KESK'ten 30 Kasım'daki "Geçinemiyoruz" mitingine çağrı
Eskişehir, İzmir ve Denizli'de KESK üyesi kamu emekçileri 30 Kasım Ankara’da gerçekleştirilecek “Geçinemiyoruz” mitingine çağrı yaptı. Kamu emekçileri 2025 yılı bütçesi için taleplerini sıraladı.

Fotoğraf: Bahar Emreoğlu/ EVRENSEL
İLGİLİ HABERLER

2025 bütçesi | Bütçe nedir, nasıl belirlenir, nasıl denetlenir? - Dr. Murat Özveri | Adaletin İş Yüzü
KESK İzmir ve Eskişehir Şubeler Platformu, KESK Genel Sekreteri ve KESK’e bağlı sendikaların MYK üyelerinin de katıldığı 30 Kasım Ankara’da gerçekleştirilecek “Geçinemiyoruz” mitinginin basın toplantısını düzenledi.
Eğitim Sen İzmir 1 Nolu Şube’de düzenlenen basın toplantısında basın metnini KESK Genel Sekreteri Sevgi Yılmaz okudu.
November 4, 2024
Konuşmasına Mardin, Batman ve Halfeti’ye kayyum atanmasına değinerek başlayan Yılmaz, “Demokrasi ve Cumhuriyet bir arada olursa anlamlıdır. Cumhuriyete en basitiyle halkın kendi kendisini yönetmesi deriz. Maalesef Türkiye’de halk kendi kendini yönetemiyor. Bugün Türkiye’de seçme ve seçilme hakkı askıya alınmıştır. Seçilmesinde hiçbir sorun görünmeyen YSK’nın onay verdiği kişileri çeşitli suç ve gerekçelerle görevden alınıp kayyum atanması kabul edilemezdir. Kayyum politikalarına konfederasyon olarak karşı çıkıyoruz” dedi.
"İKTİDAR PATRONDAN YANA”
“İşsizliğin, yoksulluğun, güvencesizliğin tüm toplumu sardığı koşullarda bütçe sürecine girmiş bulunuyoruz. Hepimiz biliyoruz ki, bütçeler sadece birtakım rakamlara, bilançolara cetvellere yer verilen metinler değildir. Bütçeler bir ülkede kaynakların, gelirlerin kimlerden toplandığını ve söz konusu gelir ve kaynakların kimler için kullanılacağını gösteren belgelerdir. Ödediğimiz vergilerden aldığımız maaşlara, sosyal haklarımızdan yararlanacağımız kamu hizmetlerine kadar hayatımızın hemen her alanı bütçe ile belirlenmektedir. Dolayısıyla herhangi bir ülkedeki mevcut sistemin kimden veya kimlerden yana olduğunu anlamanın en kolay yolu bütçesine bakmaktır” diyen Yılmaz, “Bu açıdan bakıldığında ülkeyi yönetenlerin yıllardır yaptıkları birbirinin kopyası bütçeler ile tercihlerini hep patronlardan, zenginlerden, sermayeden yana kullandıkları ortadadır. Buna karşın söz konusu bütçelerde kaybeden hep halkın ezici çoğunluğunu oluşturanlar, alın teri ile geçim savaşı verenler olmuştur” diye ekledi.
Bu kapsamda KESK olarak “Geçinemiyoruz! Yoksulluğa Karşı Mücadelede Birleşiyoruz!“ şiarı ile tüm yurtta işyerlerinde ve kent meydanlarında olacaklarını belirten Yılmaz, “Kamu emekçisinden işçisine, asgari ücretlisinden emeklisine, çiftçisinden kadınlarına, gençlerine kadar halkın ezici çoğunluğunun haklarına yönelik saldırı dalgasına karşı birleşik ve ortak bir mücadeleyi örmek için çaba sarf etmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı. Yılmaz son olarak emek örgütleri ve sendikalara çağrı yaparak, “Türkiye’de bir emek cephesi örmeye, birlikte mücadeleyi yükseltmeye davet ediyoruz. Birleşirsek kazanırız” dedi.
Yılmaz, KESK’in emekten ve halktan yana bir bütçe için taleplerini ise şöyle sıraladı:
- Öncelikle bütçe hakkımızın önündeki engellerin kaldırılmasını, halkın, emekçilerin bütçe süreçlerine etkin katılımının sağlanmasını istiyoruz.
- Kamu hizmetlerine ve yatırımlarına bütçeden ayrılan payın artırılmasını, piyasalaştırılmasına, tasfiyesine ve özelleştirme soygununa son verilmesini istiyoruz.
- Toplumsal cinsiyete duyarlı bir bütçenin hayata geçirilmesini, kadınların güvenceli istihdamının arttırılmasını, kadınları şiddetten koruyacak kamusal hizmetlerin genişletilmesini istiyoruz.
- Vergide ve ücretlerde adalet istiyoruz. Bunun için; tükettiğimiz her şeyden alınan KDV, ÖTV gibi tüm dolaylı vergilerin düşürülmesini,
- Gelir vergisi birinci dilim oranının %15 ten %10’a düşürülerek, yoksulluk sınırına kadar olan maaşların-ücretlerin birinci vergi diliminde sabitlenmesini,
- Kar, faiz ve servet gelirlerine tanınan ayrıcalıkların kaldırılmasını, belli bir servet düzeyinin üzerindeki zenginlerden servet vergisi alınmasını,
- Vergilerimizden oluşan bütçeden alıp Kamu Özel İş birliği (KÖİ) projelerine, Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine aktarılan Hazine garantilerine son verilmesini,
- Vergilerimizin, ülkenin kaynaklarının güvenlikçi politikalara, silahlanmaya değil; istihdamın, üretimi arttırılması, yoksulluğun ve işsizliğin önlenmesi, adaletin, barışın ve demokrasinin tesis edilmesi için kullanılmasını istiyoruz.
- Maaşlarımızdaki kayıpların karşılanmasını; en düşük kamu emekçisi maaşının kira, aile, yakacak yardımları ile yoksulluk sınırının üzerine çıkarılmasını istiyoruz.
- Sözleşmeli, taşeron, ücretli, vekil gibi hür türlü güvencesiz istihdama son verilmesini, tüm kamu emekçilerinin güvenceli-kadrolu istihdam edilmesini istiyoruz.
(İzmir/EVRENSEL)
ESKİŞEHİR
KESK Eş Başkanı Ayfer Koçak, Tüm Bel Sen Eskişehir Şubesi’nde basın açıklaması yaptı. 30 Kasım’da Ankara’da gerçekleştirecekleri büyük mitinge katılım çağrısında bulunan Koçak, il il gezdiklerini ve miting için örgütlenme çalışması başlattıklarını ifade etti.
Fotoğraf: ANKA
“ÜLKE ÇOKLU KRİZLER ÜLKESİNE DÖNÜŞTÜ”
Ayfer Koçak, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:
“Ülkemizde yaşanan süreç yeni değil. Uzun süredir ekonomik kriz yaşıyoruz. Ve bu krizin bedeli de sürekli biz emekçilere çıkartılmaya çalışılıyor. Bu ülke uzun süredir sadece ekonomik kriz yaşamıyor. Bu ülke çoklu krizler ülkesine dönüştü. Sokakta yapılan röportajlara bile yansıyan çoklu krizlerin birçok yansıması var. İnsanlar artık ne adalete güveniyorlar, insanlar artık ne eğitime güveniyorlar, insanlar artık ne sağlığa güveniyorlar. Yani insanlar artık güvencesiz bir şekilde yaşıyorlar. Herkes diken üstünde yaşıyor. Biz bunlara son vermek zorunda olduğumuzu ifade etmek için aslında bu mitingi yapıyoruz. İl il bunun örgütlenmesini yapıyoruz.
“BİZLERİN SEÇME VE SEÇİLME HAKKI GASBEDİLİYOR”
Bugün de tekrardan yeni bir habere uyandık. Kayyum rejimi devam ediyor. Giresun-Ordu bölgesinde çalışma yürütürken Esenyurt Belediyesi’ne kayyum atandı. Bugün de Mardin, Batman ve Halfeti belediyelerine atanan kayyumlar bilgisine uyandık. Bu ülkede biz bir hafta öncesinde Cumhuriyet Bayramı kutlamalarını gerçekleştirdik. Cumhuriyetin en temel maddelerinden bir tanesi, demokrasinin en temel maddelerinden bir tanesi seçme seçilme hakkıdır. Bu ülkede bizlerin seçme ve seçilme hakkı gasp edilmiş durumda. Seçme seçilme hakkını gasp edenler aslında bütün hakkımızı gasp ediyorlar. Bizim tepkimizi, tutumuzu örgütlemekten başka bir çaremiz olmadığı gerçeği ortada. Bugün Mardin’de, Batman’da yaşanan, dün İstanbul’da yaşanan başka bir gün başka bir yerde karşımıza çıkacak. Bize dayatılan bu faşizm yönteminden kurtulmamız lazım.” (ANKA)
DENİZLİ
KESK, Denizli'deki açıklamada 30 Kasım mitingine çağrı yaptı
KESK Denizli Şubeler Platformu, Candoğan Parkında yaptığı basın açıklamasında KESK'in 30 Kasım'da Ankara'da düzenleyeceği mitinge katılım çağrısı yaptı. KESK MYK Üyesi Bahadır Berdicioğlu kamu emekçilerinin geçinemediğini belirterek yoksulluğa karşı mücadele çağrısı yaptı. Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt da yerel yönetimlerde halk iradesine kayyum atanmasına tepki gösterdi. Açıklamaya DİSK, TMMOB, Tüm Emeklilerin Sendikası, siyasi parti temsilcileri ve çeşitli sivil toplum örgütleri destek verdi.
"KAYYUM UYGULAMASI ANAYASAYA AYKIRI"
Kesk MYK Üyesi Bahadır Berdicioğlu, 70 milyon yurttaşın yoksulluk, 30 milyon yurttaşın da açlık sınırı altında yaşam sürdüğünü belirterek vergide ve gelirde adalet istedi. Berdicioğlu bütçenin emekçilere, eğitim ve sağlığa barış ve demokrasiye harcanmasını talep etti. Tüm Bel-Sen Genel Başkanı Erdal Bozkurt belediyelere kayyum atanmasının yasaların da üstünde anayasaya aykırı olduğunu ancak iktidarın anayasaya da uymadığını dile getirerek yaşananlara tepki gösterdi. (Denizli/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et