'Tek adamın ne olduğunu en iyi biz Türk Metal üyeleri biliriz'
Kocaeli'den Ford Otosan işçisi erken seçim kararına ve 'tek adam' tartışmalarına dair yazdı.

Fotoğraf: Evrensel
Ford Otosan işçisi
Kocaeli
Sevgili işçi, çiftçi, memur, emekli… kısacası ülkemiz halkı sizleri selamlıyor, daha güzel yarınları birlikte inşa etmek için sizlere çağrı yapıyorum.
Bazı kişiler oturmuş, bizlerin adına karar vermiş, erken seçime gidelim demiş. Bunu diyen iktidar ve yandaşı. Çoğunluk ellerindeyken neden alelacele erken seçim kararı alındı? Kötü gidişata dur diyelim diye yola çıktılar, bunun mimari biz miyiz, yoksa sizler mi? Birisi tek adam olduğunda, ülkeyi daha iyi mi yönetecek dersiniz? Zaten tek adam olarak hareket eden kişi, şimdiye kadar yapamadıklarını, daha doğrusu yapmadıklarını yeniden seçilince mi yapacak? Asıl biz işçileri ilgilendiren kısım OHAL’in grev yasaklamak olduğu konusudur. İşçiler olarak bizlerin bu iktidar döneminde hak aramak için çıktığımız grevlerimiz yasaklandı. Enflasyon kağıt üstünde düşürüldü. Enflasyon zamları maaşımıza düşük yansırken, çarşıda pazarda büyüktü. Dini bayramlarda devlet memurlarını idari izinli sayan hükümet bizlerin bayram yapma hakkını bile elinden almış oldu. Patronlar fazla mesai vermekten kurtuldu. Patronlar asgari ücretin yüksek olduğunu yarı yarıya düşürülmesi gerektiğini bile söyledi. Devlet memurları ve emeklilerin bile maaşlarına düşük zam yapılarak, ücretleri dolaylı da olsa düşürüldü. Emeklilik yaşı bizim gibi genç nüfusa sahip olan ülkede 55’ten 65’e çıkarıldı. Bu hükümet çiftçiyi bitirdi, tarım ve hayvancılık çöktü. Göstermelik destekler verdi, çoğu bu destekten yararlanamadı. Dışarıdan et alır olduk. Bankalarımız, fabrikalarımız hatta marketlerimiz bile yabancılara satıldı. Milli bir şeyimiz kalmadı. Dışa bağımlı olduk.
“Tek adam” nedir diye asıl biz Türk Metal üyesi işçilere sormak gerekir diye düşünüyorum. Bunu en iyi biz biliriz. Başta bir adam, o ne derse, o olur. Temsilcilerimizi bile biz seçemeyiz. Bizi temsil edecek kişiyi biz belirleyemeyiz. Çünkü biz onların gözünde akılsız, bir şeyden anlamayan işçi topluluğuyuz. Sözleşme imzalanırken bile bize sormazlar. ‘Ben bunu isteyeceğim’, ‘Bunu istedim’, ‘Bunu aldım’, ‘İşine gelmeyen çeksin, gitsin’ düşüncesine sahipler. Bu bahsettiğim sadece sendika yöneticisiyken durum buysa, bir de düşünün devletin başına geçen tek kişiyi. Kendi adamlarını kollarlar. Bütün nimetlerden onlar yararlanır, başkası havayı alır, ezilir, köle olur. Bizi hep hiçe saydılar.
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın açıklamaları bizler için dehşet verici. Hele bir de 1 Mayıs İşçi Bayramı öncesi bu sözler... İşçi, çiftçi, memur, emekli bizler bu duruma sessiz mi kalacağız? Bizi görmezden gelmelerine izin mi vereceğiz? ‘Din elden gidiyor’ diye yaygara koparanlar, farkındalar mı acaba din seni, beni kurtarmak için gelmiştir. Dinin kurtarılmaya ihtiyacı mı var? Dini kullanıp bazıları kendi çıkarlarını gözetmiyor mu? Hatırlarsınız bir zamanlar hoca efendi denilen zat bu ülkede darbe yapmaya kalkmadı mı? Diğerlerinin bunun gibi olmayacağının garantisi mi var? Üstelik bu adamlar alenen cumhuriyetin yıkılması gerektiğini savunuyorken, artık bir düşünün derim.
Benim derdim kimin ne giydiği, kimin neye inanıp, inanmadığı değil. Benim derdim ekmek kavgası. Evime ekmek götürebilmek, çoluk çocuğuma aydınlık bir gelecek bırakmak. Hepimizin derdi bu değil mi? Bizler ölüp gittiğimizde evlatlarımız mağdur, muhtaç olmasın, iyi yaşasın, mutlu olsun. Kimileri yapacak bir şey yok diyecek. Bence yapacak çok şey var. Kendi alternatiflerimizi bulabilir ya da yenisini oluşturabiliriz. Bunun en iyi örneği biz metal işçileridir. Bizler MESS’e dur dedik, bizler birlikte Türk Metal Sendikasının bizi satmasını engelledik. Bunu metal işçileri bir bütün olup, öyle yaptık. Sesimizi duyurmak için yazılar yazdık, birlikte oturup konuşmalar yaptık, istedik ve aldık. Bunu bir avuç metal işçisi yapabiliyorsa 13 milyon işçi ne yapmaz? Kaldı ki ezilen sadece işçi sınıfı mı? Tüm emekçiler. İşçi, memur, çiftçi, emekli... Biz farklılıklarımızla daha güzeliz ama bu farklılıklara rağmen bir bütünüz. Hepimiz aynı hamurda yoğruluyoruz. Birleşerek başaralım. Yarınları el ele vererek kuralım. Birlikte düze çıkalım. ‘Komşusu aç yatarken kendisi tok yatan bizden değildir’ sözü kılavuzumuz olsun. Daha güzel yarınlar için bizi sömürenlere dur diyelim.
Evrensel'i Takip Et