‘Hizmet içi eğitim’ dediler katliam hazırlığı çıktı!

Erdal İMREK
İstanbul

Cizre ve Silopi ilçelerinde Milli Eğitim Müdürlüklerinin önceki gün gönderdiği mesajla, ‘hizmet içi eğitim’ gerekçesiyle okulların tatil edildiğinin duyurulmasından sonra dün gece 23.00 itibariyle sokağa çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu. Çok sayıda öğretmenin ilçeleri terk etmesine neden olan tatilin iddia edildiği gibi ‘hizmet içi eğitim’le ilgisi olmadığı da sokağa çıkma yasağıyla ortaya çıkmış oldu. Gazetemize konuşan Silopi ve Cizre Eğitim Sen temsilcileri uygulamaya tepki göstererek, “Öğretmenlerin ilçeden çıkmasını sağladılar şimdi de katliama hazırlanıyorlar” dedi.

CİZRE VE SİLOPİ’DE SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI

Önceki gün öğretmenlere gönderilen ‘Hizmet içi eğitim gerekçesiyle okullar 3 gün tatil’ mesajından sonra öğretmenlerin terk ettiği .Silopi ve Cizre’de beklenen sokağa çıkma yasağı dün ilan edildi. Şırnak Valiliği tarafından yapılan açıklamada, Pazartesi saat 23.00’ten itibaren her iki ilçede de sokağa çıkma yasağı ilan edildiği duyuruldu. Açıklamada sokağa çıkma yasağı ilan edilen ve günlerce saldırı altında kalan, çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği ilçelerde olduğu gibi, “Bölücü Terör Örgütü mensuplarının etkisiz hale getirilmesi, barikat ve hendeklerin bertaraf edilmesi ve vatandaşlarımızın can, mal güvenliği ve kamu düzeninin sağlanması amacıyla sokağa çıkma yasağı ilan edilmiştir” denildi. 

'CİZRE’DE AZ SAYIDA ÖĞRETMEN KALDI'

Sokağa çıkma yasağı duyurusunun ardından telefonla ulaştığımız Eğitim Sen Cizre Temsilcisi 
Osman Tetik, yasak ilanının ardından halkın sokaklara çıkarak çarşı merkezini doldurduğunu ve alışveriş yaptığını söyledi. Milli Eğitim Müdürlüğünün önceki gün yolladığı mesajın ardından öğretmenlerin büyük bölümünün ilçeyi terk ettiğini söyleyen Tetik,  “Dün araç bulamayanlar da ilçeyi bugün terk ediyor. Öğretmenlerin neredeyse tamamı ilçeyi terk etti. Cizreli öğretmenler ve az sayıda Cizreli olmayan öğretmen kaldı” dedi. 

'ÖĞRETMENLERLE HALKI KARŞI KARŞIYA GETİRDİLER'

Okulların tatil edilmesinin hizmet içi eğitimle hiçbir ilgisi olmadığını en başından beri bildiklerini söyleyen Tetik, “Bu belliydi. Bu yöntemle batıdan gelen öğretmenlerin burayı boşaltmasını sağladılar. Bunu yaparak aslında öğretmenleri de halkla karşı karşıya getirdiler. İlçeyi terk eden öğretmenlere karşı öğrencilerde ve velilerde bir tepki oluştu. Ne yazık ki giden öğretmenlerin artık halk içinde kötü bir imajı var. Öğretmenlerinin gitmesi çocukları da velileri de hayal kırıklığına uğrattı açıkçası. Bir güvensizlik oluştu” dedi. 
“Bırakıp giden öğretmenler yarın döndüklerinde bir öğrencilerinin öldüğünü öğrendiklerinde ne hissedecek” diye soran Tetik, “Can güvenlikleri sorunu olabilir. Bundan endişe duymuş olabilirler. Ama o öğretmenlerin de burada kalan öğretmenlerden, burada yaşayan halktan ne farkları olduğunu düşünmesi gerek” dedi. “Öğretmenler ilçeyi terk etmek yerine başka bir tutum alsa belki de burada yaşanacak bir katliamın önüne geçebilirdik hep beraber” diyen Tetik, şimdi ilçe halkının bir katliam tehdidiyle baş başa kaldığını söyledi. Yetkililerin batıdan gelen öğretmenlerin ilçeden çıkışını sağlayarak aslında ilçede olacakların, batı kamuoyuna yansımasını da engellemek istediğini söyleyen Tetik, “Öğretmenlerin ilçeyi boşaltmasıyla birlikte burayı ablukaya alıp, Cizre halkına istediklerini uygulayacaklar” dedi. 

'BATI FARKINA VARMALI; BU ATEŞ HER YERİ YAKACAK'

Sokağa çıkma yasağının bu sefer uzun süreceğine dair söylentiler olduğunu belirten Tetik, bir de önemli ayrıntıya dikkat çekti. Tetik, “Bize gelen bilgilere göre durumdan önce Eğitim-Bir-Sen üyesi öğretmenler haberdar olmuş. Milli Eğitim Müdürünün önce Eğitim-Bir-Sen başkanıyla görüştüğünü, daha sonra okul yönetimlerine o mesajın yazıldığını öğrendik” dedi. Ülkenin batısına da seslenen Tetik, “Batı çok sessiz. Buralarda olan bitenden hiç haberi yokmuş gibi davranıyor. Ama batıda yaşayan insanların artık farkına varması lazım. Bu gün burayı yakan ateşe müdahale etmezlerse yarın bu ateş her yere yayılacak. Herkesi yakacak. Batıya çağrımız, bir an önce duyarlı olsunlar. Bu haksızlığa ses çıkarsınlar” dedi. 

EĞİTİM SEN SİLOPİ TEMSİLCİSİ METİN ALAN: BATIDA BİR KAMUOYU OLUŞSAYDI BELKİ BU KADAR ACI YAŞANMAZDI

Yasağın ardından aradığımız Eğitim Sen Silopi Temsilcisi Metin Alan ise Milli Eğitim Müdürü Sait Uysal tarafından okul idarecilerine atılan mesajda, merkez ve köy okullarında görev yapan öğretmenlerin 14, 15, 16 Aralık tarihlerinde hizmet içi eğitime alınacağını belirttiğini hatırlatarak, “Normalde hizmet içi eğitimin dönem başında yapılması gerektiğini ancak hiçbir resmi açıklama yapılmadan sadece bir mesajla bu kararın iletildiğini söyleyen Alan, “Silopi’de 2 bin öğretmenden bini aşkını ilçeyi terk etti” dedi. Sokağa çıkma yasağıyla ‘hizmet içi eğitim’ gerekçesinin doğru olmadığının da ortaya çıktığını belirten Alan, “İlçeyi terk eden öğretmenler halkın gözünde kötü bir imaj edindi. Niye gittiler, niye çocuklarımızı bıraktılar’ diyor insanlar. Ben de öğretmenim ama terk etmedim. Keşke onlar da terk etmeseydi” dedi. Bu uygulamayla Silopi ve Cizre halklarının katliamla yüz yüze bırakılmak istendiğini söyleyen Alan, “Biz buna izin vermeyeceğiz. Halkımızın yanında olacağız” dedi. 

OKULLARA RANZA VE YATAK TAŞINIYOR

Milli Eğitim Müdürünün gönderdiği mesajda İŞKUR personelinin ise belirtilen tarihlerde okullarda bulunması gerektiği, aksi takdirde işten atılacaklarının belirtildiğini söyleyen Alan, “Çok büyük bir askeri sevkiyat var. Özel harekatçılar geliyor. İŞKUR işçileri mevzuatta olmamasına rağmen bazı merkez okullarına ranza ve yatak taşıyor” dedi. Alan’ın verdiği bu bilgi okulların ilçeye sevk edilen polislerin barınması için boşaltıldığına işaret ediyor. 

'BURADA HUKUK DİYE BİR ŞEY KALMADI'

Silopi’de hukuk diye bir şey kalmadığını söyleyen Alan, “İnsanlarımız büyük bir katliamla karşı karşıya. Aileler çocukları için çok korkuyor, çok endişeli herkes. İnsanlar resmen bir savaş ortamında burada” dedi. Bu uygulamalarla ülkede artık eğitimin de kamuoyunun da bölündüğünü söyleyen Alan, “Batıda yaşayanlar ne yazık ki bu olanlara çok duyarsız. Batıda bir kamuoyu oluşsaydı belki de bu kadar acı yaşanmazdı. Bunların önüne geçilebilirdi” şeklinde konuştu.