20 Temmuz 2014 08:41

Parmak arası

Kışın yaza, yazın kışa karıştığı zamanlarda bir mevsim nerede başlar, diğeri nerde biter anlamak için hava durumlarına bel bağlayanın vay haline. Her şeyin resmisi gibi, mevsim dönümlerinin resmi tarihlerinin de günlük hayatta karşılığını ara ki bulasın.

Parmak arası
Paylaş

Özge KURU

Yazarımız yıllık iznini kullandığı için bu haftaki yazısını yayımlayamıyoruz. …
Ne kadar da afili bir cümle. Olurdu. Eğer tatilde olduğum yer İzmir’deki Emek Kampı olmasaydı. (Gençlik kampı katılımcıları bunu ‘ihtiyarlar kampındayım’ diye okusun, sıkıntı yok. Onların da dönüp dolaşıp geleceği yer burası olduktan sonra.) Üretmek üzere tatile çıkınca yazıdan kaçma niyetiniz olsa da bahaneniz olmaz.

Kışın yaza, yazın kışa karıştığı zamanlarda bir mevsim nerede başlar, diğeri nerde biter anlamak için hava durumlarına bel bağlayanın vay haline. Her şeyin resmisi gibi, mevsim dönümlerinin resmi tarihlerinin de günlük hayatta karşılığını ara ki bulasın. Benim çocukluğumda ‘karpuz kabuğu denize düşünce’ gelir derlerdi yaz. E, temmuzda pırasa, şubatta çilek yerken hangi sebzenin meyvenin samimiyetine güvenebilirsin? O yüzden ben kendime has yöntemler geliştirdim yazın geldiğine emin olmak için. Parklarda öpüşen sevgililer dedim olmadı. Kasımda aşk başkadır, en basitinden, parklar mevsim tanımaz. Sevgililer de... Papatyalara çiçeğe böceğe sığınsam, yazdan çok baharın adı geçer özne olarak cümlede. Ama en sonunda öyle bir şey buldum ki itiraz şansınız yok.

PARMAK SELFİE
Parmak arası terlik. Bütün kış boyunca portmantonun dehlizlerinde içi içine sığmadan ama peygamber sabrıyla, küresel ısınmanın geciktirdikçe geciktirdiği yazı bekleyen, her evde en az kişi başına bir çift düşen parmak arası terlik. Ben yazıya başlamadan, bavul hazırlarken saydım 3 kişilik evden balkon, banyo, iç- dış, allısı morlusu, misafir içini-ev sahibi içini derken 8 çift parmak arası çıktı. Sosyal medyada da ayak selfieleri kategorisinde, spor ayakkabılarının yerini parmak arası terlik aldıysa yazı kanıtlamak için daha neye ihtiyacımız olabilir Sayın Yargıç? Giyilen ayağın bağlı bulunduğu sınıfa göre adı da değişen bu terliklere flip flop da deniyor,  tokyo dendiğini hatırlayanlarınız da vardır. Ama daha ilginci bu terliklerin cinsiyeti var. Öyle İspanyolca, Almanca’daki olduğu gibi isminin önüne konulan ‘el’li, ‘der’li, ‘das’lısı falan da değil. Bu terliksilerin erkeksisi var, dişisisi.

ARADAKİ SEKSÜELLİK
Parmak arası terlik, ayak tangasıdır diye tutturanlara bakarsanız bu terlikle erkek adamın işi olmaz. En façalısından simsiyahı bile olsa imkanı yok, kaldı ki pembe iplileri. Bıyıktı, sakaldı erkeğe ait olanlar üzerinden tarif yetmiyor olmalı ki erkeğe ait görmediklerini de tarife tersinden dahil ediliyor. “At, avrat, silah” kutsal üçlemesi “gözyaşı, etek, parmak arası” şeytan üçgeniyle birleşip erkeksiliği çıkarıyor ortaya. Kadınlığa, kızlığa bacak arasında karar verenler, erkekliğe de parmak arasında karar verince memlekette seksüellik hep arada bir yerlerde kalıyor işte.
E her şey zıttıyla var olur dimi? Toplumsal testosteron ölçerimiz-parmak arası terlikler, kah kaytan bıyıklarıyla kah sinek kaydı tıraşlarıyla kombin eden bazı erkeklerin de sihirli değneği, can simidi. Beyin kıvrımlarında gezinen fikirlerde en ufak bir değişikliğe ihtiyaç duymayan Berkcanlar ya da Mertcanlar, bir bakmışsınız ki yarım pantolonun altına parmak arasını geçirdi mi hoop oluveriyor metroseksüelin daniskası. Gelsin Berilsular, Derinsular.
Aman takın siz ayağınıza bir tanesini… XY kromozomlarının parmak arasıyla bilimsel bir bağlantısı bulunmuş değil. Metro-retro her türlü seksüelliğe gelince. Terliğe o kadar da bel bağlamayın bana kalırsa.

ÖNCEKİ HABER

Birecik sınırında da Rojava devrimi selamlandı

SONRAKİ HABER

Yürü be ‘koçum’ kim tut(ukl)ar seni...

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa