Ankara gölüne politik tiyatro mayası
Oyun hakkında sohbet ettiğimiz Yılmaz Demiral, Ay Carmela oyununun iki yapısı olduğunu belirtiyor. Bunlardan birincisinin dönemin savaş ve tarihsel koşulları, diğerinin ise baskı ve kabullenme üzerinden doğan çatışma olduğuna dikkat çeken Demiral, bu ret ve kabulü temsil eden iki tip olduğuna dikkat çekiyor. Demiral, Carmela’nın reddettiğini, Paulino’nun ise teslim olduğunu dile getiriyor. Paulino teslim olarak hayatta kalır. Demiral bunun üzerine şunu söylüyor: “Yaşamak bu mu? Bugün hayatımızda birçok şey dayatılmakta, itiraz edenler belki hayatını kaybetmekte, belki yaşamını yitirmektedir. İşsizlik hastalık, yoksulluk gibi. Eğer bir şeyi savunacaksanız bu bütün insanlığı kucaklayacak kadar değerli bir şeyse birilerinin bedel ödemesi gerekmektedir.” Ay Carmela’nın bugün bir devrim şarkısı olarak söylenmesinin, Carmela’nın baskıya, zulme karşı yaşamıyla bedel ödemesi sayesinde olduğunu dile getiren Demiral, Paulino’nun ise sistemin maşası olarak hayatta kaldığını ifade ediyor.
MEMLEKET SEVMEK
Demiral oyunun diğer bir önemli yanının ise İspanya’da yaşanan eşine az rastlanır enternasyonal dayanışma olduğuna dikkat çekiyor. İspanya İç Savaşı’nın herkesi kucakladığına, herkese çok önemli duygular yaşattığına işaret eden Demiral, “kendi memleketini seveceksin ama herkesin öyle kolayca sevdiği yerlerinden değil. Hiç kimsenin sevmeye cesaret edemediği yerlerinden başlayacaksın sevmeye. Bu ezan, bayrak değildir. Bu Türk’tür, Kürt’tür, Ermeni’dir, baskı görendir” diyor. Böyle bir sevmeyle Çin’e Arjantin’e, Kürdistan’a birçok yere gidilebileceğini belirten Demiral, daha kucaklayıcı bir memleket severliğe dikkat çekiyor. Sorulsa Franko’nun herkesten çok İspanya’yı sevdiğini söyleyeceğini aktaran Demiral, bu tanımların kelime anlamı değil, politik karşılıklarıyla tartışılması gerektiğini dile getiriyor. Türkiye’de oyun oynama kararının verildiği dönem Ay Carmela’nın sıcak bir oyun olduğunu belirten Demiral, Ay Carmela’yı seçme sebeplerinin ise yukarıda yazılanlar olduğunu ifade ediyor. Demiral, “Asıl amacımız Ankara’nın gölüne maya çalmak” diyor.
Politik sanat konusunda birçok alanda uzun zamanlardır yapılan “slogancı” eleştirilerini konuşuyoruz. Demiral, tiyatro konusunda rejinin rolüne dikkat çekiyor. “O sahne yeniden yaratılabilir. Sonuçta rejisör böyle bir şeydir. Oyunu yeniden yazarsın. Ama itirazlarınız varsa o zaman sistemle çatışan seyircisine bununla ilgili estetik bir değer sunan bir reji yazarsınız” şeklinde tarif ediyor. Önceliğin tiyatro olduğunu belirten Demiral, “Estetik değerden söz edebilmek için oyunun izlenebilir olması gerek” diyor. Slogancı bir tiyatro yapmadıklarını dile getiren Demiral, “Bir metnin, bir öykünün okunmasından keyif alıyorsam orada ille de sosyalizm aramam. Ama bu metni dünya görüşüne göre yazmak öyle bir mümkündür ki o sistemin eleştirisini taşır ” diye konuşuyor.
Ay Carmela savaşın, barışın, halkların kardeşliğinin, aynı zamanda estetik değerlerinin bir arada olduğu bir oyun. Halkların birbirine karşı savaştırıldığı, bencilliğin, bana neciliğin yaygın olduğu günümüzde Carmela’nın öyküsünü izlemek anlamlı olacak. Oyun 19 Nisan saat 20.00’de Meydan Sahnesi’nde. (Ankara/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et