26 Şubat 2014 22:01

Genç kadınlar buluşuyor

8 Mart’tan 8 Mart’a, 25 Kasım’dan 25 Kasım’a bir araya gelen bir platform olmak değil amacımız. Bu bağlamda 1 Mart’a kadar olabildiğince fazla kadınla, LGBTİ platformlarıyla yüzyüze gelip taleplerimizi birleştirmek önümüzdeki en önemli hedef

Genç kadınlar buluşuyor
Paylaş

Ekinsu Devrim DANIŞ
ODTÜ


Biz üniversiteli, işçi, işsiz genç kadınlar hayatın her alanında cinsiyetçi politikalara, emek sömürüsüne, taciz, tecavüz ve şiddetin her türlüsüne maruz kalıyoruz. 12 yıllık AKP Hükümeti’nin kadına yaklaşımı üzerinden yaratılan neoliberal politikalardan ve muhafazakarlaştırılmaya çalışılan toplum zihniyetinden azade değiliz. Söz konusu kadın olunca Başbakanı’ndan Cumhurbaşkanı’na, bakanlarından rektörlerine kadar herkes susuyor. Kabataş olayı üzerinden ‘kadının beyanı esastır’ diyen Hükümet -ki şimdiye kadar taciz, tecavüz ve şiddet davalarında kadın beyanını hiçbir zaman esas almadı- daha dün bakanlıktan kadın ismini kaldırıp kadını aile kavramının içine sıkıştırdı. Aynı Hükümet korumasına aldığı kız çocuğunu korumayı becerememiş ve tecavüze uğramasını engelleyememiştir. Ve daha sayamadığımız birçok şey...

Peki, biz genç kadınların yaşadığı sıkıntılar bu geniş çerçevenin çok mu dışında?

‘MAĞDUR KADINLAR’

Şu zamana kadar belki de genç kadınlar için kadın sorunu deyince akla gelen hep taciz, tecavüz ve şiddet istatistikleri olmuştu. Sanki biz üniversiteli kadınların dışında belli sıkıntılar yaşayan birtakım ‘mağdur kadınlar’ varmış gibi dar bir çerçeveye hapsedilen tartışmalar yapılıyordu ne yazık ki. Fakat bizler biliyoruz ki son yıllarda kat kat artan kadına yönelik şiddet ve cinayetler, ne münferit ne de salt toplumsal bir vakadır. Kadına yönelik şiddet sistematik ve politik karakterlidir. Bizler, özelikle üniversiteli genç kadınlar kendimizi hep ayrı tuttuk bu tartışmalardan. Üniversite gibi sözde bilim yuvalarında, özgürlükçü bir anlayışla öğrenim gören biz kadınlar tam da geleceksizleştirmenin, toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin, muhafazakarlaştırma politikalarının, taciz ve şiddetin göbeğindeyiz aslında. “Kadından mühendis mi olurmuş?”, “Benim okulumda ‘kadın’ yoktur, ‘kız’ vardır.”, “Yurda bu saatte geldiğine göre kim bilir ne ‘ahlaksızlıklar’ yaptın.” gibi söylemlerle yüz yüze gelen biz genç kadınlarız.

AĞLAMA DUVARI DEĞİL

Okullarımızda, bölümlerimizde aldığımız toplantılarda, çay içerken ettiğimiz bir sohbette dahi kampüste genç kadın olmanın ne kadar zor olduğunun farkına vardık. Bu yaman çelişkiyi fark ettiğimizde; neden bu sorunlarımızı, günlük yaşamımızda karşılaştığımız pratikleri tartıştığımız, içimizi döktüğümüz, kendi hikayelerimizi anlattığımız bir genç kadın konferansı gerçekleştirmiyoruz dedik. Şu zamana kadar birbirini tanımamış olan ama belki de aynı sıkıntıları, aynı talepleri olan kadınlar olarak buluşmanın elzem olduğunun farkına vardık.
Elbet bu konferansı bir ağlama duvarı olarak görmüyoruz. Bu nedenle konferansın son oturumunda ortaya koyduğumuz, içimizi döktüğümüz bütün sorunlar karşısında nasıl bir tutum alacağımızı konuşmak belki de konferansın en önemli aşaması olacak. 8 Mart’tan 8 Mart’a, 25 Kasım’dan 25 Kasım’a bir araya gelen bir platform olmak değil amacımız. Bu bağlamda 1 Mart’a kadar olabildiğince fazla kadınla, LGBTİ platformlarıyla yüzyüze gelip taleplerimizi birleştirmek önümüzdeki en önemli hedef. Toplantı sonrasında kadınların gözlerindeki ışıltıdan, heyecandan bile kadınların örgütlü gücüyle değişmeye, değiştirmeye ve yenilenmeye ne kadar yakın olduğumuzu anlamak güç olmadı.


8 MART’IN AREFESİNDE

HER üniversiteden öğrenci topluluklarının bir araya geldiği bir toplantı gerçekleştirdik. Özellikle 8 Mart’a kadınların ortak taleplerle, ortak bir zeminde mücadele ederek, bir araya gelerek katılmasının da önünü açacağını düşünerek konferansı 8 Mart öncesine almaya karar verdik. Üniversitelerimizde ne kadar çok kadınla, ne kadar çok öğrenci topluluğuyla yüz yüze gelir, bu fikri örgütlersek konferansın da o kadar güçlü geçeceğinde hem fikirdik. Aldığımız toplantılarda şekillenen ana gündemlerimizden bazıları şöyle: Homofobi/Transfobi, Kampüste LGBTİ’ler ve kadınlar olarak yaşadığımız sıkıntılar, Hükümetin geleceksizleştirme politikaları...

ÖNCEKİ HABER

TT Arena\'da \'Alo babacığım hırsız var\' pankartı

SONRAKİ HABER

50 deyip geçemiyorsun

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...