Kılıçdaroğlu’nun İzmir gençlik buluşmasından izlenimler
Erdoğan’ın iktidardan gitmediği halde ne yapılacağına dair son soruya verilen “Gidecekler başka ihtimal yok” yanıtı, salon açısından etkili bir kapanış oldu.
Fotoğraf: Emre Gökmen/Evrensel
İLGİLİ HABERLER
Kemal Kılıçdaroğlu: Erdoğan büyük olasılıkla erken seçim kararı alacak
Emre GÖKMEN
İzmir
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu İzmir programı kapsamında dün “Gençlik Buluşması” serilerinden birisini İzmirli gençlerle gerçekleştirdi. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde gençlerle bir araya gelen Kılıçdaroğlu gençlerin sorularını yanıtladı. Etkinlik başlamadan önce 30 yaş altının salona girmemesi üzerine duyurular yapılsa da salonun bir kısmı bu yaş grubundan oluşmakla birlikte geri kalan kısmını liseli ve üniversiteli gençler oluşturuyordu. 1000 civarı kapasitesi olan salonun dolduğu buluşmada etkinlik başlamadan önce şarkılarla, marşlarla, yer yer sloganlarla salon canlı tutulmaya çalışılıyordu. “Güzel günler göreceğiz” şarkısı gençlerin dilindeyken en çok eşlik edilen şarkı “Nerde yedin paraları söyle” nakaratıyla bilinen şarkı oldu. Sloganlar ise “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” ve “Gençliğin umudu Kılıçdaroğlu” idi.
Salonun hem sloganlara hem müziklere eşlik etme, aynı motivasyonu yaşama düzeyi ise bütünlüklü değildi. Eşlik etmeyen kısmın daha ağırlıklı olduğu söylenebilir. Organizasyonla ilgili bazı aksaklık ve sorunların olduğu katılımcıların dikkatini çekerken, yüzlerde soruların ve cevapların nasıl olacağına dair beklentilerin yansımalarını görmek mümkündü. Etkinlik başlamaya yaklaştığında Kılıçdaroğlu’nun yalnızca gençlerle konuşmak istediği ve bu nedenle milletvekili, belediye başkanı, il başkanı dahil herkesin dışarı çıkmasının istendiği duyurusu yapıldı. Ardından Kılıçdaroğlu’nun salona girişi, İzmirli genç sporcuları sahnedeki karşılaması ve basının dışarıya alınmasının ardından soru cevap kısmı başladı. Kılıçdaroğlu’na hazırlanan babalar günü videosunun yayımlanmasının ardından gençler Kılıçdaroğlu’na karanfil atarak “Gençlerin demokrat amcası”, “Gençlik seninle gurur duyuyor” sloganıyla kutlamayı tamamladı. Divanda ise CHP Gençlik Kolları başkanlarının yanında farklı gençlik kesimlerinden oluşturulmuş bir görüntü verilmeye çalışıldığı da anlaşılıyordu.
Fotoğraf: Emre Gökmen/Evrensel
1000 civarı katılımın olduğu buluşmada toplamda 30 civarı gencin söz alabildiğini söyleyebiliriz. Bunun esas sebebi Kılıçdaroğlu’nun programı nedeniyle kısıtlı zamanının olmasıydı. Genel itibarıyla politik yönü zayıf, vaatlere odaklı, gençliğin yakıcı sorunlarının yanı sıra genel gidişata dair sorularında olduğu ve cevapların pek sorgulanmadığı bir etkinlik diyebiliriz. Cevaplar açısından daha önceki gençlik buluşmalarından veya Kılıçdaroğlu’nun dönem dönem yayımladığı videolardan daha farklı bir cevap yoktu. Bu nedenle gençlerin soruları da bu vaatler etrafında güncel gelişmelerle de bağlantılı ilerledi. Mülteci politikalarından kredi borçlarına, sınır dışı operasyonlardan kadına şiddete kadar birçok sorunun sorulduğunu, konu ağırlığı ve sıralamasının ekonomi, mülteci politikaları, seçim, demokratik hak ve özgürlükler şeklinde olduğunu söyleyebiliriz.
Her soru ve cevaptan sonra alkışların olduğunu fakat bazı sorularda ve cevaplarda düzeyin değiştiğini, değişen noktaların ise kritik sorular ve Kılıçdaroğlu’nun Erdoğan’a meydan okumaları olduğunu söyleyebiliriz. İlk sorunun mülteci meselesi, oy deposu olarak kullanılması, bunun gerçeklik payı ve CHP’nin bu noktada ne söylediği olması dikkat çekiciydi. Cevabın havada kaldığını ve sayısal verilerden öte tatmin edici, açık bir cevabın olmadığını gördük. Ki bu durum birçok soru için aynı şekilde seyretti. Daha genel ve soruların derinine inmeyen cevaplar etkinlik bitişinde konuştuğumuz bazı gençler açısından da tatmin edici olmadığı yönündeydi.
Salonun çoğunluğunu CHP’li gençlerin oluşturduğu, bağımsız ve başka görüşlerden gençlerin katılımının zayıf olduğu bir toplam vardı. Bu yüzden de verilen bazı cevapların detaylarının ve eksik yönlerinin üstüne gidilmedi diyebiliriz. Tabiri caizse Kılıçdaroğlu’nu terletecek bir soru yoktu. Kredi borçlarının yalnızca faizinin silineceği, KYK yurtları sorununun bir sene içerisinde çözüleceği cevabı alkışların sesini azaltırken, atamalarda mülakatların değil sınav puanlarının esas alınacağı gibi cevaplar ise bu sesi yükseltiyordu.
Arada divandan söz almadan yükselen tepkili sesler yer yer salonun gerilmesine sebep oluyordu. Bu sesler daha çok İzmir’in yerel sorunlarına, belediyenin hatalı ve eksik uygulamalarına karşındı. Örneğin genç bir kadın sporda yaşadığı eşitsizliğin yanı sıra antrenmana giderken 16 lira harcamak zorunda kaldığını dile getirirken, Kılıçdaroğlu buralarda detaya girmemeyi hatta duymazdan gelmeyi tercih etti.
Soruların sistemin çıkmazlarına, muhalefetin gerçekçi olmayan vaatlerine bir hedeften öte, zaten vadedilmiş olanları bir de bu buluşmada duymak niyetiyle olduğu hâkim durumken bazı politikaların eleştirildiği ya da ima edildiği sorular da yok değildi. Soru soranların en az iki katı daha kadar gencin zaman kısıtlamasına takıldığını söyleyebiliriz. Uzun bir süre genç kadınlara söz sırası gelmemesi ise kadınlar tarafından tepkiyle karşılandı. Cevapların gençliğin yakıcı sorunlarından, acil taleplerinden, esas olması gerekenden uzak ve umutları yeşertecek düzeyde olmadığını söylemek gerekir.
Kılıçdaroğlu’nun promptersız konuşacak olması vurgulanarak söyleniyordu. Öyle oldu fakat cevapların kaçamak ve olabildiğince genelleştiği net bir şekilde görülüyordu. Erdoğan’ın iktidardan gitmediği halde ne yapılacağına dair son soruya verilen “Gidecekler başka ihtimal yok” yanıtı salon açısından etkili bir kapanış oldu.
Genel bir değerlendirme açısından ise “CHP’nin kalesi” İzmir’de gençlerin yoğun katılımına karşılık tekrar edilen vaatler toplantısından ve beklentilerin altında kalan bir soru-cevap buluşmasından öteye gidilemedi.
Evrensel'i Takip Et