02 Ekim 2013 10:42

Alametler ‘o soru’yu tırmalıyor

Erol ARALSoru derken…harfiyat’ın* önceki haftaki manşetinden bahsediyorum:Kimyasal Tayyip yargılanabilir mi? (4 Eylül 2013)Temkinlilik ‘gem’ine asılmasam…Gelen haberler ‘Neden olmasın!’ın ötesinde…Dış dinamik müsaade ederse… ‘Tayyip’e kelepçe” uzak ihtimal değil,

Alametler ‘o soru’yu tırmalıyor
Paylaş

Erol Aral


Soru derken…
harfiyat’ın* önceki haftaki manşetinden bahsediyorum:
Kimyasal Tayyip yargılanabilir mi? (4 Eylül 2013)
Temkinlilik ‘gem’ine asılmasam…
Gelen haberler ‘Neden olmasın!’ın ötesinde…
Dış dinamik müsaade ederse… ‘Tayyip’e kelepçe” uzak ihtimal değil, diyor…
Gelen haber… derken, özel bilgiden değil…
Medyaya düştüğü kadarından bahsediyorum.
Çok yazıldı:
AKP, Ortadoğu’da irtifa kazanma stratejisini büyük ölçüde ‘Suriye’ üzerine kurdu…
Çuvalladı… Görünüyor...
Rojava ve diğer bölgelerde Esad’a karşı savaşan ÖSO’cular…
Suriye’nin bu iki ayağında da RT Erdoğan- A. Davutoğlu ekürisi için ciddi iddialar var…
ABD’den Rusya ve İran’a….
Giderek daha yüksek sesle ifade edilen bu iddialar Başbakan ve Dışişleri Bakanı’nın başını fena halde ağrıtmaya aday görünüyor…
Öyle ki Erdoğan, Sudan’daki darbeci arkadaşı Ömer el Beşir’in durumuna düşebilir…
Zira Rojava ve diğer bölgelerde savaş ve insanlığa karşı suç işlemeye kadar uzanacak iddialar nedeniyle yargılanabilir…
Muradımı mı yazıyorum?.. Kuvvetlenme emareleri gösteren ihtimale mi dikkat çekiyorum?
Önce birbiriyle alâkasız gibi duran aşağıdaki rastgele derleme haberlere göz atın…
Bütünsellik oluşturuyor mu?
Siz karar verin…
Aha ilki:
Ø BBC Türkçe’den Rengin Aslan, Rojava’dan Urfa’nın Ceylanpınar’ına sığınan kadının anlattıklarını aktarıyor:
“Rejimin tasfiyesi ile birlikte her şey gerçekten mübah oldu. El Kaide mensupları Til Ebyad’da saatlik nikâh kıyıyorlar. Bir kadını alıp götürmüşler. Sabaha kadar 8 kişi o kadınla ilişkiye girmiş. Her saat nikâh kıyıyorlar. Bunu da İslam adı altında yapıyorlar. Bu saatlik nikâhlarda da birbirlerini tebrik ediyorlar. Hocalar da fetva veriyor. ‘Savaşta bunlar helaldir’ diye. Bu kadın bu olaydan sonra intihar etti.” (abç, 10 Eylül 2013)
Affınıza sığınarak araya gireceğim…
Direkman soruyorum:
Hilal Kaplan, Nihal Karaca, Halime Kökçe ve efradı... Elbette siz o kadının yerinde olmak istemezsiniz… İyi ki de değilsiniz… Peki neden o kadınların yaşadıkları sizin çekim alanınıza girmiyor?..
Başbakan’a: Mısır’da, Rabia’da öldürülen kızımızla rabıta kurdun… Kendi kızınla ilişkilendirdin… Aynı şeyi neden o intihar eden “benim bacım”la yapmazsın!..
Yoksa…
Devam edeyim:
Ø KCK: Rojava’ya saldıranlar Türkiye’nin taşeronlarıdır (14 Eylül 2013).
Ø PYD Eş Başkanı Salih Müslim’den Erdoğan’a: Hem bizimle görüşeceksin, hem de çakallarını üzerimize salacaksın
Müslim, Suriye’de yaşananlarla ilgili Başbakan Erdoğan’ı suçladı, ‘Katliamdan Erdoğan sorumludur’ dedi.
PYD Başkanı, 21. yüzyılda insanların kafasını kesmenin, kalbini yemenin bin 500 yıl önceki bir kültürün ürünü olduğunu belirttikten sonra, AK Parti iktidarı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yapılanlarda parmağı bulunduğunu iddia etti. Müslim, “Bir yandan bizimle görüşmeler yapacaksın öte yandan da kendi köpeklerini, çakallarını ve tilkilerini üzerimize salacaksın. Kendine gel.” (16 Eylül 2013)
Ø PYD Lideri Taraf’tan Amberin Zaman’a anlattı: Hükümetinizin yaptıkları ortada. Suriye’deki çeteleri üzerimize sürmeye devam ediyorlar. Bakın Serekaniye’nin doğusundaki bölgede dikenli telleri açtılar, mayınlı arazide yol açtılar, çeteler rahat girip çıkabilsinler diye (…)Ahrar Es Şam örgütü, Jabat el Nusra, El Kaide. Bunlara yol açılıyor bize karşı savaşmaları için. Türkiye bize karşı çeteleri savaştırıyor. Top veriyorlar, mermi veriyorlar(18 Eylül 2013)
Ø BM: Şam’da ‘sarin gazı’ kullanıldı (16 Eylül 2013) ’de yüzlerce kişinin hayatını kaybetmesine neden olan kimyasal saldırının yankıları sürerken, sarin gazıyla  ’da yakalanan 12 El-Kaide militanlarının 11’inin serbest bırakıldığı ortaya çıktı. (11 Eylül 2013)
Ø ÖSO’nun denetimindeki Derkuş’ta cihatçılara mühimmat üreten ‘Safi Hani’: Malzemeler Türkiye’den, bombalar benden (16 Eylül 2013)
Ø Oda TV, ABD Ajansı WND’den aktarıyor… ABD Gizli Belgesi: Sarin Gazı Irak’tan geldi, Türkiye üstünden geçti, El Nusra kullandı (16 Eylül 2013)
Ø Şam’daki kimyasal saldırı Liva el İslam’ın işi mi? (17 Eylül 2013)
Ø Türkiye Gazetesi’nin manşeti: Rusya ve İran bir oldu Esad’ı kurtarmak için Türkiye’ye kimyasal tuzak kuruyorlar (19 Eylül 2013)
ØPentagon, Türkiye üzerinden Suriye’ye sokulan sarin gazıyla ilgili iki ismi sızdırdı: Finansmanı sağlayan Ebu Abdullah el Şemeri ile bir Türk: Halit Usta (20 Eylül 2013)    
Ø Adana’da sarin gazıyla yakalanan El Kaide çetesinin başındaki Heysam Kassab, savcılığa verdiği ifadede Liva el Şam örgütü için çalıştığını söyledi. (21 Eylül 2013)
Ø Suriye’ye yardım gönüllüsü olarak gönderilen Vedat Dinç, Türkiye’nin İHH üzerinden yardım TIR’larıyla silah ve cephane gönderdiğini….Türk subayları komutasında bir Türk askeri grubun da çatışmalarda aktif yer aldığını söyledi (22 Eylül 2013)
Ø ABD’li istihbaratçılardan Obama’ya muhtıra: “Suriye konusunda çalışan CIA elemanları kimyasal saldırıyı Esad’ın yapmadığından emin(…)Kimyasal silahları Suriye ordusunun attığına ilişkin hiçbir güvenilir fiziksel ya da başka kanıt yok. Dahası, 13 - 14 Ağustos’ta Türkiye’deki Batı sponsorluğundaki muhalif güçler büyük ve gayri nizami bir askeri dalganın hazırlıklarını yaptılar. Katar, Türkiye ve Amerikalı istihbarat çalışanları ile Suriyeli muhalifler Antakya’daki askeri garnizonda toplandılar. Burası Özgür Suriye Ordusu’nun karargâhı ve komuta merkezi. İstanbul’dan gelen muhalif liderler, Amerika’nın Suriye’yi bombalamasına sebep olacak şekilde savaşın seyrini değiştirecek büyük bir şey başlatmayı kararlaştırdılar.” (10 Eylül 2013)
Uzatmayayım… da…
Kahveden önce tatlı niyetine şu haberi de nakledeyim:
Ø Örtülü ödenekten sekiz ayda 873.6 milyon TL harcandı (16 Eylül 2013) Çiğdem Toker’in T24’teki haberine göre, “Örtülü ödenekten, Temmuz ayında 64,7, Ağustos’ta ise 266,3 milyon TL kullanıldığını görüyoruz.”
Toker, geçmiş yıllara dair merakımızı da gideriyor:
“2012 toplam harcamasının 1 milyar 175 milyon lira olduğunu paylaşalım. Bu tutar, 2011’de ise 951.2 milyon TL idi.”
Projeksiyon da yapıyor Toker, eksik olmasın:
“Buradan hareketle, içinde bulunduğumuz yıl, örtülü ödeneğin 1,5 milyar TL’ye yaklaşacağını söylemek hiç kehanet sayılmamalı.”
Beyleyken beyle…
Yorum sizden… Ama önce şefin tavsiyesi:
Azeri arkadaşım, üniversite yemekhanesindeki tabldotta yemeğe hep tatlıdan başlar, çorbaya doğru giderdi…
Sahih mi, uydurma mı, bilmiyorum…
Velev ki doğru idi…
Bu mönü itibariyle şunu söyleyebilirim:
Azeri usulüne uygun sondan (da) başlayabilirseniz…
Okurken artık geçse de kritik ederken öyle yapın… Bence.

*Evrensel’in medya sayfasında çarşamba günleri yayımlanan köşenin adı.

evrensel.net
ÖNCEKİ HABER

Çalışma Meclisinde işçinin halleri

SONRAKİ HABER

Uruguaylı kuşlar ve Türkiyeli deniz kabukları

Sefer Selvi Karikatürleri
Evrensel Gazetesi Birinci Sayfa
Evrensel Ege Sayfaları
EVRENSEL EGE

Ege'den daha fazla haber, röportaj, mektup, analiz ve köşe yazısı...