20 Nisan 2013 07:43

İşçi kenti Gebze'den barış sesleri yükseldi

Gebze Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak, İstanbul Bağımsız Milletvekili Levent Tüzel, Tek Gıda-İş İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Yunus Durdu ve HDK Genel Meclis Yürütme Kurulu Üyesi Av. Züleyha Gülüm katıldı.

SORUNU İŞÇİLER ÇÖZECEK

Tek Gıda-İş Şube Başkanı Yunus Durdu, sözlerine 24 gündür direnişte olan Pakmaya işçilerinin selamını ileterek başladı. Çatışmada yaşanan ölümlere değinen Durdu “Siz hiç duydunuz mu hiç zengin çocuğu, hiç bakan çocuğu öldü mü bu 35 yıllık savaşta? Eğer biz sesimizi çıkarmazsak, bu savaştan kasasını dolduran patronlar, bakanlar, milletvekilleri hiç ses çıkarmazlar” diye konuştu. Savaşın işçilerin sorunlarını artırdığını ifade eden Durdu, bu nedenle bu sorunu da işçilerin çözeceğini dile getirdi. 1 Mayıs’ta barış talebini dile getirmeye çağıran durdu, “Biz bu mücadeleyi Kürt’ün inadıyla, Laz’ın coşkusuyla Türk’ün sabrıyla kazanacağız” dedi.

SAVAŞTA HEP İŞÇİLER ÖLDÜ

Milletvekili Levent Tüzel “Barış deyince aklımıza Kürt sorunu geliyor, milyonlarca Kürt’ün eşit hak talebi geliyor” dedi.  Savaşın nedeninin 90 yıllık cumhuriyet tarihinde yapılan asimilasyon ve baskı olduğunu kaydeden Tüzel, Gebze’de dağdaki oğluna kazak ördüğü için elektronik kelepçeyle ev hapsine mahkum edilen Nazife Ana’yı örnek verdi. Kürt sorununa ilişkin yürütülen tartışmalarda kullanılan dilin önemli olduğunu söyleyen Tüzel, “Ülkeyi yönetenler, Başbakan barışı getireceğiz diyor ama dilinde hep terörü sonlandırmak gibi kavramlar var. Bu aslında hâlâ sorunu doğru görememek, halkı kucaklayamamak anlamına geliyor. O yüzden barış istiyorsak birlik ve eşitliği sağlayacak bir dil kullanmalıyız” dedi. Halkın bu sorunu sahiplenmesi gerektiğini dile getiren Tüzel, işçi ve emekçilerin, kadınların bu sorunu çözeceğini belirtti. Tüzel, “Biz emeğimizden kaybettik bu savaşta. Ekmeğimizi küçültürken, asgari ücretin de altında ücret dayatırlarken, uzun mesai saatleriyle ezerken hep savaşı bahane ettiler. Bu savaşta canını kaybedenler hep işçilerdi, o işçilerin çocuklarıydı. Bu yüzden barış sağlanacaksa bunu işçiler sağlamalı” diye konuştu. Barış için yeni Anayasada ana dil ve eşit hak sorunlarının çözülmesi gerektiğini söyleyen Tüzel, şu çağrıda bulundu: “Gebze’deki yüz binlerce, ülkedeki milyonlarca işçi olarak bu 1 Mayıs’ta alanlara çıkıp barış talebimizi, Nazife annenin feryadını dile getireceğiz.”


Züleyha Gülüm, barış sürecinin AKP’nin isteğiyle olmadığını, Kürtlerin mücadelesinin AKP’yi buna zorladığını dile getirdi. Sürecin nasıl sonuçlanacağını işçilerin, emekçilerin, ezilen halkların, kadınların ve LGBT bireylerinin mücadelesinin belirleyeceğini belirten Gülüm, kadınların oynayacağı rolün önemine dikkat çekerek “Barış sağlanacaksa işçi kadınların, gerilla kadınların istekleri göz önüne alınmalıdır” dedi.


BAŞKA ANALAR AĞLAMASIN

Yaklaşık 2 ay önce şüpheli şekilde askerde ‘intihar’ ettiği ileri sürülen Mazlum Aksu’nun annesi Hayat Aksu da söz aldı. Aksu “Artık kan dökülmesin. Ben barış istiyorum. Ben ağladım, benim ciğerim yandı başka analar ağlamasın” dedi.

Mahmut Aksu da “35 yıldır çok acı yaşadık, çok bedel var, Tunceli’de 21 karakol yapıyorlar bu barış değildir karakol yerine işyerleri yapılmalı.

Evet barış istiyoruz ama bu barışı biz sağlarız, hükümet değil. Yaşasın eşitlik yaşasın kardeşlik” dedi.


İKİ LAFIMIZDAN BİRİ BARIŞ OLSUN

Konuşmacıların ardından izleyiciler söz aldı. Gebze Sendikalar Birliği Sözcüsü Şerafettin Koç “Bu dönemde doğru dil kullanmalıyız, bir birimizi kırmadan birleştirici olarak bu süreci başarıyla soruşturmalıyız. Hepimizin sabra ve hoşgörüye ihtiyacı var bunu sağlamak bizim görevimiz. Ayrıca 1 Mayıs’ta Gebze’de olacağız. Barışın sesini duyurmak isteyen herkes 1 Mayıs’a katılmalı” dedi.

Erdal Eren Ataman ise şunları söyledi: “Burası işçi kenti olduğu kadar onların çocuklarının yani biz gençlerin de kenti. 35 yıldır süren savaştan bahsediyoruz, bu benim için şu demek 35 yıl önce yani benim babam 15 yaşındayken başladı bu savaş ve ben 19 yaşındayım bu savaş devam ediyor. Biz gençler savaş istemiyoruz. Biz ölmek de öldürmek de istemiyoruz. Bunun için iki lafımızdan biri barış olsun.”

Kroman Çelik İşçisi ve Şair Serdar Çelik de bir şiir okudu. (Gebze/EVRENSEL)