24 Temmuz 2014 00:20

Kürtlere ve Kürtçeye haksızlığı telafi edin

Kürtlere ve Kürtçeye haksızlığı telafi edin

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Toplum olarak, Kürt meselesi, Kürtlerin dili ve kültürleri hakkında devletlilerin üzerinde genel geçer ayaküstü konuşmalarına alışığız. Yıllarca Kürtlerin aslında biyolojik olarak var olmadıklarını, dillerinin beş on kelimelik kırma bir dil olduğunu kendilerince ispat için koca koca sözüm ona bilim adamları projeler yapıp, tezler hazırlayıp akademik payeler aldılar. Bu ülkede benzeri uydurma çalışmalarla doçent, profesör hatta hatta vekil ve bakan bile oldular.  Bunlar yapılırken vahşi bir asimilasyon politikası uygulamaktan da geri durmadılar. Dili ve kültürleri yasaklanan Kürtler bu duruma büyük bedeller vererek itiraz etmeyi sürdürdüler. Gelinen süreçte artık kimse Kürtlerin bir halk olarak varlığını inkara yeltenemese de  söylemleri formasyon değiştirerek Kürtler var ama hakları yok; dil, tarih ve kültürlerini değersizleştirme söylemleri geliştirilerek kendilerince politika yapar oldular.
Bilindiği üzere daha önce Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç Kürtçenin medeniyet dili olmadığını söyleyivermişti. Medeniyet dili olmak nasıl bir şeyse. Tam bunlar aşıldı, artık devlet Kürtleri, Kürtlerin dilini, kültürünü ve tarihini inkardan vazgeçti derken, CHP-MHP ve taifesinin ortak Cumhurbaşkanı Adayı Ekmeleddin İhsanoğlu, 17 Temmuz’da Tuğba Tekerek’e verdiği mülakatta özet olarak Kürtçenin bilim dili olmadığı ve bilim dili olmasının da pek kolay olmadığı, ana dili eğitiminin sadece Türkçe ile olması gerektiğini yumurtlayıvermiş. Yıllarca ‘tek dil, tek devlet, tek bayrak, tek din’ diye kendini yırtan tektekçilerden farkı olmadığını bildiğimiz ama cilalanıp halka yeni diye sunulan cumhurbaşkanı adayı mülakatta ‘Dil vatandır’ gibi afili bir iki cümlenin arasında Kürtlerin dilini küçümsemiş ve eğitim dili olamayacağını ifade ederek Kürtlere bakışını göstermiştir. Zaten mülakatın bütününde ‘Dil vatandır’ ifadesini de Türkler için kullandığı anlaşılıyor.
İhsanoğlu ve Bülent Arınç’ın Mezopotamya’yı, insanlığın ilk yerleşik hayata geçtiği, ilk devletlerin kurulduğu, ilk anayasaların yapıldığı, ilk kütüphanelerin açıldığı, Göbeklitepe kazılarıyla ayrıntıları açığa çıkan 12 bin yıllık uygarlığın beşiği oluğunu bilmiyor olamazlar. Bu kadim coğrafyanın kültür sanat, astroloji, fizik, matematik, tıp, kimya ve sosyoloji alanında önemli bilim adamları yetiştirdiğini, Fırat ve Dicle nehirleri arasındaki alanı kapsayan bu bölgenin Kürt, Ermeni, Arami, Asurî, Süryani, Keldani, Nasturi, İbrani, Şemsi ve daha birçok halkın yaşam biçimini, inancını ve dilini şekillendirmiş olduğunu bilmiyor olamazlar. Bu zatı muhteremler, hele bilim tarihçisi olduğunu iddia eden bir zat Kürt Şair Baba Tahirê Ûryan’dan, Eli Herîrî (1425-1495), Feqîye Teyran (1590-1660), Melayê Cizîrî (1570-1640) ve Ehmedê Xanî gibi eski ve güçlü edebi şahsiyetlerce Kurmanci lehçesiyle yazılmış eserlerinden bihaber olamazlar. Kürdistan coğrafyasının medreselerinde edebiyatın yanı sıra hadis, tefsir, fıkıh, siyer, akaid, hukuk, felsefe, kelam, mantık, tarih, coğrafya, astronomi, istiare, gramer ve yabancı dil derslerinin Kürtçe olarak verilmiş olduğunu bu pek bilgin zatlar duymamışlar mıdır? Bilinen ilk robotu yapan El Cezeri’nin kim olduğunu da mı bilmiyorlar? Ehmedê Xanî’nin ‘Mem u Zin’ adlı eserinde  20 bin civarında Kürtçe kelime kullandığını da  bilmiyor değiller herhalde.
Bu geçmişe sahip bir dilin pekala eğitim ve bilim dili olacağını, hatta güçlü bir medeniyet dili olduğunu bu zatı muhteremler tabii ki, biliyorlardır. Ancak, hâlâ bu düşünce sistematiği, İttihat ve Terakki kafası, ari bir ulus yaratma sevdasının beyinlerinin kıvrımlarından silinmediğini göstermektedir. Artık Kürtler üzerindeki yüzyılı aşan bu asimilasyon hastalığından kurtulun. Velev ki, yüzyıldır kullanılmayan Kürtçe bugün için bilim ve eğitim için eksik kalır. Bunun çaresi yüzyıldır ettiğiniz haksızlıkları telafi etmenizden geçmez mi? Kürtlere ve Kürtçeye, ettiğiniz haksızlığı telafi edin. Ana dilinde eğitim yapacak eğitim kurumlarını açarak, açılanlara destek sunarak bunu yapabilirsiniz. Ancak o zaman demokrat olabilirsiniz. Ana dilinde eğitim yapmak isteyen çok dilli Mezopotamya Üniversitesi girişiminin önemi bu noktada açığa çıkmaktadır. Bir sözümüzde Kürtlere: Taşın altına artık elinizi atma zamanıdır, geç kalmamalısınız...

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...