04 Ocak 2014 00:06

Kötünün de kötüsü

Kötünün de kötüsü

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Ülke yine bir seçim öncesindeve böylesine çalkantılı bir süreç geçirdiğini ben anımsamıyorum.  Öküzün ölümü sonrasında kirli çamaşırların ortaya saçılarak ortaklığın böylesine bitirildiğini de görmedim. Çalkantının büyük bir parçasını AKP yönetimine ilişkin yolsuzluk savları oluştururken; diğer parçasında da  diğerinin gürültüsü arasında pek duyulmayan; duyulsa da çokça önemsenmeyen olağan CHP tutarsızlığı vardı. Bir yanda siyasal erkin kimi adamlarının ayakkabı kutularındaki parasal varlığı, öbür yanda bir partinin siyasal erk olabilme uğruna sağdan, daha sağdan; ama hep sağdan aday çıkarma uğraşları. İkisi de olabilecek olasılıklardı; ama bu denli aşırıya kaçacakları beklenmiyordu. “Kötünün de kötüsü vardır”  diye boşa dememişler; ama kötünün kötüsünün kötüsüyle karşılaşma korkusu var şimdi yüreklerde. Umarım öküzün ölümüsonrasındaki çatışma ile öküze girme ortaklığı ülkeye ve halka çokça dokunmaz.  
“Biz bunlar gibi yemeyeceğiz” sözünün de daha bir anlam kazandığı durum ve koşullarda topu birden bire ayağında bulan CHP şaşkınlıkla yüzünü kendi kalesine döndü ve gol atma uğraşına girdiher zamanki beceriksizliğiyle. Kazanmamayı alışkanlık edinmiş CHP de kazanma korkusunun ürkekliği var sanki.Bu durum bilindik, alışıldık; dolayısıyla da beklendik bir durum olsa da böylesi beklenilesi değildi doğrusu.  Başta Ankara olmak üzere kimi il ve ilçelerde başka partilerin eskileri ve artıklarıyla yerel seçimlere gitme çabası bir kez daha örgütü, tabanı, seçmeni şaşırtmış; sabrını da taşırtmıştır. İstanbul için sağlanan uzlaşmanın bu bölgeler için düşünülmeyip; hem de sağdan adam satın alınması umutları bir kez daha kırmış, insanları yerinden ve derinden hoplatmıştır.
Aslında CHP, Ankara’ yı kurtarmak değil de ne olursa olsun almak istiyorsa kestirmeden Gökçek’ i aday gösterebilirdi. Çünkü yaptığı bundan öte bir şey değildir. Geçmiş yıllarda Ankara’ da ısrarla ve inatla yenilmişleri aday göstererek bir kez daha yenilmeyi güvence (!) altına almak da böyle bir şeydir aslında. Ya da Gökçek’ in sırtını yere yapıştırdıktan sonra İstanbul’ da başkan adayı olmak. Bu ülkede unutulan; ama unutulmaması gereken Türkiye İstanbul değildir, İstanbul Türkiye sanılsa da gerçeğinin vurgusuydu aslında. “AKP milletvekilleri içinde içişleri bakanı olacakhiç mi kimse yoktu da dışarıdan bakan atanmıştır” diyen bir genel başkanın partinde adam yokmuş gibi devşirme adaylarla seçime gitmesi ülkemize özgü bir ilginçlik olsa da yine de yadırgatıcıdır. Böylesi çelişkiler parti örgütünün, seçmenlerinin umutlarını boşa çıkarmaktır. Bu insanlar partinin adamları için değil de dinci, ırkçı adaylar için mi çalışacaklardır da seçim kazanılacaktır. Siyasal ahlak, parti disiplini bunu nasıl ve ne için kaldıracaktır anlamak çok zordur, çok. CHP tabanını yine bir karamsarlığın sarması kaçınılmazdır.
Kimileri yolsuzluk çamurunda debelenerek, kimisi de eskiler alıp satmaya çalışarak el ele kol kola gidiyorlarken bir seçime daha; tam da “Bu durum ve koşullarda” denilebilecek bir olanak doğmuştur aslında “Dünyanın tüm işçileri birleşin” diyen solcular için.Ama gerçek solcular için. İşçilerden istediklerini kendilerinin yapmasının tam da zamanıdır. İşte o kimileri benim düşündüğümü düşünmekle yetinmeyip uygulamaya geçmişler bile.  “Bize bir sol cephe gerek”  çağrısıyla ortaya çıkan oluşum bir çığlığa dönüşecek gibi.Gezi olaylarının ardından, yolsuzluk da patlamışken ve ülkenin iki büyük partisi cemaatin kanatları altında kapışırken sol’ un; ama gerçekten gerçek sol’ un bir araya gelmesinden başka umar yoktu. “Gericiliğe karşı aydınlanma, emperyalizme karşı yurtseverlik, sömürüye karşı eşitlik, AKP faşizmine karşı özgürlük” ilkesiyle yola çıkan oluşumun içinde Ahmet Abakay, Ahmet Say, Ataol Behramoğlu, Korkut Boratav, Mahmut Alınak, Merdan Yanardağ, Nihat Behram, Şükran Soner gibi insanlar var.Sol Cephe, dilerim yeni bir oluşum değil, birleştirici bir girişim olarak sürdürür varlığını. Çünkü bize yeni bir sol cepheden çok birleşik bir sol cephe gerekli.
Ülkenin tüm solcuları birleşin, el ele yerel seçimlere...
 

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...