28 Kasım 2013 00:43

Yeni anlayışla yerel yönetimlere

Yeni anlayışla yerel yönetimlere

Fotoğraf: Envato

Paylaş

Bir taraftan Kuzey Afrika ve Ortadoğu, yeni bir dalgalanma ve idari sarsıntı yaşarken diğer taraftan Türkiye, yüzyıllık Kürt meselesi için Öcalan’ın 2013 Diyarbakır Newroz alanında okunan tarihi manifestosuyla başlatılan bir barış ve çözüm sürecini yaşamaktadır. Barış ve Çözüm adı verilen bu süreçte bir tıkanma yaşansa da, süreç hâlâ bir müzakere sürecine evirilmemiş bulunmakla birlikte 30 yıllık çatışmalı sürecin durduğu, gençlerimizin toprağa düşmediği bir dönem yaşıyoruz. Siyasi iktidar bir taraftan sürecin önünü açacak hiçbir hamlede bulunmazken diğer taraftan Rojava’da Kürtlerin diğer halklarla beraber oluşturdukları öz yönetimleri, bertaraf etme çalışmaları yürütmektedir. Bir taraftan da Sayın Barzani’nin Diyarbakır ziyareti gibi popülist hamlelerle Kürtlere ‘Başka aktörler seçeneğim var’ mesajı yollamaktadır. Kamışlı-Nusaybin’de olduğu gibi Kürtler arasına duvarlar örerek birbirinden koparmaya çalışırken Hatay sınırını el Nusra çetelerinin geçişlerine açmakta bir sakınca görmemektedir.
Böylesi bir ortamda ülke art arda devam edecek bir seçimler sürecine girmiş bulunmaktadır. Bunların ilki olan 2014 yılında yapılacak yerel yönetim seçimleri için tüm siyasal partilerde yoğun bir çalışma devam etmektedir. Kürt siyasal hareketi ve Türkiye emekçi kesimlerini temsil eden BDP ve HDP’yi hariç tutarsak diğer siyasi partilerde herkes gözünü parti liderlerine dikmiş ve liderin kimleri aday yapacağını beklemektedir. Parti liderleri aday belirlemede tek yetkili, tek belirleyicidir. Parti yönetimleri, il-ilçe temsilcileri adeta birer figüran durumundadırlar. Adaylar sadece seçilme derdiyle yanıp tutuşmakta onun dışında gerek ülke ve gerekse seçilmek istedikleri kent sorunlarından bihaber bulunmaktadırlar.
Muhalif siyaset Barış ve Demokrasi Partisi geçen hafta sonu klasik lider aday belirleme yöntemi dışında bir yöntemle Diyarbakır adaylarını belirlemek üzere yaklaşık 12 bin delegeyle sandık başına gitti ve kentin yerel yönetici adaylarını belirlemiş oldu. Demokratik katılım açısından önemli bir adım olmakla beraber, Kürtlerin öteden beri Türkiye’nin idari şeklinin demokratikleşmesi için önerdikleri demokratik özerklik modelinin tartışıldığı bir platformu oluşturmaktan henüz uzak görünmektedirler. Halbuki özellikle Rojava, bu modelin bir uygulama alanı olmuşken bunun yeterince tartışılmaması ve sürecin sadece adaylar üzerinden tartışılması ciddi bir eksiklik olarak orta yerde durmaktadır. Kürtler bu modelin ayakları olan kadın, gençlik, engelli, yaşlı ve çocuk sorunlarından tutun da ekoloji, kentleşme, yeni sistemin ekonomik modeli, eğitim, kültür, sağlık konularına kadar her konuyu ayrıntılarıyla tartışmaya açarak yeni sistemi inşa görevleriyle karşı karşıyadırlar. Dolayısıyla Kürtler açısından seçimler sadece kimin belediye başkanı veya belediye meclis üyesi olacağından ibaret olmamalıdır. Kolektif bir yönetim anlayışıyla halka hizmetin merkezini oluşturmak göreviyle karşı karşıya olduklarını akıldan uzak tutmamalıdırlar. Seçim sürecini, özellikle eş başkanlık sistemiyle yönetim görevlerinin sadece başkan üzerinden yürütülmesinin önüne geçerek mahalle meclisleriyle tüm karar ve uygulama süreçlerine halkın katılımın sağlandığı alternatif bir modeli nasıl hayata geçireceklerini halkla beraber tartışıldığı bir süreç olarak ele almalıdırlar.
Yönetimde bulundukları yerel yönetimleri kendi önermeleri olan yeni sisteme göre hayata geçirmekte daha fazla geç kalmaları halkın sisteme olan inancını zayıflatacaktır. Üçüncü dönemin sonunda bu anlamda örnek yerel yönetimleri oluşturma görevlerini daha fazla erteleyemezler. Dolayısıyla adaylar bu anlayışla halkla beraber neler yapacaklarının hesabını ve hazırlığını iyi yapmalıdırlar. Halka rağmen değil halkla beraber yönetme düsturunu benimsemiş kolektif anlayışı esas alan yerel yönetimler oluşturmak temel hedef olmalıdır.

YAZARIN DİĞER YAZILARI
Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...