kabul ediyoruz. Ayrıca Alp Oğuz öğrencilerinin tanımlarının bile dikkate alınmasının bizler için daha aydınlık bir eğitim ve geleceği yaratacağını dile getiriyoruz. Umarız bizi dikkate alırlar.
İşte ‘Laiklik nedir?’ sorusuna verilen bazı cevaplar:
Yigit Sayaner: Ülkemizde din siyaset ve yönetimle iç içe geçmiş durumdadır ve iktidar sahipleri ülkeyi benimsedikleri din ve mezhebe göre yönetmektedirler. Din tüccarlığı yapıp halkın gözünü boyamaktadırlar.

EĞİTİM AYRI DİN AYRI

Gizem Turkel: Laiklik yasama, yürütme ve yargıyı kişilerin ibadetlerine, inançlarına göre yapmamaktır. Laiklik savunduğumuz düşüncenin arkasında dimdik dururken bir yandan da karşı görüşlü insanlara sen de istediğini düşünebilirsin diyebilmektir. Ön planda olan şey hoşgörüdür. Herkes istedigine inanabilir, istedigine de tapabilir. Ama devletin başındaki insanlar kendi inandıklarına göre ülkeyi yönetmeye kalkarlarsa biz halkın hoşgörüsü orada biter. Bizim ülkemizde benim gözlemlerim doğrultusunda laikliğe fazla yer verilmiyor. Belki de bizi yönetenler bu kavramın anlamını tam olarak bilmiyorlar. Laikliği iyi bilen ve bunu benimsemiş olan devlet adamı ülkesiyle ilgili ciddi bir karar verirken inandığı dine göre hareket etmez. Herkes inandığını elbet yaşamalı ama özel hayatında yaşamalıdır. Onlar verdiği karara tüm halkı uymak zorunda bırakıyor, daha doğrusu kendi inaçlarına göre verdikleri kararlara... Her bireyin kendi görüşü vardır elbet. Önemli olan bunu kaybetmemektir. Eğitim ayrı, din ayrıdır. Devlet adamlarının yaptığı bir işin nedeninin altında din yatıyorsa burada büyük bir yanlışlık vardır ve laiklik bu yanlışı düzeltmek isteyen yönetimdir.

SÖZ BAŞKA GERÇEK BAŞKA

Feritcan Demirli: Ülkemizdeki genç kesimin dindarlaştırılmaya ve kindarlaştırılmaya çalışıldığının farkındayız. Körpe beyinlerin zorunlu din dersleriyle İslamcı nutuklarla nasıl köreltildiğini biliyoruz. Böyle bir durum mevcutken, dört elle sarılmamız gereken bir kelime var ‘laiklik’. Küçüklüğümüzden beri sürekli duyduğumuz kelime laiklik. Nedir bu? Herkesten tek bir cevap çıkacaktır: ‘Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması.’ Laik diye geçinen bu devlete ne kadar laik diyebiliriz. Bütün devlet kurumlarında mescitler açılırken hem de! Laiklik şeriatın karanlığına yakılan en büyük mumdur. Özgürlüğün temelindedir. Laiklik mezhepçi iktidarın korkusuydu bir zamanlar, şimdi din derslerini zorunlulaştırıp ders sayısını arttıran iktidar, bir de tarihe karışmış dili tekrar gün yüzüne çıkararak halka dil çıkartmaktadır. İktidar ülkenin yarısını yanına almışken son sözü kim söyleyecek? Sürekli kılık değiştiren, bukalemun gibi bir hükümet mi? Bu düzenin seçimlerle değişeceğine inanan bazı büyüklerimiz mi? Yoksa her şeyin farkında olan, okuyan bilinçli gençlik mi? Şeriatın karanlığına boyun eğmeyen, sömürüye karşı çıkan, emekçinin her zaman yanında duran, kendi fıtratını kendi belirleyen gençlik son sözü söyleyecektir.

ÖNCEKİ HABER

Müjdeler olsun (!)

SONRAKİ HABER

AFAD Bayram Oteli için ‘hasarlı ama kalınabilir’ demiş

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...