21 Ağustos 2014 00:23

HDP mayası tutacak mı?

HDP mayası tutacak mı?

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili çok sayıda yazı yazıldı. Sonuçları, herkes kendi meşrebine göre, kendi bakış açısıyla çoğu kez görmek istediği gibi bir sonuca ulaşmak üzere değerlendirdi. Ancak, genel ve değişmez kanı seçimlerin galibinin, oylarını yüzde 50’nin üzerinde arttıran HDP/DBP olduğu gerçeğidir. Çoğu değerlendirmeci oluşan seçim sonuçlarını, diğer adayların benzerliğine ve bu durum karşısında Demirtaş’ın ortaya koyduğu performansın sonucu olarak akan emanet oylar olarak değerlendirdi. Yazar-çizerlerin çoğu genel seçimde bu oyların ait oldukları yere döneceğini ısrarla ifade etmektedirler. Oysa diğer küçük partileri saymazsak başat partilerin her üçü (AKP, CHP ve MHP) seçimden sonra bir kaos durumu yaşamaktadırlar. CHP ve MHP, seçim başarısızlığından kaynaklı parti içinden gelen, ‘Başarısız olan gitsin’ isyanıyla karşı karşıya kaldı. CHP kongre kararı alırken MHP’nin iç çatışmalara sürükleneceğini ve bu tartışmaların 2015 yılında yapılacak genel seçimleri onlar açısından olumsuz etkileyeceğini tespit etmek zor olmasa gerek. AKP’ye gelince, o da başbakanın kim olacağı kavgasına düşmüş bulunmaktadır. Bülent Arınç’ın deyimiyle yeni yetmelerden birinin başbakan olacağı düşünülürse post kavgasının büyümesi  muhtemeldir. Büyük ağabeylerden Abdullah Gül’ün devre dışı bırakılması ve üç dönem kuralı gibi sıkıntılar bu cenahtaki kavgayı daha da alevlendirecek gibi görünmektedir.
Bu durumda, başat üç parti kavgalı bir profilde 2015’e yaklaşırken en rahat, hatta büyük moral üstünlükle seçimlere girecek neredeyse tek siyasi partinin HDP olacağı anlaşılmaktadır. Eğer ciddi bir hata yapılmaz ve gerekli değerlendirmeler sağlıklı bir şekilde yapılacak olursa HDP’nin genel seçimlerde artan oyunu korumak şöyle dursun daha da arttıracağı güçlü olasılıktır. Ancak, HDP’nin bunu başarması için seçim sonuçlarını doğru değerlendirmesi ve oluşan havayı sürdürmesi gerekmektedir. Öncelikle HDP oylardaki artışın hangi toplumsal kesimlerden geldiğini ve bu kesimlerin beklentilerinin nasıl karşılanacağını iyi değerlendirmek durumundadır. İstanbul, İzmir, Antep, Adıyaman ve Erzurum başta olmak üzere tüm ülkede aday profilini elindeki kemik oyu koruyacak ve üstüne cumhurbaşkanlığı seçiminde ilave ettiğine daha da ilaveler yapabilecek bir aday profili yanında devletten çekmiş tüm toplumsal kesimleri yakınlaştıracak bir dil ve söylemle genel seçimlere girmek zorundadır. Hemen şimdiden belirttiğimiz iller başta olmak üzere çalışmalara girişilmeli ve tüm adaylarda ortak birleştirici bir dili yaratma perspektifini hayata geçirmelidir. Seçimden seçime o illere gidilme huyundan vazgeçerek, mümkün olduğu kadar o ilin kamuoyunun tanıdığı, beğendiği; en azından benimseyebileceği ve sistem mağduru tüm toplum kesimlerinin duygu dünyasına hitap edecek, onları aynı hedef için birleştirici dili tutturabilecek potansiyel adayları şimdiden tespit ederek, o illerde çalışmaların başlatılması hayati öneme haiz olacaktır.
HDP açısından sadece iç kamuoyunda uygun ve olumlu koşullar mevcut değil, aynı zamanda Ortadoğu’daki son gelişmeler ve Kürtlerin bu bölgede üstlendikleri misyon HDP açısından seçimlerde ayrıca psikolojik bir avantaj sağlayacak gibi görünmektedir. Özellikle IŞİD belasına karşı Kürt silahlı güçlerinin verdiği insani mücadele, onların Ortadoğu için öneminin anlaşılmasını sağladığı gibi bölgede hesabı olanların Kürtleri mutlak bir şekilde dikkate almaları gerektiğini açıkça ortaya koymuştur. Bu durum Türkiye iç politikasını etkileyen ulusal ve uluslararası güçlerin Kürt siyasi hareketine karşı yerleşik karşıtlık hatta düşmanlık politikalarını esnetebileceği pekala beklenecek bir durumdur. Ancak bu gelişmeler Türkiye derin aklının Lice’de yaşanan heykel benzeri provokasyonlarına da fırsat verebilir. HDP ve Kürt siyasi hareketi bu gelişebilecek provokasyonlara hazırlıklı olmak ve önceden önlem almak durumundadır.
Kürtler ve Türkiye sistem mağduru diğer halkların ortak projesi HDP, yukarıda zikrettiğimiz bir özenle 2015 genel seçimlerine gitmeyi başarır ise HDP mayasının tutacağı ve Türkiye siyasetinin ana muhalefeti rolünü üstleneceğini söylemek bir hayal olmayacaktır. Ancak gerekli özen gösterilmez ise umudun geri dönüşümsüz kaybedileceği gözden ırak tutulmamalıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...