Hükümet bir an önce adım atsın
Haziran ayındaki seçimlere kadar uzatılan eylemsizlik kararına karşı hükümetin somut adım atmaması üzerine KCK’nin ‘eylemsizlik kararını 1 Martta değerlendireceğiz’ açıklaması çatışmaları yeniden gündeme getirdi. AKP’nin iktidarda olduğu 8 yıllık süre içerisinde 4 kez devlete ve hükümete ‘operasyonları durdurun’ ve KCK’ye ‘eylemsizlik kararı alın’ çağrısı yapan sendika, meslek odası, demokratik kitle örgütü ve kurumlar hükümetin çözümsüzlüğü ve şiddeti dayatan politikalardan bir an önce vazgeçmesini istiyor.
ARTIK KÜRT TARAFINA SÖZÜMÜZ YOK
Bu kurumların oluşturduğu sekreteryada yer alan Eğitim Sen Diyarbakır Şube Başkanı Abdullah Karahan, Kürt sorununun çözümü için yazar, aydın ve demokratik kitle örgütlerinin, silahların susması için yaptıkları çağrıların da etkisiyle ve Abdullah Öcalan’ın yaptığı görüşmeler üzerine KCK’nın eylemsizlik kararı aldığını hatırlattı. O dönem bir beklenti içine girdiklerini belirten Karahan, gelinen noktada hükümetin hiçbir adım atmaması ve KCK’nin de süreci yeniden gözden geçireceğine dair yaptığı açıklamanın kendilerini kaygılandırdığını vurguladı. Yeniden bir çatışma ortamının yaşanmasından endişelendiklerini belirten Karahan, “Seçim sürecine girilmişken, siyasi iktidar bu sorunu çözmek yerine, iktidarını kalıcılaştırmaya çalışıyor. Hükümet bizde artık sorunu çözme noktasında adım atmayacağı izlenimi bırakıyor” dedi. Karahan, artık eylemsizlik kararı almış olan tarafa bir sözleri kalmadığını, sözün bittiğini dile getirdi. Bu sorunun seçime, oy kaygısına endekslenemeyeceğini belirten Karahan, hükümete bir an önce adım atma çağrısı yaptı.
AKP KENDİ ÇÖZÜMÜNÜ DAYATTI
Diyarbakır Tabip Odası Başkanı Şemsettin Koç ise birinde 649, diğerinde 693 kurum ve demokratik kitle örgütleri olarak çatışmalı sürecin kalkması ve barış sürecinin başlaması doğrultusunda bir çaba içerisine girdiklerini hatırlattı. Bu doğrultuda özellikle bu gücü elinde bulunduran kesimlerin sorumluluklarını yerine getirmesini istediklerini ifade eden Koç, “Ancak iktidar her şeyi sürece yayarak, kendi istediği doğrultuda bir perspektif belirlemeye çalıştı ve dayattı” dedi. Hükümetin sorunların çözümüne yönelik dürüst bir yaklaşım sergilemediğini dile getiren Koç, Kürt siyasetçilerin ana dilde savunma gibi çok doğal bir talebine bile izin verilmemesinin bunu kanıtladığını belirtti. “1 Martta KCK’nin eylemsizlik sürecini değerlendireceği açıklaması var. Biz sivil toplum örgütleri olarak tarafsızlığımızı her aşamada korumak istiyoruz. Bizim istediğimiz gerçekten bu ülkenin sağlıklı bir geleceğe doğru evrilmesini gerçekleştirmek ve herkesin aidiyet duyduğu bir ülke yaratmak” diyen Koç, bir an önce iktidarın, iktidarını koruma anlayışı yerine, ülkenin geleceğini korumaya dair bir perspektif geliştirmesini temenni ettiklerini dile getirdi.
HÜKÜMETİN ÇÖZÜMÜ ÇÖZÜMSÜZLÜK
Türkiye Barış Meclisi Üyesi Edip Yaşar, çatışmaların başladığı sırada toplumun genelinde silahların susması noktasında bir çığlık yükseldiğini belirterek, özellikle bölgede kurumların, aydın ve yazarların silahların susması için sesini yükselttiğini söyledi. Kendilerinin de Diyarbakır’da hem devlete hem de KCK’ye çağrılar yaptıklarını söyleyen Yaşar, “KCK eylemsizlik kararı alarak bu çağrılarımıza yanıt vermişti. Ancak maalesef hükümet bu çağrılara herhangi bir olumlu yanıt vermiş değil” diye konuştu. Hükümetin sorunu zamana yayıp çözümsüzlüğü dayatarak eski politikaları sürdürdüğünü vurgulayan Yaşar, “Kürt sorununun ertelenemez, zamana yayılamaz, duymazdan gelinemez bir sorun olduğu gerçeği artık görülmeli” dedi.
AKP İNANDIRICI DEĞİL
Bir yandan Tunus, Mısır, Yemen’de halkın direnişinin demokratik hak talebi olduğu vurgulanırken, diğer yandan Kürtlerin demokrasi, özgürlük, barış taleplerinin de terörize edildiğini dile getiren Yaşar, Hükümetin bireysel, grupsal, partisel çıkarlarını bir kenara bırakıp, bu ülkenin çıkarları doğrultusunda politika üretmesi gerektiğini belirtti. AKP Hükümetinin hiçbir hükümetin elde etmediği tarihi fırsatları elde ettiğini belirten Yaşar, “Eylemsizlik kararları ile Kürt sorununun demokratik çözümü için önemli bir zemin ve fırsat yakalanmıştı. Ancak hükümet fırsatı değerlendirmedi” dedi. AKP hükümetinin artık gerçek yüzünü gösterdiğini ve inandırıcılığının kalmadığını söyleyen” Yaşar, bir tarafın çağrıya uyduğu, diğer tarafın da uymadığı koşullarda yapılan çağrıların bir anlamı kalmadığını söyledi. (Diyarbakır/DİHA)
Evrensel'i Takip Et