CHP Milletvekili Gürer: Tarladan sofraya fiyatlar katlanıyor
Sebze ve meyvede girdi maliyetlerinin arttığına vurgu yapan CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, "İktidar, 2014 yılından beri fiyat istikrarı konuşuyor. Konuştukça da fiyatlar katlıyor" dedi.

Fotoğraf: Ömer Fethi Gürer
İLGİLİ HABERLER

Türkiye Ziraatçılar Derneği Başkanı: Zirai don gıda enflasyonunu körükleyecek

TEPAV: Nisan ayında aylık gıda enflasyonu yüzde 2,68 arttı
CHP Niğde Milletvekili ve TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, gıda enflasyonunda sorumluluğun iktidarda olduğunu ve hal yasası ile perakende yasası gibi düzenleme gerektiren sorunlara iktidarın seyirci kaldığını, aracılık sistemini düzenlemeyerek süreci izlemekle yetindiklerini söyledi.
CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, çiftçi ve üreticinin girdi maliyetleri altında ezilirken tüketicinin de rafa gelen ürünün fahiş fiyatıyla mağdur olduğuna dikkat çekti. Çoğunlukla ürünlerin, üreticiden tüketiciye en az üç el değiştirerek ulaştığını belirtti. Doğrudan alım yapan büyük marketlerin, piyasada oluşan fiyatları esas aldığını ve bu durumun tüketiciyi mağdur ettiğini ifade etti.
Gıda enflasyonu durmadı, aksine arttı
AKP iktidarının gıda enflasyonunu önlemek gerekçesiyle birden çok bakanlığın katıldığı komiteler kurduğunu belirten Gürer, 2014 yılından beri fiyat istikrarı ve fahiş fiyatlar konuşulmasına karşın gıda enflasyonunun önüne geçilemediğini söyledi. “2024 yılı sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Fahiş fiyatı boykot edin’ çağrısına kadar süreç sürdü. Piyasayı dengeleme ve fahiş fiyatı önleme görevi Cumhurbaşkanında iken onun çözümü de halkı boykota çağırmak oldu” diye Gürer, buna rağmen gıda enflasyonunun durmadığını, aksine arttığını belirtti. Gürer, "İşin esası, girdi maliyetlerinden başlayarak üretim öncesi, üretim süreci ve üretim sonrası bir kamucu yaklaşımla ele alınmadı. Girdi maliyetleri sübvanse edilmedi. Hal ve perakende yasası çıkarılmadı. Aracılık sistemi düzenlenmedi. İthalatçı ve tüccara bırakılan piyasada kooperatifçilik geliştirilmedi" dedi.
Üretici ezildi, tüketici korunmadı
Alım fiyat uygulamasında üreticiye enflasyon altında alım fiyatları açıklanmasına rağmen ürün fiyatlarının üreticiden çıktıktan sonra yükselmeye devam ettiğini belirten Gürer, "Üretici de ezildi tüketici de korunmadı. İthal ürün getirenler, piyasayı dengelemek yerine ülkemiz fiyatlarını geçti; bazı ürünlerde daha yüksek fiyatlarla ürün satarak büyük kazanç sağladı. Aracıların kazancı katlandı. Üretmeyen kazandı, üreten de tüketen de sıkıntıya düştü" dedi.
Hal fiyatları
Hal fiyatları üzerinden sebze ve meyve fiyatlarını değerlendiren Gürer, son günlerde Mersin ve Ankara hali sebze ve meyve fiyatlarına dikkat çekti.
“Mersin halinde patlıcan 12-14 TL aralığında, dolma biber 18-24 TL, acı dolma 30 TL, kıl sivri 24-26 TL, köy biberi 18-21 TL, sivri biber 18-21 TL, ince sivri 18-24 TL, carli 23-25 TL, acı carli 30 TL, domates 18-23 TL, salatalık 3-5 TL, kabak 8-12 TL, Girit kabak 12-14 TL, kurutmalık kabak 6-8 TL, ıspanak 15 TL, pezik 13 TL, pırasa 28-30 TL, havuç 30-70 TL, karpuz 30-40 TL, yeni dünya 50-80 TL, yeşil erik 70-250 TL, muz 80-90 TL, limon 15-40 TL’dir" bilgisini veren Gürer'in Ankara halinden sıraladığı bazı fiyatlar şöyle:
"Ananas 90,00-130,00 TL, armut (Ankara) 15,00-35,00 TL, armut (Deveci) 18,00-55,00 TL, armut (Santamaria) 30,00-65,00 TL, asma yaprağı 60,00-100,00 TL, avokado 20,00-50,00 TL, ayva 20,00-50,00 TL, bakla 40,00-70,00 TL, bezelye 30,00-90,00 TL, biber çarliston 20,00-35,00 TL, biber dolma 20,00-40,00 TL, biber kapya 35,00-70,00 TL, biber kıl 30,00-50,00 TL, biber köy 20,00-40,00 TL, biber sivri 20,00-40,00 TL, biber sivri (filinta) 40,00-50,00 TL, çilek 30,00-120,00 TL, domates (pembe) 20,00-65,00 TL."
"Yanlış politikanın bedelini çiftçi ve tüketici ödüyor"
Gürer'in açıklamasının devamı şöyle:
"Bu ürünler halden çıktığında fiyat katladığı gibi, çevre illere ürün yola çıktığında nakliye, poşet, yer kirası gibi giderler pazarda artışı etkilerken, markette fiyatlar üç kat kadar artıyor. Her el değiştiğinde de aracı kârı devreye girdiğinde fiyatı değişiyor. Girdi maliyeti artışı üreticiyi zorlasa da üreten ürünü satabilmek için makul bir gelire razı olurken, aracıların da kazançlarından taviz vermemesi, tüketiciye artan ürün fiyatı olarak yansıyor. İktidar, fahiş fiyatla 2014 yılından beri farklı farklı komiteler kurup hep suçlu aradı. Tüccara bırakılan piyasa ve ithale dayanan yaklaşımlarla çözüm olamayacağı görmedi. Üretici, çiftçiyi baskıladı. Çiftçi, üretici gelir-gider dengesi bozulunca üretimden çekildi. Üretim planlaması olmadığı gibi, büyük kent çevrelerindeki tarım alanları imara açıldı. Çok ürün, kilometrelerce öteden gelmesi nedeniyle nakliye ve yol, köprü geçiş ücretleri ile ürün ambalaj artışları da fiyatlara yansıdı. Mazota gelen her zam, ürünün fiyatını etkiledi. İthal gübre başta olmak üzere girdiler, döviz kıpırdadıkça fırladı. Bu nedenle de sorunlar aşılamıyor. Serbest piyasa ekonomisi uygulaması gereği fiyat belirleme gücünü kaybeden iktidarın yanlış politikalarının bedelini çiftçi ve tüketici ödüyor.” (Ekonomi Servisi)
Evrensel'i Takip Et