Barış, eşitlik ve özgürlük talebiyle Bakırköy’e
Gazetemize konuşan İstanbul Emek Ve Demokrasi Koordinasyonu bileşenleri 4 Eylül’deki mitinge çağrı yaptı

Erdal İMREK
İstanbul
İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu bileşenlerinin yarın Bakırköy Meydanı’nda gerçekleştireceği mitinge valilikten izin çıktı. Kürt sorununun demokratik ve barışçı çözümü, savaş, baskı ve şiddet politikalarına son verilmesi ve Suriye’ye müdahaleden vazgeçilmesi çağrıları yapılacak olan mitingde barış talebi dile getirilecek.
Gazetemize konuşan EMEP İstanbul İl Sekreteri Metin İlgün, HDP İstanbul İl Eş Başkanı Doğan Erbaş, KESK İstanbul Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Fadime Kavak ve DİSK Genel Başkanı Kani Beko, bütün İstanbulluları, Bakırköy’de barış için bir araya gelmeye çağırdı.
'HÜKÜMET GERGİNLİĞİ VE SAVAŞI KÖRÜKLÜYOR'
Demokrasi İçin Güç Birliğinin 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla çeşitli kentlerde yaptığı mitinglerden biri de 4 Eylül’de Saat 13.00’te Bakırköy Halk Pazarı’nda gerçekleşecek. Mitinge ilişkin gazetemize konuşan Emek Partisi (EMEP) İstanbul İl Sekreteri Metin İlgün, “Ülkenin içinde bulunduğu koşullar bu sene 1 Eylül Dünya Barış Günü’nü ve barış talebini her zamankinden daha önemli hale getirdi” dedi. 7 Haziran’dan bu yana Türkiye’de devlet tarafından giderek tırmandırılan bir savaş politikası izlendiğini belirten İlgün, “Kürtlere savaşla başlayan bu süreç, işçi sınıfı ve halklar arasında da bir gerginliği, kamplaşmayı körükledi. Bizler, Kürt sorununun barışçıl, eşitlik ve özgürlüğü esas alacak biçimde çözümünü savunduk. Hükümetin, Kürt sorunu, laisizm ve Ortadoğu politikalarına karşı, Türkiye halklarının eşitlik, özgürlük ve barış taleplerini dile getirmek için alanlarda olacağız” dedi.
'BARIŞ, EŞİTLİK, GERÇEK LAİSİZM'
Mitingin hazırlık sürecinde Türkiye’nin IŞİD’i bahane ederek Cerablus’a girdiğini hatırlatan İlgün, “Ama görüldü ki asıl hedef IŞİD değil. Başka bir ülkede yaşayan Kürtlerin, kendi kendilerini yönetmek için elde ettikleri mevzileri yok etmek için bir operasyon olduğu görüldü. Biz bu ülkede yaşayan Kürtlerin taleplerinin karşılanmasını isterken, Rojava Kürtlerinin kazanımlarını ortadan kaldırmak için bir savaşa girilmesi kabul edilemez” dedi. Suriye halklarının kendi kaderlerini tayin etmesi gerektiğini söyleyen İlgün, “15 Temmuz darbe girişiminin ardından devletin başlattığı operasyonlara, hak ve özgürlüklere yönelik saldırılara itiraz ediyoruz. Kürt sorununun demokratik çözümü, işçi sınıfının örgütlenme özgürlüğü, Alevilere yönelik baskılara ve ayrımcılığa son verilmesi, gerçek bir laisizm basın özgürlüğü için İstanbul Emek ve Demokrasi Koordinasyonu olarak, Demokrasi İçin Güç Birliğinin aldığı karar doğrultusunda 4 eylül Pazar günü Bakırköy Halk Pazarı’nda olacağız. Bütün halkımızı mitinge davet ediyoruz” dedi.
'AKP TÜM HALKLARIN KAZANIMLARINA SAVAŞ AÇTI'
Gazetemize konuşmadan hemen önce mitinge izin çıktığı haberini aldıklarını söyleyen HDP İstanbul İl Eş Başkanı Doğan Erbaş ise “Ankara’da bir süre önce ilan edilen Demokrasi İçin Güç Birliği’nin merkezi bir kararı vardı. Biz de bu doğrultuda Emek ve Demokrasi Koordinasyonu olarak bir araya gelip hazırlıklarımızı başlattık. Bakırköy Halk Pazarı’nda yapacağımız mitinge izin çıktı” dedi. Özellikle Cerablus operasyonuyla Türkiye’nin Ortadoğu bataklığına saplandığını dile getiren Erbaş, “IŞİD işin örtüsü. AKP’nin IŞİD zihniyetiyle bir sorunu yok. Bu savaş Kürtlerin kazanımlarına karşı. Ama sadece Kürtlerin değil, bu aynı zamanda Türkiye halklarının, Ortadoğu halklarının kazanımlarına karşıdır” dedi. Türkiye’de süren savaşa son verilmesini ve müzakerelere dönülmesini istediklerini belirten Erbaş, “Savaş halklara kaybettiriyor. Sistem kendisini savaşla maskeleyerek milliyetçi dalgayı yükseltiyor. Bütün halklarımızı savaş politikalarına karşı mitinge davet ediyoruz” dedi.
'DEMOKRASİ VE ÖZGÜRLÜK İÇİN'
KESK Dönem Sözcüsü Fadime Kavak ise “İçinden geçtiğimiz bu süreçte ülke her geçen gün biraz daha savaş bataklığına saplanıyor. Biz bu savaşı istemiyoruz. Suriye’ye dönük operasyona ve Kürt coğrafyasında süren savaşa son verilerek barış sağlanmalı. Biz artık bir tek kişinin ölüm haberini duymak istemiyoruz. Barış taleplerimizi en güçlü şekilde dillendireceğimiz bu miting çok önemli. Mitingde aynı zamanda barış talebiyle gittikleri Ankara’da 10 Ekim’de katledilen arkadaşlarımızı da anacağız. Demokrasi ve özgürlükler için, baskı ve şiddete karşı tüm halkımızı Bakırköy’e davet ediyoruz” dedi.
'YURTTA, BÖLGEDE, DÜNYADA BARIŞ'
DİSK Genel Başkanı Kani Beko ise 1 Eylül Dünya Barış Günü’nün savaşlara ve savaşların yol açtığı acılara karşı barış umudunun dillendirildiği bir gün olduğunu belirterek, “Yaşadığımız bölgede yıllardır süren savaşlar milyonlarca insanı yoksullaştırdı, yüz binlerce insana tarifsiz acılar yaşattı. Sayısız insan katledildi. Geriye evladını yitiren anne babalar, öksüz kalan çocuklar bıraktı” dedi.
Savaşlarla halkları birbirine düşman edildiğini, bir arada yaşama umutlarının yok edilmek istendiğini söyleyen Beko, “Silahlar konuştukça kadınlar, gençler, çocuklar, yoksullar ve emekçiler başta olmak üzere bütün insanlık ağır bir sarsıntı yaşıyor. İşsizlik, yoksulluk, açlık ve acı artıyor” dedi.
'KÜRT SORUNU ŞİDDETLE ÇÖZÜLMEZ'
Hükümetlerin düzenlerini savaş ile sürdürmek istediğini belirten Beko sözlerini şöyle sürdürdü; “Suriye’deki savaşa Türkiye’nin dahil olması maalesef ateşi ülkemize taşımıştır. Ortadoğu etnik ve dini boğazlaşmalarla kaosa sürüklenirken Türkiye de bu kaosun parçası olmasın diyenlere kulak verilmedi. Suriye politikasını eleştirenler hain ilan edildi. Ülkemizde Kürt sorunu da dahil hiçbir sorunun şiddetle, çatışmayla çözülemeyeceğini son 30 yıllık sürece bakarak görmek mümkün. Bir iç savaş ortamına sürüklenme tehlikesi taşıyan provokasyonlar acıyı ve gözyaşını arttırmakta. Benimsenmesi gereken politika yurtta, bölgede, dünyada barış politikasıdır.”
'BARIŞ İŞÇİLERİN BİRLİĞİYLE GELECEK'
Savaşın ölüm ve acı demek olduğunu belirten Beko, “Savaş demokrasi ve özgürlüklerin bitirilmesi, insan hakları, hukuk ve adaletin hiçe sayılmasıdır. İşçi sınıfı olarak özlemimiz dili, dini, kimliği ne olursa olsun eşit haklara sahip yurttaşlar olarak barış içinde yaşayacağımız demokratik bir Türkiye’dir. Barış emekle, işçilerin birliğiyle gelecek. Barış için biz de 3 Eylül’de Bakırköy’de, alanda olacağız.”
Evrensel'i Takip Et