Artık yenilmez değil

Emre ÖZCAN

Yaklaşık beş sezonluk ayrılıktan sonra Chelsea’ye geri dönen ve bu sezonun ilk yarısında gösterdiği performansla takımının 2014’ü lider kapatmasını sağlayan Jose Mourinho hala dünyanın en iyi birkaç teknik direktöründen biri. Fakat Porto ve Inter’le yaşadığı muazzam Şampiyonlar Ligi sezonları sonrasında uzun bir süredir çok üst düzey başarıdan uzak kalan Portekizli teknik adam artık biraz daha endişeli görünüyor.

HAKEMİ SUÇLADI

Chelsea üç gün önce oynadığı Southampton maçında formda rakibiyle 1-1 berabere kaldı ve bir deplasmanda daha iki puan bıraktı. Jose Mourinho’nun maçtan sonra hedef tahtasında Cesc Fabregas’a ceza sahasında kendisini yere attığı gerekçesiyle sarı kart gösteren maçın hakemi vardı. Bu kararın utanç duyulması gereken bir hakem hadisesi olduğunu söyleyen Mourinho puan kayıplarını tamamen hakeme bağladı. Mourinho haklı olabilirdi, pozisyon muhtemelen penaltıydı. Ama gözden kaçmayacak bir pozisyon ya da müthiş bir performansı baltalayan bir karar değildi. Olsa olsa klasik bir hakem hatasıydı ve Portekizli bunu bir kez daha değerlendirdi.

İLK DEĞİL

Üstelik Mourinho bunu Chelsea’de ilk kez yapmıyordu. Newcastle’a karşı birkaç hafta önce alınan mağlubiyet sonrasında rakibin top toplayıcı çocuklarını zaman geçirmekle suçlayan Mourinho, Sunderland beraberliği içinse rakiplerinin tek amacının beraberlik olduğunu ve böyle bir ortamda gol atamamalarının büyük bir eksiklik olarak addedilemeyeceğini ifade etmişti. Geçtiğimiz sezon West Ham, West Bromwich Albion ya da Crystal Palace maçlarında yaşanan puan kayıplarından sonra da rakiplerini sadece kendi ceza sahalarına kapanarak futbolu çirkinleştirmekle suçlayan Jose Mourinho, özellikle West Ham teknik direktörü Sam Allardyce’la arasının fazlasıyla bozulmasına da neden olmuştu. Üstelik kariyerinin en büyük başarılarına giden yolda rakibi kilitlemeyi her zaman oyun kurgusu sıralamasında en üste koyan bir teknik adam olarak bunları söylemekte herhangi bir beis görmedi.

SON DÖNEMDE ETKİSİZ

Real Madrid’deki üç sezonunda sadece bir şampiyonluk kazanabilen teknik adam onun bıraktığı takımın Carlo Ancelotti’nin ellerinde ulaştığı boyut muhtemelen kendi psikolojisi için çok iyi değil. Zira daha önce Mourinho’nun bıraktığı hemen hemen tüm takımlar çöküşe geçmişti. Chelsea’yle ilk sezonunda şampiyonluğu değiştiren takım olmayı başarmalarına rağmen zirveye çıkamamaları da Mourinho’nun kanını akıtan başka bir çizik oldu. Kendisini özel biri olarak gören bir teknik adam için son 4 sezonda alınan bir lig şampiyonluğu ve Avrupa’da etki yaratamama durumu da muhtemelen ona pek yardımcı olmuyor.

DAHA ENDİŞELİ

Evet, Jose Mourinho hala en iyilerden biri. Ama bu hiçbir zaman onun için yeterli olmadı. O, hep en iyi olduğunu iddia etti ve uzun bir süre boyunca bunu ispatlamayı da başardı. Ama son yıllarda sanki zirveden biraz uzakta. Pep Guardiola’nın çıkışı, Carlo Ancelotti’nin artık herkesin kafasına vura vura en iyilerden biri olduğunu ortaya koyması ve onun kısmi formsuzluğu Mourinho’yu biraz daha hırçınlaştırmış gibi görünüyor. Hiçbir zaman çevresiyle iyi geçinen biri olmadı ve her zaman rakip teknik adamlarla atışma  yolunu seçti. Bunu zaman zaman bir strateji olarak da kullandı ama artık basit puan kayıplarında bile bahaneleri tercih etmesi ve futbol fikrindeki tutarsızlıklar rahatsızlığının farklı yerlerde olduğunu ifade ediyor olabilir.

EN ÖNEMLİ SEZON

Sonuç olarak bu sezon Jose Mourinho için belki de son yılların en önemli maratonu. Şu an için yine Premier League’in en iyi takımını yaratmış durumda ama Manchester City’nin dirilişi baskıyı onun üzerinde artırıyor. Bayern Münih ve Real Madrid gibi iki süper gücün olduğu Şampiyonlar Ligi’nde ise favorilerden biri haline getirdiği Chelsea’yle göstereceği performans onun karizmasına ya yeni bir çizik daha atacak ya da tekrar en büyüklerden biri olduğunu ispatlayacak. Zira buna ihtiyacı var ve Mourinho şu ana kadar ihtiyacı olana genellikle ulaşmayı başardı.