18 Nisan 2017 05:13

Gazetelerde 'Ne Var Ne Yok?' - 18 Nisan Salı

Gazetelerde bugün hangi haberler var? Gazetelerin ilk sayfalarında, manşetlerde neler yer aldı? Köşe yazılarında hangi konular ele alındı?

Gazeteleri didik didik ediyoruz; ‘Ne var ne yok’ bakarak sabahın fotoğrafını çekmeye çalışıyoruz. Mithat Fabian Sözmen'le 'Ne var ne yok?' hafta içi her sabah 09:30'da Evrensel WebTv'de...

18 Nisan 2017'de, gazetelerde 'Ne var ne Yok?'

Mithat Fabian SÖZMEN

Başkanlık referandumunun ardından ‘şaibe’ tartışmaları gazetelerin manşetlerinde.
Cumhuriyet, ‘O karar sır oldu’ haberiyle “YSK’nin seçimin kaderini belirleyen ‘mühürsüz oyların geçerli sayılması’na ilişkin kararı iki gündür açıklanmadı” diyor.
AGİT’in dün seçim güvenliği ve meşruiyetine dair yaptığı açıklamalar da Cumhuriyet, Sözcü, Evrensel, BirGün, Özgürlükçü Demokrasi gibi gazetelerin manşet haberlerinde kendisine yer buldu.
Sözcü, “Mühürsüz oyun kabul edilmesi yasaya aykırı” dedi. BirGün, “YSK açık hile yaptı, meşruiyet krizi var”, Özgürlükçü Demokrasi ise “Halk iradesine YSK darbesi” manşetini attı.
Sözcü ve Özgürlükçü Demokrasi, AKP’nin 2014 yerel seçiminde mühürsüz oy yüzünden Bitlis Güroymak’ta seçimi iptal ettirdiğini de hatırlattı.

YANDAŞ MEDYADA REFERANDUM

Yandaş medyada ise referandumun ve şaibe iddialarının yankısı farklı.
Akşam, “Kasım 2019’u unutmayın” manşetini atarken birinci sayfasından iktidar ve Erdoğan’ın tüm mesajlarını yansıttı. Bu mesajlar şöyle: “Bölge’de devran değişti”, “Fırat Kalkanı son değil ilk operasyonumuzdur”, “Batı’da haçlı zihniyeti içeride uşakları saldırdı”, “İdam ve AB için referandum”, “Haddini bil AGİT”, “OHAL 3 ay daha uzayacak”, “Mızıkçılar tek ses”... Batı ülkelerinin mesajlarına dair “Hazımsızlar” başlığı atılırken Kürt illerindeki referandum sonuçları da “Kürt seçmen ‘Edi bese’ dedi” ifadesiyle yorumlandı.
Star, “Teröre ve faşizme başkaldırı” manşetini attı. Yeni Şafak ise “Hem Doğu’ya hem Batı’ya mesaj yüklü ziyaretler” başlığıyla Erdoğan’ın dünkü mezar ve türbe ziyaretlerini duyurdu. Alt başlıkta şu ifade kullanıldı: “Menderes, Özal ve Erbakan’ın kabirleri ile Fatih ve Yavuz’un türbelerini ziyaret eden Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin geçmişe bakışına, durduğu yere, bundan sonra izleyeceği yola dair güçlü mesajlar verdi.”

KILIÇDAROĞLU, HÜRRİYET’TEN SESLENDİ

Karar, “Erken seçim olmayacağı” vurgusuyla “Seçim 2019’da” manşetini attı ve “Üç maddede hemen yürürlük” vurgusunda bulunarak “Cumhurbaşkanı partiye üye olabilecek”, “HSYK’nın yapısı değişecek”, “Askeri yargı tarihe karışacak” hatırlatmasında bulundu.
Hürriyet ise referandumun ertesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile röportaj yaptı ve Kılıçdaroğlu’nun “Yeni Anayasa çağrısı”nı manşete taşıdı.

GAZETELER İŞSİZLİĞİ GÖRMEDİ

Sabah gazetesi, “İş dünyasına göre 16 Nisan’ın 3 sonucu: İstikrar, güven, umut” manşetini attı. “İş dünyası” olarak anılanlar içerisinde Türk-İş ve Hak-İş başkanları da var. Ancak en önemli gündemlerden biri olması gereken, son 7 yılın rekor işsizlik rakamı ekonomi sayfasında kısa haber olarak görüldü. Yandaş medyanın tamamında işsizlik rakamlarına yönelik tutum aynı.
Evrensel ise gelişmeyi sürmanşetine taşıdı ve “Kampanya başladı işsizlik uçtu” dedi.
Gazetelerin OHAL’in uzatılması kararını alelade bir gelişmeymiş gibi sunan tavrına BirGün’den itiraz vardı: “OHAL’siz yönetemiyorlar.”
Evrensel, 1 Mayıs gündemini de okurlarına hatırlattı. “Ortak sorunlara karşı 1 Mayıs’ta birleşmeliyiz” başlığını taşıyan haberde İzmir’de ortak kutlama için başvuru yapıldığı bildirildi. Aynı zamanda Çorlu’da yapılan işçi toplantısı da haberde yer alıyor. Evrensel, 1 günde 4 işçinin hayatını kaybetmesini de birinci sayfasına taşıdı.
Görülmeyen önemli gündemlerden bir başkası olan cezaevlerindeki açlık grevleri Özgürlükçü Demokrasi’nin sürmanşetinde: "Grevde 63’üncü gün. Çığlığa ses verin."

KÖŞE YAZILARIYLA REFERANDUM

Referandum sonuçları gazetelerde köşe yazılarıyla da değerlendirilmeye devam ediliyor.
Star’da Ahmet Taşgetiren, ‘Evet’ için coşkulu bir sonuç olmadığına vurgu yaptığı yazısında AKP ve MHP’nin tabloyu değerlendirmesi gerektiğini söyledi. “Yeni parti” tartışmalarını ima eden Taşgetiren, “Önümüzdeki dönemde MHP dünyası farklı oluşumlarını konuşmak durumunda olabiliriz” dedi.
Taşgetiren, AKP’deki genç oy sorununa değindi ve büyükşehirlerdeki kaybın AKP açısından seçimin travmatik boyutu olduğunu belirtti.

‘KÜRT DİNDARLIĞI BELİRLEYİCİ OLDU’

Taşgetiren’e göre bu tabloda “kurtarıcı” rakamlar Bölge’den geldi. Star yazarının bu konudaki ifadesi şöyle: “Türkiye haritasında Doğu – Güneydoğu illeri büyük çoğunlukla gene ‘Hayır’ rengindeydi, bu rengin HDP rengi olduğu da biliniyor. Ama oyların rakamsal dağılımına bakıldığında kimi yerlerde yüzde 20'lere varan bir oyun ‘Evet’ cenahına kaydığı görüldü. Bir, PKK'nın baskısı giderildi. İki HDP'nin duruşu yanlış bulundu. Üç, Devlet alan hakimiyeti kazandı. Dört, “Etnik tercih”ten ziyade  ‘Kürt dindarlığı’ belirleyici oldu. Erdoğan'ın bölgenin kanaat önderleri -ki önemli ölçüde dini niteliklidir- ile iletişimi devreye girdi.

KILIÇARSLAN: HESAP SORULMAZSA 2019 TEHLİKEDE

Yeni Şafak’ta İsmail Kılıçarslan, “Teşkilat, yerel yönetim, ajans, dernek, vakıf, medya, trol falan ayırmadan söylüyorum. Başarısızlık paçalardan akmasına rağmen, hatta sizin varlığınıza rağmen kazandı bu referandumu Recep Tayyip Erdoğan ve ittifak arkadaşları” diyerek düşüşün sorumlularından hesap sorulmazsa “2019’da tehlike çanları kapıdadır” ifadesini kullandı. Kılıçarslan’ın eleştirilerinden açıkça ‘Evet’ diyeceğini söylemeyen Ahmet Davutoğlu da nasibini aldı: “Bir ağabeyimin dediğini tekrar edeyim: 'Ahmet Davutoğlu'nu başbakanlıktan eden o tuhaf ekibi bu kez de kendisini siyaset yapma imkânından mahrum bırakmıştır.'”

MAHÇUPYAN ELEŞTİRİLERİNİ SÜRDÜRDÜ

Kılıçarslan’ın Davutoğlu bölümünde hedef aldığı isimlerden biri eski başdanışmanı Etyen Mahçupyan. Referandumda ‘Hayır’ diyeceğini açıklayan Mahçupyan, “Anayasa taslağını savunanların telaffuz ettiği ve toplumsal kabul sağlama açısından muhtaç olunan oy oranına erişilemedi.
Bugün ortaya çıkan sonuç, oyunun kuralları açısından ortadan bölünmüş bir ülkeyi bir ‘tek adam’ sistemine taşımak anlamına geliyor ve bunun sosyal, ekonomik ve siyasi tepkilerinin orta vadede olumsuz olacağı açık.
… Ürettiğimiz gerçeklikten kaçış zor: Ekonomi patinajda, Kürt meselesi tıkanmış, hukuk devleti ilkeleri yıpranmış, Suriye’de yolun sonuna gelinmiş, uluslararası bütün aktörlerle mesafe açılmış, basın özgürlüğü daralmış… Bunların üzerine marifetmiş gibi kullanılan ayrıştırmacı dili, düşman üretimini ve hamaseti ekleyin.” İfadeleriyle eleştirilerini sürdürdü.

SARIKAYA’DAN 3 SEÇMEN PROFİLİ

Habertürk’te Muharrem Sarıkaya, referandum sonucu itibariyle 3 seçmen profili ortaya çıktığını belirterek şunları yazdı: “Biri, sahildeki sanayi odaklı, eğitimli metropoller ile hemen yanı başındaki gelişmiş liberal ve beyaz yakalı modern seçmenin yaşadığı büyükşehirler... İkinci grupta gelişmekte olan, eğitim ve sanayi açısından gelişme göstermemiş milliyetçi muhafazakâr toplumsal taban odaklı Anadolu kentleri. Üçüncü grupta ise Doğu ve Güneydoğu’da ideolojik ve talep odaklı oy kullanan, arasında Kürtlerin de bulunduğu seçmen...
“Üç benzemez” tanımına oturan bu yapıda, birinin tercihi ve beklentisi ötekinin nefreti ve karşıtı haline gelmiş durumda. Bu da bir siyasi partinin, bu üç toplumsal tabana aynı söylemle hitap etmesini olanaksız kılıyor. Çünkü milliyetçi-muhafazakâr söylemden, ideolojik temelli Kürt seçmen hoşlanmıyor; Kürtlere yönelik söylem de milliyetçi muhafazakâr ve liberal tabanı rahatsız ediyor.”

Evrensel'i Takip Et