Biz şalteri indirmedikçe durumumuz değişmeyecek
Eskişehir’de farklı iş kollarında çalışan işçiler bir araya geldi, yaşadıkları sorunlara çözüm yolları aradı.

Fotoğraf:Evrensel
İLGİLİ HABERLER

Yasin Çakır un fabrikası işçileri: Dost, düşman bilsin ki mutlaka kazanacağız

Atışkan Alçı işçileri greve çıktı
Eskişehir’de 5 farklı iş kolu ve 10 farklı işyerinden işçiler zirve yapan enflasyon, geçim derdi, düşük ücretler, ağır çalışma koşulları başlıklarını konuşmak için bir araya geldi. İşçiler bu sorunlardan yola çıkarak Atışkan Alçı ve Yasin Çakır işçilerin mücadelesini işaret etti. İşçiler hak gasplarına karşı çıkmanın yanı sıra haklarını genişletmenin yolunun üretimin durdurulmasını da kapsayan bir mücadeleden geçtiğine vurgu yaptı.
Sendika hakları için direnen DİSK/Gıda-İş üyesi Yasin Çakır un fabrikası işçisi bu sürecin kendisi için bir deneyim olduğunu dile getirdi. Sendika üyesi olmanın bile kazanımlar sağladığını dile getiren işçi, “Önceden servis yoktu, servis aldık. Zam yapalım dediler. Örgütlü gücümüzün farkına vardık” dedi.
"BU DÜZENİ BİZ DEĞİŞTİREBİLİRİZ"
Toplu sözleşmede anlaşma sağlanamadığı için 4 ayı aşkındır grevde olan Kristal-İş üyesi Atışkan Alçı işçilerinden biri de “Hakkımızı istediğimiz anda sözde çok iyi, hacı olan patronumuzun çirkin yüzünü gördük. Anayasal hakkımızı kullanmak istediğimiz anda karşımızda senelerce birlikte çalıştığımız müdürlerimizi, amirlerimizi bir anda karşımızda gördük” dedi. Patronun doğal gaza zam gelince, dolar kuru yükselince ürünlere zam yaptığını dile getiren işçi, “Aynı şartlar bizim için de geçerli değil mi? Biz hakkımızı istiyoruz diye patron bizim karşımıza polisle jandarmayla çıkıyorsa demek ki bizim safımız başka” diye konuştu.
Yasin Çakır işçilerinin direnişlerine de değinen işçi, “Orayı da izleyince anlaşılıyor ki sermayeye karşı mücadeleyi birlikte örmeliyiz. O şalter inmedikçe, biz emekçiler birleşmeden, üretimden gelen gücümüzü kullanmadan bizim durumumuz iyileşmez. İktidarların biri gider diğeri gelir ama bu düzen bizden yana değişecekse onu biz değiştirebiliriz” ifadelerini kullandı.
"SENDİKA YETMEZ SİYASAL BİRLİK LAZIM"
Yasin Çakır ve Atışkan Alçı direnişlerini takip ettiklerini söyleyen bir Şişecam işçisi de “Türkiye’de tekel, dünyada en büyük üç dört işletmeden birinde çalışıyorum. Burada 5 grevimiz yasaklandı. Demek ki sadece sendikalı olmak da yetmiyor. Siyasal birlik lazım. Düşünsenize bugün bizim için karar verenlerin gerçekten bizden olduğunu. Bugünün siyasal iktidarı nasıl patronların bekası için yasa yapıyorsa bize de çıkarlarımızı koruyacak bir güç lazım” dedi.
10 yıl önce metal fabrikası İCF’de sendikalaşma mücadelesi verdiklerini ifade eden bir metal işçisi de “235 gün süren direnişten öğrendiklerim bugün tazeliğini koruyor. Atışkan’da da Yasin Çakır’da da patronun tutumu 10 sene evvel İCF’nin patronunun tutumuyla aynı. Bu bize gösteriyor ki çözüm de aynı, örgütlü gücümüzden geçiyor” dedi.
Tartışmalarda Eskişehir’de çalışan mülteci işçilerin durumu da gündeme geldi. Ucuz iş gücü olarak çalıştırılan mültecilerin örgütlenmesinin önemli olduğunu vurgulayan bir işçi, “Patronlar onları ucuz iş gücü, bizi ise işsiz hazır iş gücü olarak tutuyorlar” diye konuştu.
İşçilerin konuşmalarında ağır çalışma koşullarına, zorunlu fazla mesailere, vergi kesintilerine ve işten atma tehditlerine de değindi.
"İŞÇİNİN MÜCADELESİ MEŞRU VE HAKLIDIR"
Atışkan Alçı patronunun “100 yıllık itibarımı batırdınız” şeklindeki sözlerini hatırlatan DİSK Yönetim Kurulu Üyesi ve Gıda-İş Genel Başkanı Seyit Aslan da “Senin itibarın işçilerin 100 yıllık canıdır kanıdır” dedi. Yasaların işçiyi korumadığını ifade eden Aslan, “Yasaların gücü işçinin örgütlülüğü orandadır. Bu koşullarda son 10 yılda sözde örgütlenmek kolaylaştı. Ancak örgütlenen 100 fabrikadan 87’sinde toplu sözleşme imzalanamıyor. Nerede işçiden yana yasalar?” dedi.
Örgütlendikleri Marlboro’da işçilerin sendika hakkı için sürdürdükleri direnişi hatırlatan Aslan, “Yaklaşık 50 gündür direnişte olan işçilerin talepleri Yasin Çakır ve Atışkan Alçı işçilerinin talepleriyle aynı. Bizim mücadelemize yasa dışı deniyor. Bizim mücadelemiz meşru ve haklıdır. Aksine patronların yatıkları yasa dışıdır. Hak verilmez alınır arkadaşlar, Paşabahçe’de de Kavel’ de de büyük madenci yürüyüşlerinde de öyle oldu. Sermaye hiçbir yasayı tanımıyor. Biz örgütlü olarak güçlüysek yasal haklarımıza ancak böyle sahip çıkarız” dedi. (Eskişehir/EVRENSEL)
Evrensel'i Takip Et