18 Ağustos 2015 18:29

Fatma KESKİNTİMUR
Diyarbakır

Elektriklerin, internetin ve telefon hatlarının dün geceden beri kesik olduğu Silvan’da yaşananların Silopi ve Varto’da olduğu gibi sivil katliama dönüşeceği endişesi giderek artıyor. Gün boyu Silvan girişinde bekletilen halkın ve Kadın Özgürlük Meclisi’nin (KÖM) çağrısıyla bölgeye giden gazeteciler, kadın örgütleri temsilcileri ve milletvekillerinden oluşan heyetin tüm Türkiye’ye çağrısı, “Bu katliama izin vermeyelim” oldu.

Silvan girişinde bekleyen özel harekat timleri, zırhlı araçları ve TOMA’larıyla hatta kullanmaktan çekinmeyeceklerini gösterircesine tuttukları uzun namlulu silahlarıyla her yaklaşana bir tehdit olarak duruyorlar geceden beri.

Sabahın erken saatlerinden itibaren orada olduğunu söyleyen birinden öğreniyoruz aslında bir haftadır, giriş çıkışları kontrol etmeye başladıklarını. Ama dün Valiliğin Diyarbakır’da özel güvenlik bölgeleri ilanı ve sokağa çıkma yasağından sonra Silvan’la iletişimin tamamen koptuğunu söylüyor. Bunları anlatırken endişeli de aynı zamanda “Annem, kardeşlerim, yakın çevrem hep orada” diyor ve sabah bir kere görüşebildiğini hatta 2-3 de cenaze olduğu bilgisini aldığını söylüyor. Şimdi ise onların bile yaşadığından endişeli.

‘ERDOĞAN ÖLDÜRMEKLE BİTİRECEĞİNİ SANIYOR’

Gazeteci olduğumuzu söyleyince “yaz bunları” diye yanımıza yaklaşan bir yurttaş şu sözlerle anlatıyor ‘artık biriktiğini’ söylediği öfkesini: “Erdoğan Kürtleri öldürmekle bitireceğini sanıyor. Bir Kürt kadınının yaptığı 8 çocuktan dördü toprağa, dördü dağa gidiyor. Hadi gel Erdoğan bunları bitir!” Bu savaşın da sorumluluğunun Erdoğan’da olduğunu belirten yurttaş, “Diktatörler giderken güle oynaya gitmezler. Arkalarında büyük yıkım ve yangınlar bırakırlar. Bugün Hitler mezarından kalkıp Erdoğan’ı görse, ‘Sen beni çoktan sollamışsın’ deyip mezarına geri döner” diyor.

Sabah 9’dan sonra birkaç kez top ya da bomba sesine benzer sesler de duyduklarını söylüyorlar ve kimsenin evden çıkamadığını, ihtiyaçlarını bile karşılayamadıklarını, tam bir kuşatmanın ortasında mahsur kaldıklarını aktarıyorlar. Olası bir katliamı önlemek üzere nöbet tutanlardan ismini vermek istemeyen bir diğer vatandaş da bir gün öncesine kadar Silvan’da olduğunu belirtiyor. Mahallelerdeki durumun ne olduğu sorumuzu da yanıtlıyor hemen “Hendekler kazılı. Devlet bu halkın güvenliğini sağlayamıyor. Halk da kendi güvenliğini sağlamaya çalışıyor.”

‘EMİR ANKARA’DAN, HATTA BAKANLIĞIN DA ÜSTÜNDE BİR YERDEN’

Silvan merkeze sabah saatlerinde girebilen heyete, KÖM ile birlikte gelen milletvekillerinin ve Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Gültan Kışanak’ın da bulunduğu ikinci heyet de öğle saatlerinde katıldı. Yaptıkları incelemelerin ardından açıklama yapmak üzere bekleyişin sürdüğü yere gelen heyetler adına ilk açıklamayı HDP Diyarbakır Milletvekili Çağlar Demirel yaptı. “Mülki amirlerin bile ‘Bizi aşar’ dediği bu savaş haline emri kim verdi?” diye soran milletvekili, kendilerine “Bu işi Ankara’dan çözün” dendiğini fakat “Bakanlığın da üstünde bir mesele” olduğunun da eklendiğini açıkladı. “O halde kimdir bu emri veren?” diye soran Demirel’in sözlerini ise açıklamayı dinleyen bölge halkı yanıtladı, “Cumhurbaşkanıdır emri veren.”

‘BURADA BU GECE ÇOK KÖTÜ ŞEYLER YAŞANABİLİR’

Akşam saatlerinde ölü sayıları hakkında giderek farklı sayıların dillendirilmeye başlanması, yaralıların olduğu bilgisiyle birlikte güvenli tedavi koşullarının sağlanamaması, üç mahallede gelmeye devam eden silah sesleri bekleyenlerin endişesini giderek artırıyor. Son olarak Silvan merkezden bir yolunu bulup telefonla bilgi aktaran Milletvekili Çağlar Demirel’in ifadeleri de gece daha büyük katliamların olabileceği endişesini destekliyor: “Vekil olduğumuzu söylememize rağmen bize de ‘Burayı terk edin’  anonsları yapmaya başladılar. Anonslar zırhlı araçlardan yapılıyor ve hiç çekinmeden herkesin üzerine gaz sıkılıyor. Bize silahlarını doğrultmaktan hatta yer yer sıkarak uyarı yapmaktan çekinmiyorlar. Lütfen duyarlı herkese sesimizi duyurun. Burada bu gece çok kötü şeyler yaşanabilir!”

Evrensel'i Takip Et