Fabrikalar daha iyi bir ücret talebiyle kaynıyor
Esenyurt'ta çalışan gıda işçisi, onlarca fabrikada çalışan on bini aşkın işçinin daha iyi ücret talebinin fabrikaları hareketlendirdiğini anlattı.

Gıda işçisi / Esenyurt
İstanbul Esenyurt’ta irili ufaklı onlarca gıda fabrikasında on bini aşkın işçi çalışıyor. Bu fabrikaların çalışma koşulları birkaçını dışarıda bırakırsak (geçmişte sendikal mücadele deneyimi olanlar, uluslararası menşeili olanlar vs) hemen hemen aynı. Ücretler asgari ücret düzeyinde, çalışma saatleri yasal sınırların üzerinde, çalışma koşulları ağır… Bu duruma paralel olarak asgari ücrete beklentilerin altında bir artış yapılması ve iğneden ipliğe gelen zamlar Esenyurt’taki gıda işçilerini de ek zam talebi için harekete geçirdi. Kimi fabrikalarda geçmişte kazanılmış olan hakların ellerinden alınmak istenmesine karşı bir mücadele verilirken (Soyyiğit Gıda, Kervan Gıda) kimi fabrikalarda da koşulların düzeltilmesi için mücadele verildi (Haribo, Saadet Gıda). Temmuz ayında asgari ücrete zam yapılmayacak olması ve ekim ayında asgari ücretin yüzde 20’lik vergi dilimine girmesi nedeniyle yapılacak 70 liralık kesinti zaten henüz dinmemiş olan öfkeyi yeniden canlandıracaktır.
İşçiler bir yandan çalışma koşullarının iyileştirilmesi için mücadele ederken sermaye ve hükümeti AKP de boş durmuyor. Her gün işçi emekçilerin karşısına yeni saldırılarla çıkıyor. Üstelik son saldırıları şimdiye kadar yapılan saldırılara son darbeyi vuracak mahiyette. Kiralık işçilik ile işçilerin güvenli gelecek hayalleri tamamıyla elinden alınıp sendikalaşmanın bütünüyle önüne geçiliyor. İşçilerin iş güvencesi anlamına gelen kıdem tazminatı fona devredilerek kuşa çevriliyor. Bu saldırıların işçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs öncesine denk gelmesi 1 Mayıs’a işçilerin hangi taleplerle gitmesi ve bu saldırıları nasıl savuşturabileceği sorusunu da gündeme getiriyor.
Kuşkusuz sermayenin ve AKP Hükümetinin çalışma yaşamına dair getirmek istediği uygulamaların ne anlama geldiği teşhir edilmeli. Çünkü her zamanki gibi bu uygulamalar bizlerin karşısına allanıp pullanıp aslında bizim için ne kadar faydalı çalışmalar olduğu anlatılarak geliyor. Bunun yanında işçi emekçiler mümkün olan en geniş platformlarda bir araya gelerek bu hak gasplarına karşı bir dur diyebilmelidir. Sendikalar ve emek örgütleri merkezi müdahaleleri beklemeksizin özellikle sanayi havzalarında kurulacak yerel platformlarla en geniş işçi kesimini mücadeleye katmaya çalışmalıdır.
Esenyurt havzasında çeşitli sendika ve meslek örgütlerinden oluşan bir platform kurulmaya çalışılıyor. Bu birleşim ilk önce ‘Güvenceli iş ve güvenli gelecek için’ başlıklı bir panel forum organize etti. Ayrıca 1 Mayıs öncesi Esenyurt bölgesi için yerel bir kutlama yapmak da birleşimin tartışmalarından biri.
Var olan çalışma koşullarının düzeltilmesi ve yeni hak gasplarının karşısında durabilmek; işçi emekçilerin fabrikalarından başlayarak bulunduğu her yerde birlik olabilmesi, dayanışması ve mücadele etmesiyle ancak mümkün olabilir…
***
Bir daha ah vah dememek için birleşelim
Ambarlı Liman İşçileri Komitesi / İstanbul
Biz Ambarlı limanında sendikalaşma çalışması sürdürdüğümüz de patronlar bütün imkanlarıyla üstümüze geldiler. 2008 yılında Maropt’ta arkadaşlarımızı işten attılar. 2013 yılından başlayan Kumport örgütlenmesinde de aynı hukuksuzluklarla karşı karşıya kaldık. Arkadaşlarımız işten atıldı, sendika üyeleri zorla istifa ettirildi.
Patron patronluğunu yaptı ve sendika girmesin diye elinden geleni yaptı. Yalnız biz işçiler üzerimize düşeni gereği gibi yapamadık. Bazı koşullarımızı biraz düzettiler ve bize verilen rüşvete evet dedik ve sendikadan istifa ettik, tehditlere boyun eğdik ve istifa ettik. Sendikayı biz işçilerin bu tutumundan kaynaklı geçici olarak engellediler. Sendika tehlikesini atlatan işveren yaptığı bütün iyileştirmeleri ortadan kaldıracak demiştik. O mücadele döneminde istifa edenler şimdi Kumport’tan kaçmak için yer arıyorlar. Bu yıl zam dahi yapılmadı, bir çok işçi işten çıkarıldı ve içeride çalışma koşulları ağırlaştırıldı. Her gün daha kötü oluyor ve olacak.
Sendika işçilerin birliğinin adıdır, şimdi yeniden bir adım atmak ve Ambarlı limanında olup bitenden ders çıkartarak yeniden örgütlenmek zorundayız. Bu nedenle bu 1 Mayıs yeni başlangıç için ilk adım olsun. 1 Mayıs işçi bayramı, tüm dünyada işçilerin birlik olmak için sokaklara çıktığı gün, tüm dünyada işçi sınıfının kölece çalışma koşullarına karşı direndiği gün. Bizim ülkemizde de 1 Mayıs birliğimizin adıdır, bayramımız dır. Gelin bu 1 Mayısta bizi köle gibi çalıştıranlara, sendika hakkımızı dahi elimizden almaya çalışanlara karşı hatalarımızdan ders çıkarıp birleşelim. Kıdem tazminatları kaldırılacak biz halen “yok bizi etkilemez” diyoruz. Kiralık işçilik uygulaması gelirse limanda işçilik biter, kimsenin huzuru kalmaz. Onun için bir daha ah vah dememek için birleşelim.
Ambarlı liman işçileri olarak liman işçilerini ve tüm sınıf kardeşlerimizi birlikte mücadele etmeye ve 1 Mayıs’ta alana çıkmaya çağırıyoruz.
Yaşasın 1 Mayıs, yaşasın işçilerin birliği!
Evrensel'i Takip Et