Avrupa Film Ödülleri 2016: En güçlü adaylar

DW Türkçe’nin haberine göre bu yıl ödül töreni 2016 Avrupa Kültür Başkenti Wroclaw’da düzenlenecek. Avrupa Film Ödülleri, 1988’den beri Avrupa Film Akademisi tarafından farklı yerlerde veriliyor. Avrupa Film Ödülleri’nin, 29. yılında da Oscar’ın popülaritesiyle yarışması imkansız, ama ödüle aday filmlerin kalitesi için aynı şeyi söylemek doğru olmaz!

İşte Avrupa Film Ödülleri 2016’da yarışacak güçlü film adayları

BEN, DANİEL BLAKE

İşin sonunda kim ellerini havaya kaldıracak? 29. Avrupa Film Ödülleri’nin en büyük sorusu bu. En prestijli kategori olan "En iyi film" alanında aday gösterilen beş film yer alıyor. Bunların arasında Ken Loach ve toplumsal draması "Ben, Daniel Blake" de var.

TONİ ERDMANN

Cannes Film Festivali’nde bir Maren Ade komedisi olan "Toni Erdmann", Altın Palmiye yolunda kısa çöpü çekmiş ve Ken Loach tarafından yenilgiye uğratılmıştı. Avrupa Film Ödülleri’nde ise Ade’nin adı favori olarak geçiyor. Peter Simonischek ve Sandra Hüller buna herhalde sevineceklerdir.

JULİETA

"En İyi Film" kategorisine aday olan beş filmden bir diğeri ise Pedro Almodóvar’ın "Julieta"sı. Genel anlamda Ken Loack ve Maren Ade arasında bir yarış bekleniyor olsa da, Almodóvar her zaman sürprizlere imza atabilecek bir isim. Bir Almodóvar melodraması olan "Julieta", yönetmenin son zamanlardaki en güçlü filmi olarak görülüyor.

GİZLİ DÜNYA

Son olarak, İrlanda-Kanada yapımı bir drama olan "Gizli Dünya" (Room) da Avrupa Film Ödülleri’ne aday. "Gizli Dünya", özellikle filmin ana karakteri Brie Larson’ın şaşırtıcı biçimde Oscar’a layık görülmesiyle ün kazanmıştı. Film, yıllar boyu küçük bir odada kitli bırakılan bir anne ve kızının öyküsünü anlatıyor.

ELLE

Başrolünü Isabelle Huppert’in üstlendiği, Paul Verhoeven’in gerilim filmi "Elle" ise favori olmasa bile ödülü kazanma şansına sahip. Hollandalı yönetmenin bir tecavüzü konu ettiği dramasında, cinsel saldırıya maruz kaldıktan sonra failin peşine kendi düşen azimli bir iş kadınını oynuyor.

SANDRA HÜLLER

"Toni Erdmann" ana ödülü almayı başaramadığı takdirde, Sandra Hüller’in zafer için ikinci bir şansı olacak. "En İyi Aktris" dalında ödüle aday olan Hüller, bu kategoride Fransız Isabelle Huppert ve Danimarkalı Trine Dyrholm ile yarışacak. Dyrholm bu yıl, "Komün" ile Gümüş Ayı ödülüne layık görülmüştü.

O GERİ DÖNDÜ

Aynen Altın Kürelerde olduğu gibi, Avrupa Film Ödülleri’nde de "En İyi Komedi", "En İyi Film"den ayrı bir kategori altında ödüllendiriliyor. Bu kategoride Avrupalı sinemacıların üç eseri aday gösteriliyor. Adolf Hitler’le alay eden "O Geri Döndü" ile Almanya da yarışan üç ülkeden biri konumunda. David Wnendt’in filmi, İsveç ve Fransa’dan iki filmle yarışacak.

BURGHART KLAUßNER

"En İyi Aktör" dalında da bir Alman’ın galip gelme şansı var. Burghart Klaußner, Nazi döneminde geçen "Devlet Fritz Bauer’e Karşı" filminde avukat ve Nazi avcısı rolündeydi. Klaußner’in bu daldaki en önemli rakipleri ise İngiliz Hugh Grant ve İspanyol Javier Cámara.

DENİZDEKİ ATEŞ

29’uncu Avrupa Film Ödülleri’nde sadece kurmaca türündeki filmler ödüllendirilmeyecek. Bunun yanısıra, ödül bekleyen belgesel filmler de var. Bu dalın favorisi, Akdeniz’deki mülteci ızdırabını anlatan İtalyan belgeseli "Denizdeki Ateş". Film, Şubat’ta Altın Ayı ödülünü kazanmıştı.

KUMUN ALTINDA

Ana kategorilerdeki ödüllere layık görülen isimler 10 Aralık akşamı açıklanacak olsa da, bazı kazananların isimleri çoktan belli olmuş durumda. İki Avrupa Film Ödülü, her halükarda Alman-Danimarka yapımı savaş draması "Kumun Altında"ya gidecek. Filmin ödüle layık görüldüğü kategoriler ise "En İyi Makyaj" ve "En İyi Kostüm".

PİERCE BROSNAN

Pierce Brosnan da şimdiden ödüle layık görülmüş isimlerden. İrlandalı oyuncu Brosnan, bu yıl "Yaşam Boyu Başarı Onur Ödülü"nü alan isim olacak. Elbette Brosnan dünya çapındaki ününü James Bond’u canlandırmasıyla kazanmıştı. Her türde filmde boy gösteren Brosnan, Tim Burton’ın "Çılgın Marslılar"ında da komedyen yeteneğini sergilemişti.

JEAN-CLAUDE CARRİÈRE

İkinci "Yaşam Boyu Başarı Onur Ödülü" ise Fransız senarist Jean-Claude Carrière’e gidecek. Eğer bu sıradışı hayalgücüne sahip senarist olmasaydı, Avrupa sineması çok farklı bir yol izlemiş olurdu. Carrière, başta Luis Buñuel ve Volker Schlöndorff olmak üzere birçok başarılı sinemacının filmlerinin edebi şablonunu yazdı. (HABER MERKEZİ)