Kırmızı Başlıklı Kız’ın evrimi
Durham Üniversitesi'nden Antropolog Jamie Tehrani, ülkeden ülkeye değişiklik gösteren 'Kırmızı Başlıklı Kız' öyküsünün kökenlerini araştırıyor.

Hepimiz, Kırmızı Başlıklı Kız öyküsünü biliriz. Kırmızı Başlıklı Kız büyükannesini ziyaret etmek üzere yola çıkar. Büyükannesinin evine vardığında kurt büyükanneyi yemiş ve onun giysilerini giymiştir. Niyeti Kırmızı Başlıklı Kızı da yemektir. Hikayenin bundan sonrasında olanlar ülkelere göre çeşitlilik gösteriyor. Kiminde kurt amacına ulaşır? Kiminde avcının biri Kırmızı Başlıklı Kızı kurdun karnını yararak kurtarır. Kimilerinde ise kurt kanmış ve çekip gitmiştir. Hikaye kültürlere göre de değişiklikler gösteriyor. Örneğin, İran’da, bir kız çocuğu yalnız başına dolaşamayacağı için baş kahraman kız çocuğu değil, erkek çocuğudur. Kötü karakter Asya’da kedi cinsinden büyükçe bir hayvanken, Afrika’da tilki ya da sırtlandır.
HİKAYENİN PEŞİNE DÜŞEN BİYOLOG
Durham Üniversitesi'nden (Birleşik Krallık) Antropolog Jamie Tehrani bir biyolog gibi Kırmızı Başlıklı Kız’ın ‘geçmişini’ araştırmaya koyuldu. National Geographic, öykünün kökenini bulma çalışmalarında türlerin biyolojik evrimini izlemekte kullanılan yöntemlere başvuran Jamie Tehrani ile konuştu.
Halk öykülerin evrimini belirlemekte neden bilimsel bir yöntem kullanılabilsin?
Halk öyküleri türlerle aynıdır. Kendi kökeninden evrimleşir (gelişir). Ufak tefek değişikliklerle tekrar tekrar anlatılır ve kuşaktan kuşağa aktarılır. Genellikle bir geleneğin yeniden inşası, tür ilişkilerinin yeniden inşasına benzer. Normalde fosiller evrimlerini tamamlamamış olduğu için elimizde evrim hakkında çok az veri var. Aynısı öyküler için de geçerlidir. Öyküler nadiren yazılı haldedir ve genelde sözlü aktarılır.
Araştırmanızda filojenez (bitki ve hayvan türünün gelişim tarihi) diye bir yöntem kullandınız. Bu yöntem hakkında bilgi verir misiniz?
Filojenez yöntemi geçmişten itibaren tarihin yeniden inşa edilmesine ve bir grup organizmanın ya da halk öykülerinin ne tür karakteristiklerinin bizi ortak bir ataya götürebileceğinin keşfedilmesine olanak tanır.
Bize biraz Kırmızı Başlıklı Kız’ın kökenine ilişkin ileri sürülen teorilerden söz edebilir misiniz?
Genelde öyküyü 17 yy. Charles Perrault’nun yazdığından söz edilir. Öte yandan kökenlerinin çok daha eskiye dayandığı da söylenir; oysa içinde, kırmızı tunik giyen ve bir kurt ile karşılaşan küçük bir kızın öyküsünü anlatılan bir Belçika şiiri vardır. Benim çalışmam, Perrault’nun versiyonunun ilk olmadığını ortaya koyuyor ve aslına bakarsanız bu şiir modern anlatının bir öncülüdür.
YEDİ KÜÇÜK KEÇİ ÖYKÜSÜNE BENZİYOR
Bu öykünün Asya’dan geldiğini ileri süren uzmanlar yok mu?
Öykünün Asya kökenli olduğunu ve batıya doğru yayıldığı için de ortaya iki farklı öykünün çıktığını ileri süren bir teori var. “Yedi Küçük Keçi” ve “Kırmızı Başlıklı Kız”. Oysa ikisi arasındaki ilişki bilinmiyor ve yine Çin geleneğinden geldiğini düşünenler de var. Benim yaptığım araştırma ise tersini ortaya koyuyor.
Yedi Keçi Yavrusu öyküsü nedir?
Keçinin biri, yavrularını evde bırakır ve onlardan kapıyı kimseye açmamasını söyler. Kurt, anne kılığında eve gelir ve keçi yavrularını yer. Anne gelir; kurtun karnını deşer ve yavrularını kurtarır.
Farklı kültürlerde kötülerin sevilen kişilerin kılığına girdiği öyküler neden ilgi çekiyor?
Bu bir metafor aslında. Bu öyküler bize kişilerin hep bize göründükleri gibi olmadıklarını öğretir; bu değerli bir dersdir. En güvendiğimiz insanlar bile bizi hayal kırıklığına uğratabilir. Aslında onlara tam olarak güvenme eğilimindeyiz.
Öykülerin nereden geldiği neden önemli?
Halk öyküleri farklı toplumların nasıl karşılıklı etkileşim gösterdiğinin bir göstergesi olarak düşünülebilir; ancak sanırım imgelem sorunu hâlâ daha ilginç. Bu öyküler fantezi ve korku içeriyor. Bu, önemsediğimiz şeyler konusunda imgelem yoluyla bir okuma yapmanın harika bir yolu.
nationalgeographic.es’den çeviren: Hilal ÜNLÜ
Başlık ve arabaşlıklar Evrensel’e aittir
Evrensel'i Takip Et