Ankara'daki Alevi kurumlara saldırı davasında sanıklar hakkında 3 yıldan 12 yıla kadar hapis istendi
Ankara'da Alevi kurumlara saldırı davasında savcı sanıklar hakkında 3 yıl 9 aydan 12 yıl 10'ar aya kadar hapis cezası istedi. Tutuksuz sanıkların tutuklanması talebi ise reddedildi.

Fotoğraf: MA
Ankara’da 30 Temmuz 2022 tarihinde Alevi kurumlarına yönelik eş zamanlı 5 saldırı gerçekleştirildi. Olay sonrası yakalanan biri tutuklu 3 kişiye dair açılan davanın 6'ncı duruşması Ankara 63’üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde görüldü. Tutuksuz sanıklar Çağdaş Can Bardakçı ve Baver Gül duruşmaya katılmadı. Tutuklu sanık Ahmet Ozan Karaca ise Sincan Cezaevi’nden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.
Duruşmada hakim, Cumhuriyet savcısının mütalaasını açıklayacağını bildirdi.
Savcı mütalaasında, sanık Karaca'nın olay günü saat 14.35'te Çankaya ilçesinde Hatay Sokak'ta bulunan Türkmen Alevi Bektaşi Derneği'ne giderek dernek çalışanı Mutlu Aydın'ı darp ettiği, aynı gün saat 15.30'da Mamak Şirintepe Mahallesi'nde bulunan Şahı Merdan Cem Evi'ne giderek içerde bulunanların üzerine sandalye fırlattığını, mağdur Hüseyin Kılıç'ın sandalyenin isabet etmesi sonucu yaralandığını ve saat 15.40'ta Tuzluçayır Mahallesi'ndeki Sivas Divriği Gökçebel Derneği'ne giderek derneğin kapı camını kırdıktan sonra Fatma Ana Cem Evi'nin kapı ve camına zarar verdiği belirtildi.
Karaca'nın, emniyet ve savcılıktaki ifadelerinde eylemlerini kabul ettiği belirtilen mütalaada, diğer sanıkların da müşterek fail olarak değerlendirmesi gerektiği ve buna göre cezalandırılmaları talep edildi.
Bu kapsamda sanıklar Karaca, Gül ve Bardakçı'nın "ibadethanelere ve mezarlıklara zarar verme" suçundan 1 yıl 3 aydan 5 yıl 4'er aya, "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin kullanılmasını engelleme" suçundan 1 yıldan 3'er yıla, "halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama" suçundan 1 yıldan 3'er yıla ve "kasten yaralama" suçundan ise 6 aydan 1 yıl 6'şar aya kadar hapisleri istendi.
‘TANIKLARI DİNLEME HAKKIMIZI ELİMİZDEN ALDINIZ’
Duruşmada konuşan avukat Ebru Akkal, dosyanın mütalaa aşamasında olmadığını ve araştırılması gereken hususların olduğuna dikkat çekti. Taleplerinin reddedildiğini söyleyen Akkal, "Bu, maddi hakikati ortaya çıkarmak açsından bir imkân yaratmıyor. Kalan boşluklara dair ciddi eksiklikler var. Bu eksiklik varken dosyanın karara çıkarılmasını anlamıyoruz. HTS kayıtlarının yeniden müzekkere yazılarak istenmesini talep ediyoruz. Tanıkların dinlenmesi yönünde bir ara karar kurulmadı. Buna ihtiyaç duyulmadı. AİHM kararı olarak bizim o tanıkları sorguya çekme hakkımız var. Siz dinlemek istemeyebilirsiniz ama biz konuyla ilişkisi olan kişileri dinlemek istiyoruz. Siz bu talebi reddederek bunu elimizden aldınız” diye konuştu.
“MIŞ GİBİ BİR YARGILAMA YAPMANIZA İZİN VERMEYECEĞİZ”
Akkal şöyle devam etti: "Biz burada ‘mış’ gibi bir yargılama yapmanıza izin vermeyeceğiz. Bu anlamda görünürde bir ceza verilmesi bizi tatmin etmeyecek. Dosyada karar verilmesi için henüz çok erken. Bu olayın başka şekillerde örgütlendiği, yürütüldüğü çok açık. Bunun açığa çıkacağı yer bu mahkeme salonuydu. Görünürde bir cezalandırma değil olayın faillerinin açığa çıkarılmasını istiyoruz. Bu bağlamda sorumluluğunuz var. Sanıklar hakkında tutuklamaya dayalı yakalama kararı çıkarılmasını istiyoruz.”
“ALEVİLERE YÖNELİK SALDIRI YARGILANIYOR”
Avukat Deniz Can Aydın da, dosyada karar aşaması için gerekli koşulların oluşmadığını vurguladı. Dosyada örgütlü suç kapsamında Alevilere yönelik bir baskına ilişkin araştırma yapılmadığını belirten Aydın, “Burada toplumun asli unsuru olan Alevilere yönelik bir saldırı yargılanıyor. Sanıklar savunmalarını dosyadaki eksiklikler üzerine kuruyor. Ya maddi unsurları araştırıp kamuoyu vicdanını rahatlatarak bir karar vermek ya da ‘mış’ gibi yaparak nihai bir karar vereceksiniz. Bu dosya ile ilgili er ya da geç ihlal kararı verilecektir” dedi.
USULE UYGUN YÜRÜTÜLMESİ TALEBİ
Duruşmada konuşan Demokratik Alevi Dernekleri Ankara Eşbaşkanı Mustafa Karabudak, daha önce Alevilerin evlerinin işaretlendiğini ve katliama uğradıklarını anımsatarak, bu gibi olayların tekrarlanmaması için yargılamanın usulüne uygun yapılmasını, soruşturma ve kovuşturmanın yürütülmesini talep etti.
DURUŞMA ERTELENDİ
Savunma yapan tutuklu sanık Karaca ise suçu tek başına işlediğini iddia etti. Mahkeme heyeti, tanıkların dinlenmesi ile Bardakçı ve Gül'ün tutuklanması talebini reddederken Karaca’nın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Duruşma, 7 Temmuz'a ertelendi. (HABER MERKEZİ)
Evrensel'i Takip Et