12 Haziran 2014 00:08

Lice-Bayrak meselesi ve barış süreci

Lice-Bayrak meselesi ve barış süreci

Fotoğraf: Envato

Paylaş

İki yıldan fazla bir süredir özellikle Kürt tarafının çabalarıyla yürütülen barış sürecinde maalesef Lice’de iki Kürt’ün askerler tarafından öldürülmesiyle yeni bir kavşak noktasına gelinmiş gibi görünüyor. Süreç, Öcalan’ın tarihi Newroz manifestosuyla start almıştı. Hemen Kandil elindeki güvenlik görevlilerini serbest bırakmak suretiyle cevap vermişti. Ardından PKK gerillalarının sınır dışına çıkmaya başlamasıyla süreç ilerletilmeye çalışılmıştı. Ancak bu süreçte devlet ve siyasetten tek bir adım atılmadı. İçi boş paketlerle durum kurtarılmaya çalışıldı. Nihayet süreçte pürüzler ortaya çıkarken taraflar arasında güven oluşması bir yana tam tersi yönde bir güven bunalımı oluşmaya başladı. Defalarca bunalım noktasında yaşanan tıkanmalar Öcalan’ın devreye girmesiyle kısmen de olsa aşıldı. Ancak siyaset sanki öyle bir süreci yürüten bir taraf değilmiş gibi bırakın bir adım atılmasını tam tersine güvenlik anlayışıyla eski alışkanlıklarından olsa gerek fırsattan istifade hızla kalekollar, güvenlik amaçlı barajlar inşa etmeye devam etti. Kürt taleplerini seçimler bahanesiyle hep ötelemeye çalıştı. Süreci Kürt meselesini çözmek yerine Kürt siyasetini çözmek üzerine kurgulamaya girişti. Yakın medyasıyla hep Öcalan-Kandil, Öcalan-BDP/HDP ve BDP/HDP-Kandil arasında bir çelişki yaratma gayreti gösterdi. Kimilerini şahin kimilerini güvercin; kimilerini mutedil, kimilerini asabi olmakla sürekli bir ayrıştırma politikası izledi.
Nihayet içerden ve dışarıdan ciddi bir tepkininin biriktiği aylardır yazılıp çizildi. Sürecin bu şekilde yürütülmesinin olanaksızlaştığı ifade edilmeye çalışıldı. Ancak, siyasi iktidar ve şürekası durumu ve ikazları görmezden gelerek bildiklerini okumaya devam ettiler. Kürt siyasetini çözmek üzere yeni hamleler yaptılar. Kürt siyaseti için en önemli görülen ve ‘değer aileleri’ sıfatıyla ifade edilen bir cepheden Kürt hareketini vurmaya kalkıştılar. Çocukları dağa giden aileleri Kürt siyaseti tarihinde ilk kez harekete geçirmeye ve nifak tohumları ekerek Kürtler arasında daha önce defalarca farklı şekillerde denenmiş birçok yönteme ilave yeni ve en tehlikeli olan bir yerden vurmak istendi.
Tam da böyle bir dönemde Lice’de kalekol yapımına itiraz eden vatandaşlara ateş açılarak iki kişinin ölümü olayı yaşandı. Lice’de yaşananlar süreci yeniden gözden geçirmek ve dersler çıkarmak için yeni bir fırsat pekala olabilirdi. Süreçte yaşanan sorunlar ve çözümlerinin ortaya çıkarılması, tartışılması sağlanabilirdi. Ancak yapılmadı.
Bizce yapılması gerekenler: Siyasi iktidar süreci zamana yayarak sorunu ertelemekten vazgeçmelidir. Süreç için mutlaka bir yol haritası oluşturulmalıdır. Sürecin üçüncü bir göze ihtiyaç duyduğu açıkça ortaya çıkmıştır. Tarafların bir birleriyle paylaştıkları ve yapılan bir yanlışın ilgili tarafa ikazını yapacak bir üçüncü bir göz olmadan güven bunalımı yaşandığı ve sorunların ortaya çıktığı net olarak anlaşılmıştır. Tarafların oyalayıcı ve karşısındakinin sürekli adım atmasını beklemek yerine karşılıklı adım atmasını denetleyen bir denetim mekanizması kurulmalıdır. Kürt hareketinin, Öcalan ve legal siyasetle problemli olduğu ve Öcalan’ı boşa çıkarmak istediği gibi, sürece hizmet etmeyen Kürtleri çözmeyi hedefleyen politikalardan vazgeçilmelidir. Öcalan’nın rolünü oynayacağı koşullar yaratılmalıdır. Anaları ‘senin tarafının anaları’, ‘benim tarafımın anaları’ gibi ayrıştırarak Kürtleri içerden vurma çabalarının süreci zora soktuğu  anlaşılmalıdır.
Daha çıkarılacak çok ders varken Lice olaylarının, tarafların şapkayı önüne koyup süreci  yeniden gözden geçirmeleri için bir fırsat olarak değerlendirilmesi beklenirken maalesef ölümler protesto edilirken yaşanan bayrak indirme olayıyla işler başka boyuta taşınarak fırsat heba edildi ve daha tehlikeli bir sürecin fitili ateşlendi. Başbakanın tersine biz, vatandaşlarımızı aklı selime davet ederek Tokat’taki gibi davranmamaya, birbirimize yönelmek yerine yüzyıllık sorunumuzu çözmeye odaklanmayı salık veriyoruz. Sürece kolay gelinmedi ve hiçbir şeyin bunu heba etmesine izin verilmemelidir.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...