29 Mayıs 2014 00:05

Devlet ve Aleviler, Kürtler ve emekçiler

Devlet ve Aleviler, Kürtler ve emekçiler

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Türkiye’de kendisini tekrarlayan olaylar dizisinden ibaret bir yaşam yaşıyoruz. Tarih tekerrürden ibarettir derler ya bu ülkede de aynen öyle. Olaylardan dersler çıkarmak bir yana kullandığımız dil bile değişmiyor. Son dönemde yaşadığımız olaylara baktığımızda Soma’da yaşanandan tutun da Alevilere yönelik dilimize, oradan Kürt meselesinde geldiğimiz noktaya kadar, her söylenen her uygulanan yol yönteme kadar nasıl da aynılaştığımızı görüyoruz. Düşmanlarda, onlara yönelik dilde aynı kalmaktadır.
Son dönemde siyasi iktidarın Alevilere yönelik diline baktığınızda ürpermemek, ciddi kaygılara kapılmamak maalesef mümkün olmamaktadır. Gezi olayları üzerinden tam bir yıl geçmiş bulunmaktadır. Bu süre zarfında neredeyse kurşunlar adrese teslim tam 7 Alevi genç devlet güçlerince öldürüldü. Devletlilerin bu ölümler karşısındaki tutumu ile 1980 12 Eylül Askeri cunta darbesi öncesi dönemlerin iktidarlarının Alevilere bakışında ve onlara karşı söyleminde bir farklılık görmek mümkün görünmemektedir. O dönemde ‘bazı sol örgütlerin Alevileri kullandığını’ söyleyenler ile bugün Alevilere ‘Falanca örgütle aranıza mesafe koyun’ diyenlerin dilindeki aynılık şaşırtıcı ve aynı zamanda korkutucu ve ürkütücüdür.  Çünkü Aleviler bu söylemler sonucu Maraş, Çorum, Malatya katliamlarını yaşadılar. En son 2 Temmuz 1992’de bu söylemlerin sahipleri  Sivas’ta 33 Alevi aydını diri diri yakarak katlettiler. Kendilerine göre Alevi yaratma çalışmaları fiyaskoyla sonuçlanan siyasi iktidarlar o gün Alevilere ‘sapkın’ derlerken bugün ‘Ali’siz Alevi’ diyerek saldırıları meşrulaştırma çabasındadırlar. O gün kullanılan dil ve yöntemler bugün aynen kendisini tekrar ediyor.  
Bu aynılık sadece Alevilere karşı yaşananlarda değil aynı zamanda yoksullara, emekçilere ve diğer ezilenlere karşı da sürdürülmektedir. Soma’da yaşanan işçi katliamı karşısında siyasi iktidarın 1800’lü yıllardan verdiği kaza örnekleri ve ‘kazaların bu işin fıtratında olduğu’ söylemi dünyanın bu konularda geldiği seviyeden habersiz olmasıyla değil; bu kesimlere, işçi ve emekçiye karşı olan bakışı ve tavrıyla ilgilidir. Kaldı ki bu kaza memlekette yaşanan ilk kaza da değildir. Yaşananlardan dersler çıkarmak ve önlemler almak uyguladıkları taşeronlaştırma ve kâr hırsına dayalı politikalarıyla ters düştüğü için yerine getirilmemiştir. Her olay, kaza veya afet hızla unutturularak bir sonrakine kadar uykuya yatırılmaktadır. Bu kesimler, işçiler, emekçiler; ucuz iş gücü olmanın ötesinde geçmişte de bu gün de siyasiler nezdinde önemli sayılan bir zümreyi temsil etmemektedirler.
Tekrarlayan tutumlardan biri de Kürt meselesindeki devletin tutumudur. Türkiye’de devletin Kürt politikası daima çatıştır, böl ve yönet politikası olmuştur. 91 yıllık Cumhuriyet tarihinde Kürtler bir taraftan devletin onlar üzerinde uyguladığı politikalara karşı mücadele ederken diğer taraftan devletin Kürtler içinde yarattığı çelişkilerden dolayı birbirleriyle çatışmak, kavga etmek zorunda bırakılmıştır. Kürtler; Alevi-Sünni, Kurmanc-Zaza şeklinde değerlendirilerek karşı karşıya getirilmek istenmiştir. Son otuz yıllık çatışmalı süreçte koruculaştırma ve Hizbullah gibi devlet eliyle geliştirilen çelişkilerle, Kürtler engellenmek istendi.
İki yıldır Kürt tarafının yoğun çabalarıyla yürütülen, çözüm ve barış süreci adı verilen bir çatışmasızlık süreci yürütülmektedir. Siyasi iktidarın meselenin kalıcı çözümü için adım atması beklenirken tam tersine bölgede siyasi amaçlı baraj ve kalekol inşaatlarına hız verildi. Kürtlerin hiç bir talebi yerine getirilmedi. Siyasi iktidarın çözüm yönünde adımlar atması bir yana son dönemde gerilla güçlerine artan katılımları engellemek için çok tehlikeli bir yolu seçtiği görülüyor. Gençlerin ailelerini etkileyerek Kürt hareketine karşı harekete geçirme planıdır. Görüldüğü üzere devletin Alevilere, Kürtlere, emekçilere yönelik politikasında milim değişiklik bulunmamaktadır. Alevilere, Kürtlere, emekçilere karşı düşmanlık bakidir maalesef.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...